Gerçek Gazetesi sahibi ve yazarı sayın  Durmuş Tuna, geçtiğimiz cumartesi günü akşam saatlarinde  evinin önünde, bir grubun  saldırısına uğramıştır. Kolundan ve vücudunun değişik yerlerinden ciddi yaralar almış; kolundaki kırık ameliyat edilmiştir. Sağlık durumu  iyi. Kendisine bir kez daha geçmiş olsun diyorum, bir an önce sağlığına kavuşmasını diliyorum.

Pekii, bir basın mensubuna neden saldırılıyor? Dünyanın her yerinde, gazeteciler halkın doğru bilgi alması için çalışırlar, yazı yazarlar. Adeta, halkın gözü, kulağıdırlar. Gazetecinin yazdıklarını beğenmeyebilirsiniz. Haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsanız, ilgili mahkemede dava açabilirsiniz. Mahkeme, sizi haklı bulursa, gazeteci kendi gazetesinde bu kararı tekzip etmek zorundadır. Böyle yasal yollar varken, bir gazeteciye neden saldırılıyor? Haklı olanlar, saldırmazlar. Haklarını hukuksal zeminde ararlar. Saldıranlar, acizlerdir, zavallılardır.

Gerçekleri yazdıkları için öldürülen Çetin Emeç’i, Uğur Mumcu’yu, Ahmet Taner Kışlalı’yı, Turhan Dursun’u, daha nicelerini unutmadık, unutmayacağız. Ama, katillerin adı, sanı yok.

Bu saldırı, gazetecilere açıkça bir “gözdağıdır”. “Bizim hoşlanmadığımız yazıları yazarsanız, cezalandırırız” demektedir. Halkımız gazetelere, gazetecilere; medyaya, medya mensuplarına sahip çıkmalıdır. Aksi  halde, Söke’ye, Ülkemiz’e  ve Dünya’ya ait bilgileri nereden alacaksınız?

Saldırıyı kınıyor, sayın Tuna’nın en kısa zamanda sağlığına kavuşmasını, görevine dönmesini diliyorum.