Geleceğimiz tehlikede 2- Uyuşturucu

Türk gençliğinin  beden ve  ruh sağlığına yönelik en büyük tehditlerden birisi de hiç kuşkusuz uyuşturucu kullanımıdır. Uyuşturucu kullanımında en başta gelen hedef kitle ise 12-16 yaş gurubundaki gençlerimizdir. 

             Yapılan araştırmalara göre en çok kullanılan uyuşturucu türleri ise Afyon ,Kenevir, Sentetik, Sakinleştirici, Yapıştırıcı ve Uçucu Maddeler. Yapıştırıcı ve Uçucu Maddeler, her yerde kolay bulunması ve ucuz olması yüzünden daha çok kullanılmaktadır.

             Gençleri ele alan bu alışkanlıklar daha çok Okul önleri, Bar, Eğlence yerleri, Ev toplantıları, Diskotek, İnternet kafeleri olarak belirlenmiştir.

             Sağlık Bakanlığı’nın 1995 yılında 7 ildeki liselerde yaptığı bir araştırmanın sonuçları ise çok düşündürücüdür.Gençlerin;Esrarı % 53’ü denemiş,%22!i ara sıra kullanmış,%8,5 da devamlı kullanıyor.Eroini %10’u denemiş,%4’ü devamlı kullanıyor.Kokaini % 8,5’u denemiş,%4’ü kullanıyor,Tiner ve benzerini %35’i  denemiş %6’ı kullanıyor,Morfin’i ise gençliğin % 4’ü devamlı kullanıyor.Tabi bu yüzdelikler yıllar geçtikçe büyüyor.

            Buradan da görüldüğü gibi gençliğimiz uçuruma doğru yavaş da olsa gidiyor.Vahim gelişmeleri ise Yrd.Doç.Dr.Hanefi Bostan yaptığı araştırmalarla şöyle açıklıyor.

           “ Anadolu Ajansı’nın 27 Ekim 2006 tarihinde yayınladığı bir rapora göre, ortalama yaşı 16 olan 323 çocuk ergen arasında yapılan bir araştırma, sigara kullanma yaşın alkole başlama yaşının 6’ya kadar indiğini, madde bağımlılığı yaşının ise ilkokul seviyesine kadar düştüğünü göstermektedir.

              Bütün araştırmaların alarm verdiği Türkiye’de, toplumumuzun ve gençliğimizin nereye doğru sürüklenmekte olduğu apaçık değil mi?

              Ege Üniversitesi Çocuk Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı’ndan (EGEBAM) Prof.Dr. Cahide Aydın, Prof.Dr. Hakan Çoşkunol, Uzman Dr. Zeki Yüncü, Ender Altıntoprak ve Pratisyen Dr. Ayşe Türkan Bayram, çocuk ve ergenlere yönelik bağımlılık merkezi olan EGEBAM’a iki yıl süresince başvuran kişilerin sosyodemokrafik göstergelerini inceledi. Yüzde 88.5’i erkek, yüzde 11.5’i kız olmak üzere toplam 323 kişinin kayıtları incelenerek yapılan araştırmada, madde kullanma yaşı 13.7 olarak belirlendi. EGEBAM’a başvuranların yüzde 94.4’ünün sigara kullandığı, yüzde 93.8’inin sigara dışında madde kullandığı tespit edildi. Araştırma sonuçlarına göre, 16.2 yaş ortalamasında olan bu kişilerin bağımlılık oranları şöyle:

              % 75.2 esrar,  % 53.8 inhalan, % 43.6 ekstazi, % 43.2 alkol,   % 31.4 benzo,  % 2.6 kokain,  % 1.7 hap, % 0.3 opioid.

          Gelişmiş ülkelerde madde kullanım yaygınlığının gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında daha yüksek olduğuna dikkat çekilen araştırmada, sigara dışı madde kullanımında ilk tercih edilen ya da sıklıkla kullanılan maddenin esrar olduğu belirlendi. Bunu sırasıyla, yüzde 33.3 ile uçucu maddeler, yüzde 19.2 ile alkol, yüzde 3.6’yla ekstazi, yüzde 1 ile benzonun izliyor.”

              Yukarıda da belirtildiği gibi Türkiye’de sigara ve uyuşturucuya başlama yaşı 12’ye,alkole başlama yaşının da 16!ya indiği görülmektedir.Madde bağımlılığı ise içler açısı.Ne yazık ki  ilkokul seviyesine kadar inmiştir.

               Öyleyse başlığımda da belirttiğim gibi “GENÇLİĞİMİZ TEHLİKEDE.”Türkiye toplumsal bir çöküşün içine çekiliyor. 
 
 
 

            

           Bakın, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şubesi’nin,son üç yılda ele geçirilen bütün zararlı maddelere ilişkin şu tablo çok dikkat çekicidir:   
 

 200120022003
Olay599714439
Eroin1 Ton 901 Kilogram970 Kilogram1 Ton 358 Kilogram
Baz Morfin46 Kilogram110 Kilogram400 Miligram
Afyon26 Kilogram10 Kilogram306 Gram
Asit7.350 Litre3000 Litre  
Esrar820 Kilo 828 Gram382 Kilo140 Gram137 Kilogram
Kokain1 Kilo 366 Gram7 Kilo 149 Gram4 Kilo 940 Gram
Kokain1 Kilo 366 Gram7 Kilo 149 Gram4 Kilo 940 Gram
Hap371.005 Adet6.849.241 Adet975.573 Adet
Yakalanan Firar360 Kişi402 Kişi238 Kişi

 

              Yine Emniyetin, yaş ortalaması 15 olan, üç ayrı liseye mensup, 427’si erkek ve 552’si kız, toplam 979 öğrenci üzerinde yapılan bir saha araştırmasının sonuçlarına göre ise çok vahim:

Öğrencilerin %2.3’ünün yatıştırıcı ve sakinleştirici ilaç, %3.2’sinin esrarı denedikleri saptanmıştır.

             Öğrencilere çeşitli maddelerin sonucunun ne olduğu sorulduğunda %55.4’ü ölüm, %31.2’si toplumsal sorun, %29.6’sı merak, %22.2’si kaçış, %21.6’sı başka bir dünya, %21.6’sı gençlik olarak cevaplamışlardır.

           15 ile 18 yaş arasındaki öğrencilerin %68’inin hayati riks taşıyan madde kullanan öğrenciler olduğu tespit edilmiştir.

           Öğrencilerin büyük bir yüzdeliğinin aile ilgisizliği ve eğitim yetersizliğinden bu duruma düştükleri görülmüştür.

            2004 yılında  yapılan ve Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerinden seçilen 9 büyük ilde  toplam 11.989 ilköğretim, 12.270 ortaöğretim öğrencisine uygulanan başka bir araştırma ise meselenin bir vahşet olduğunu kanıtlamaktadır.

            Tehlikeli gurup olan 15-18 yaş İlköğretim öğrencileri arasında esrar kullanımı %1.2, ortaöğretim öğrencilerinde ise %4.0 olarak saptanmıştır.Kız ve erkek orantılarında da erkekler kızları ikiye katlamaktadır.2006 yılında İstanbul’da 43 okulda  10.sınıf öğrencileri arasında yapılan araştırmada uçucu madde kullanan % 5.9,esrar %5.8,ekstazi %3.1 eroin ise % 1.6 olduğu görülmüştür.Ne gariptir ki öğrenciler kullandıkları maddelerin alışkanlığını ailelerinden aldıklarını söylemektedir.Demek ki tehlike ocaktan başlıyor.

             Peki sonuç ne olmalı,neler yapılmalıdır.Bir dahaki yazımda  bunlara değineceğim.Sağlıklı yaşam dileklerimle.  

Önceki ve Sonraki Yazılar