GÜNDEM
Sevgili Dostlar,
Türkiye geçmişte anti demokratik uygulamaların rutin hale geldiği manzaralar karşısında sürekli geriye gitmiş, bu sebeple bir türlü kabuğunu kırıp gerçek potansiyelini hareket geçirememişti.
Türkiyeye maliyeti henüz hesaplanamayan ve etkisi bin yıl sürecek denen 28 Şubat sürecinin 15. yıldönümünde bir kez daha o manzaraları ibretle hatırladık.
Bu vesile ile anti demokratik müdahalelere Türkiyenin değil bin yıl, artık bir saniye bile tahammülünün kalmadığını ifade ettik.
Zira Türkiye artık AK Parti Hükümetiyle birlikte darbelerin modernini de post modernini de tarihin karanlık sayfalarına havale etmiş, ileri demokrasi kararlılığımız sayesinde bu tür çabaların artık yaşama şansı kalmamıştır.
Türkiye bugün demokrasisiyle, güçlü ve dinamik ekonomisiyle, AB standartlarını yakalama konusunda gösterdiği kararlı iradeyle dünyanın parlayan yıldızlarından biri haline gelmiştir.
28 Şubat-2 Mart tarihleri arasında çeşitli temaslarda bulunmak üzere ziyaret ettiğimiz Londrada da bunu tekrar gözlemleme fırsatımız oldu. Londranın sadece resmi makamlarında değil, üniversitelerinde, düşünce kuruluşlarında, Parlamentosunda, en önemlisi de Londra sokaklarında Türkiye rüzgârının etkisine bizzat şahit olduk ve gurur duyduk.
Hiç şüphesiz Türkiyenin uluslar arası platformlarda artan etkinliğinin arkasında Hükümetimizin AB sürecinde gerçekleştirdiği kararlı reformların imzası bulunuyor.
Hükümet olarak reform hızımızı artırarak devam ettiriyor, kendi takvimimiz çerçevesinde bunları hayata geçiriyoruz.
Bu kararlılığımızın Mart ayı sonunda Genel Kurula sunup oylanacak olan Avrupa Parlamentosu Türkiye Raporuna da yansıyacağını, Türkiyenin reform kararlılığının Rapor üzerinde yapılan at pazarlıklarına kurban edilmeyeceğini umuyoruz.