Kendi ifadesiyle roman olacak hayatının siyasi bölümünden bir kesiti size hikaye olarak aktarmak istiyorum...
Kendisiyle İl Genel Meclisine seçilince tanıştım. Halbuki epeyce bir süre 80’li yıllarda Söke Trakya Birlikte müdürlük yapmıştı. Sonra Didim’e yerleşmişti. 
Didim’de DSP’nin İlçe Başkanlığını yaparken, Aydın İl Teşkilatı’nda bir boşluk olur. Kendisi hedef büyüterek İl Başkanlığına talip olur ve mekanını Aydın’a taşır. Rahşan Hanım’dan olur alır ve İl Başkanı olarak kolları sıvar, çalışmalara başlar. Sözünü ettiğimiz yıllar DSP’nin yedi vekil ile TBMM’de olduğu 90’lı yıllardır. 
Azimlidir. Partisinin başarılı olacağına inanır. Ve o inançla parti faaliyetlerini yürütür. İddialıdır. 
Ankara’da parti merkezindeki mutat toplantıların birinde Rahşan Hanım kendisine sorar:
- Hasan, Aydın’dan kaç vekil çıkarırız?
Tereddütsüz yanıtlar Hasan Abi:
- Üç vekil çıkarırız efendim. 
İzmir Milletvekili olan ve Bölge Koordinatörü olan vekil araya girer.
- Efendim; kamuoyu yoklamalarında bir kesin (ki o sırada Aydın’ın bir vekili zaten vardır) İki belki ama üç imkansız. Hasan Bey çok iyi niyetli” diyerek sözlerini tamamlar.
Hasan Abi ısrarcıdır. Üç çıkaracağız. 
Bunun üzerine Rahşan Hanım Aydın İl dosyasını ister ve “Hasan Bey seni 3. sıraya bugünden yazıyorum. Bugünden itibaren 3. sıra milletvekili adayımızsın. (Dikkat edin aday adayı vs. değil)
Gel zaman, git zaman seçimlere az bir süre kalır. Abimiz Ankara’ya ziyaretlerinde havayı koklar, her şey yolundadır. Az bir şey değil, bütün teşkilatlardan sorumlu Rahşan Hanım söz vermiştir. 
Lafı uzatmayalım. Listelerin seçim kurullarına teslim edileceği gün gelip çatmıştır. Hasan Abi 3. sıradadır. Bir başka zat Koçlar gibi bir işadamının acentası olup, aşağı sıralarda kalmıştır. Rahmetli Ecevit’e sürekli destekler sunan işadamının kırılması imkansızdır. Nitekim kırılamamıştır da! Hasan Abi’nin kırılması kaçınılmaz olmuştur. Rahşan Hanım epey dirense de sonuç beklenilen gibi olur. İşadamının adamı 3. sıraya, Hasan Abi aşağılara, galiba en alt sıraya yazılır. 
Hasan Abi listelerin seçim kuruluna teslimine saatler kala siyasetin azizliğine uğramıştır. Kendisine vaad edilen teklifleri elinin tersiyle iter. Seçim dönemini buruk bir şekilde geçirir. 
Ben kendisini CHP İl Genel Meclisi olarak tanıdım. Zaman zaman Aydın’a geliş, gidişlerimizde birlikte seyahat ettik. Sohbetlerimiz koyulaştığında siyasetin nasıl bir şey olduğunu yaşayarak öğrendiğini, kendi hikayesini de çok anlamlı bulduğunu epeyce dinlemişimdir. 
Malum seçimler yaklaşıyor ya, yaşanmış bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istedim. 
Hayat, ders almak isteyenlere geniş tecrübeler sunuyor...

Not: O yıl (1999) seçimlerinde DSP Aydın’dan 3 vekil çıkarır.