GÜNDEME DAİR

BAŞBAKAN, ”YÜZDE 54” DİYOR,

ÇARŞI-PAZAR İSE HÜKÜMETE ATEŞ PÜSKÜRÜYOR!

ÇİFTÇİ VE KÖYLÜYE BİR DOKUNDUK

BİN AH İŞİTTİK!Ankara Ticaret Odası’nın eski Başkanlarından CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, habercileri yanına alır, esnaf esnaf dolaşırdı. Yani esnafın sesi olurdu. Kendilerine mikrofon uzatılan esnaf ise adeta feryat ederdi. Ne olduysa oldu Aygün’ün sesi soluğu bir anda kesildi. Hâlbuki Aygün’ün röportajları gündem yaratır, en ünlü isimlerin haberinden fazla ekranlarda ve gazete sayfalarında yer bulurdu. Sayın Aygün’ün röportajları aslında Türkiye gerçeğini yansıtıyordu. Siftah yapmadan kepenk indiren esnaf, vergisini, bağ-kur taksidini, hatta kirasını dahi ödeyemez duruma gelmişti. Fakat ne hikmetse AKP Hükümeti ülke ekonomisini güllük gülistanlık gösteriliyordu. Aygün, hükümetin huzurunu kaçırıyordu.

Peki; o günden bu yana ne değişti, piyasalar rahatladı mı, esnafın, pazarcının, köylü ve çiftçinin yüzü gülüyor mu? Başbakan’ın rakamlarına göre halk olan bitenden memnun görünüyor gibi. Zira Başbakan’ın iddiasına göre 18 Ocak 2013 tarihi itibariyle AKP’nin oyu yüzde 54’tü. Peki; çarşı-pazar ne diyor?

Masa başı habercilik yapmadığımız için bunu öğrenmekte pek zor olmadı bizim için. ”Çiftçi ve köylümüz üretirken zarar ediyor” diyerek tarımın içinde bulunduğu sıkıntıyı her daim dile getiren İncirliova Ziraat Odası Başkanı İhsan Ayaydın ve yönetim kurulu üyeleri Turgut Çelebi ve Mustafa Aytekin ile birlikte İncirliova pazarına girdik, hem üreten, hem de ürettiği ürünü kendisi satan köylülere mikrofon uzattık. Değim yerindeyse bir dokunduk bin ah iştik.

Büyük Menderes Ovası’nın bereketli topraklarında çeşit çeşit sebze ve meyve üretiliyor. Sabahın ilk saatlerinden itibaren bahçelerinden topladıklarını ıspanak, karnabahar, pırasa, pancar, marul, lahana, portakal ve çeşit çeşit otları toplayarak pazara inen köylüler, pazarda kurdukları tezgâhlarda kendi ürünlerini satıyorlar. Fakat kendi ürünlerini pazara taşımalarına rağmen maalesef, ”zarar ediyoruz” diyorlar. İncirliova’nın merhum Belediye Başkanı Yahya Ümit Orbay’ın ilçeye kazandırdığı kapalı pazar yerinde tezgâh açan çoğu köylü üreticiler hallerinden hiçte memnun değiller. 1 litre zeytinyağını toptan 2, pazarda ise 4 liradan sattıklarını söyleyen pazarcılar, saman ve yem fiyatlarının pahalı olmasından dolayı çökelek, süzme yoğurt ve tereyağını zararına sattıklarını söylüyorlar.

1 kilo ham zeytinin kilosu 50 kuruştan satılıyor. Zeytin hasadına giden erkek yevmiyeci 60, kadın yevmiyeci ise 30 lira alıyor. Yani üretici ürününü toplatmazsa daha karlı hale geliyor. Köşk Ziraat Odası Başkanı Metin Kaymakçı’nın Karpuzlu’da yapılan koordinasyon kurulu toplantısında dile getirdiği gibi, üretici bu koşullar altında ürününü toplatmaktan vazgeçiyor.

1 litre zeytinyağı 4 lira, fakat market raflarında 10 lira. 1 kilo çökelek 5 lira, fakat bir balya samanın fiyatı 25 lira. Bir çuval yemin fiyatı ise 48 lira. İncirliova pazarında kış sebzeleri adeta sudan ucuz. 1 bağ maydanoz 25 kuruş, 1 marul 50 kuruş. Bayan üreticiler ise, ”Mazotun 5 liraya dayandığı bir dönemde bu fiyatlardan ürünümüzü satıp kazanmamız mümkün mü?” diyerek zararına üretim yaptıklarını dile getiriyorlar.

İncirliova Ziraat Odası Başkanı Ayaydın, ”Burada bir marul 50 kuruştan satılıyor. Fakat büyükşehirlerde bu marul 1 lira, 1,5 lira. O nedenle de tüketicilerimiz bu paranın hepsinin üreticiye gittiğini düşünüyor. Üreticimiz ürettiği ürünü satıyor. Ben 40 lira ile pazara çıkıyorum, bir haftalık ihtiyacımı temin edebiliyorum. Çünkü her şey ucuz. Hal böyle olunca da Aydınlı tüketici sebzeyi ucuza alıyor. Fakat üreticilerimizin mağdur edilmemesi için mazot desteklemeleri adaletli olmalı. Üreticiye ucuz mazot temin edilmeli.” dedi.

Besiciler de hallerinden memnun değiller. Saman ve yem fiyatları karşısında çökelek, peynir ve tereyağ fiyatları çok düşük. Besicilik yapan köylüler ise, ”saman ve yem fiyatları yüksek olduğu için hayvanımızı elden çıkarmaya çalışıyoruz. Fakat satışa sunduğumuz hayvanları zararına satıyoruz. Evimiz, traktörümüz, tarla ve bahçemiz ipotek altında. Banka borcumuzu ödeyemiyoruz. Başbakan gelsin de bizim halimizi bizden dinlesin” diyorlar.

10 yıl önce 1 kilo pamuğun 1 lira 20 kuruş olduğunu, bugün mazotun 10 kat artmasına rağmen pamuğun fiyatının hala 1 lira 20 kuruş olduğunu söyleyen pamuk üreticileri de, ”Zararına üretmektense pamuk    üretmiyoruz.” diyorlar.

Geçen yıl Kasım ayında Yenipazar’da pazar yerini dolaşmış, köylü ve çiftçinin sıkıntısını bizzat kendilerinden dinlemiştik. Haber ekibi olarak çiftçi ve köylünün içinde bulunduğu sıkıntıyı başkent Ankara’ya duyuruncaya kadar çarşı-pazar dolaşmaya devam edeceğiz. Kısacası gerçek Türkiye’nin nabzını tutmaya devam edeceğiz, yüzde 54’ü çıkaran araştırma şirketlerinin bu sonucu nereden elde ettiklerini bizzat açıklamalarını isteyeceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar