Gerçek gazetesi sahibi Durmuş Tuna, birçok kişiler tarafından darp edildiğini duyduk. Basında sansürün kaldırışının yüzüncü yılını kutlayacağımız şu günlerde, Türkiye’nin birçok yerinde gazeteci dövülmeye başlandı.

Oysa gazeteci, halkın gözü kulağı ve sesidir. Her zaman, olumsuzlukları göz önüne seren, gizlilikleri toplumla paylaşan gece gündüz haber peşinde koşan arkadaşlarımıza hunharca darp edilişlerini hiçbir demokratik toplum kabul etmez. Ne çare ki bu görüş Türkiye’mizde mevcut değildir.

Söke de gazetecilik yapmak, her zaman can siper, yani kelle koltukta yapılmaktadır. Böyle bir ortamda, sansürün kaldırışının yüzüncü yılını ne yüzle kutlanacaktır? Kâğıt üzerinde, sansür kalkmış kime ne faydası vardır? Önemli olan, beyindeki sansürü kaldırmaktır.

Sayın kardeşim Durmuş Tuna da devletin sansürünü inanarak, haber peşinde koşarken, demokrasi tanımayanlar tarafından darp edilmiştir. Bu çirkin saldırıya kınıyorum. Durmuş Tuna’ya geçmiş olsun ve sağlıklar dilerken, devlet, bu olayı yapanları adalet önüne çıkarmalarını diliyorum.