Bir kenti, bir ilçeyi ya da bir beldeyi yönetmeye mi kalkıyorsun?..

Önce adam olacaksın…

Sonra, en azından, o yöre halkının ortalama kültür düzeyinin yarım adım önünde olacaksın.

Ruhunda yükseklik duygusu olacak.

Beyninde aydınlık düşüncenin izleri…

Ve çokça ahlaklı, dürüst, özü sözü ile örtüşen bir “adam” olacaksın.

Özetle, insan olacaksın bay lider, “önce insan!..”

Görmüş/geçirmiş olacaksın hayatı…

Öyle kıyı/köşesinden değil, içinden, özü ile yaşayacaksın günlerini.

“Görmemişin oğlu olmuş, gitmiş saçını koparmış” cinsinden bir hazımsızlık yer almayacak yaşam felsefende, hayat düsturunda…

Yalın, basit ve sade olmayı bilebileceksin… Becerebileceksin!

Her önüne çıkan duvara cebinden çıkarttığı küçük çakısı ile adını kazıyan haylaz çocuğa benzemeyeceksin: reklâmdan, gösterişten, ciladan özenle uzak duracaksın.

En iyi reklâmın adam olmaktan geçtiğini bilecek, bilmiyorsan öğreneceksin.

Yani, neysen o olacaksın…

Ve ne olduğunun anlaşılmaması ya da ortaya çıkmaması için kafanı kuma sokup bin takla atmayacaksın.

Zor iş değil mi bu saydığımız değerlerin insanı olmak?

Evet, zor…

Ama her şeyin bir bedeli var.

Ve en yüksek bedel adamlığın bedelidir…

Çünkü adamlık ucuz değildir.

Çünkü en yüce değer emektir.

Çünkü gerçek anlamdaki insan profili, yoğun ve nitelikli bir emeğin ürünüdür.

Bu nitelikte bir emeği sarf etmemiş olanlar, insanlık katında yükselebilmek için yaşamları boyunca ter dökmemiş kişiler, bu sözlerin anlamana uzak kalmış olabilirler. 

İnsanlığın kültür mirasına yabancı kalmış olabilirler.

Gerçek kültürün, “bütün bildiklerimizi unuttuğumuzda geride kalan şey” olduğu gerçeğini anlayamıyor olabilirler…

Ve bu nedenle de bulundukları yerde pineklemelerine rağmen kendilerini dev aynasında görebilirler.

İşte bunun içindir çevrelerini midesi ile düşünen yalakalarla doldurmaları.

Ama çevrelerine doldurdukları yalaka kalabalığı, gerçekte kafalarını içine sokup gizledikleri kum yığınından başka bir şey değildir.

Lider olmak kolay değildir.

Çünkü adam olmak zordur.

Sonuç: adam olmadan lider olunmaz; olsa olsa kısa bir dönem için başkan olunur, müdür olunur, tayfa olunur…

Sonra?

Sonra yola çıkılan noktaya, [biraz daha yorgun] geri dönülür.

Hepsi bu kadar.