FABRİKA AYARLARINA GERİ DÖNME FIRSATI

 

Sorun bütün partilere, hepsinin yanıtı aynı:

  • Partimiz seçimlerden başarı ile çıkmıştır.

AKP, birinci parti biziz, diyor; sevinir gibi yapıyor.

CHP, oylarındaki azalışa rağmen, AKP’nin tek başına iktidar olamamasını kendi hanesine başarı olarak kaydediyor.

MHP, az da olsa, oylarındaki artışı, hedefine doğru yürüyüşün başarılı bir adımı olarak yorumluyor.

BDP, başarılı liderinin ağzından, “dar bir bölgenin değil, Türkiye’nin partisi olma yolunda ilerlediğini” ilan ediyor. Evet başarıdır! Belki de tek başarı…

Ama bu tabloya bir de şuradan bakınız:

Ekonomi, borç batağına saplanmış, her an bir krizi bekliyor ve korku içinde inim inim inliyor.

Hukuk devleti, rayından çıkmış, adalet parti-adaletine dönüşmüş, karanlığa gömülmüş, uyuyor.

Açlık sınırı, yürekler acısı; işsizlik olmadığı kadar bacayı sarmış; hayat pahalılığı tavanı delmiş dolu/dizgin koşuyor.

Ülke dünyanın en pahalı enerjisini kullanıyor.

İhracat mafiş!.. İthalat rekora koşuyor.

Ülkenin bağımsızlığı diye bir kavram tarih kitaplarında kalmış.

Yurtta sulh cihanda sulh ilkesi hudut boylarında kanıyor…

Demokratik cumhuriyet ha yıkıldı, ha yıkılacak…

Ülke bir cehenneme doğru uzanan sırat köprüsünün üzerinde sendelemekle meşgul…

Evet… Daha fazla iç karartmaya gerek yok. Bu gerçekleri her gün yaşadık, yaşıyoruz…

Yani… Koşullar bir muhalefet partisi için olağanüstü müsait.

Bütün bu olumsuzlukları yaratan siyasi güç ortada, bir omuz darbesiyle tümüyle yıkılacak durumda. Ammmaaa…

Ama gelin görün ki, o omuz darbesini vuracak kimse yok.

Ama ülkenin seçmenini heyecana götüren güç, yıllardır bu ülkeyi kan gölüne çeviren terör örgütünün siyasal temsilcisi olan bir parti.

Bu partinin vitrininde barış, demokrasi, özgürlük var. Vitrindeki metaların dükkanının içinde de var olmasını temenni etmekten başka yapacak bir şey yoktur.

Ama diğer muhalefet partileri?..

Esas konumuz budur.

Ve şimdilik düşüncemiz, bu partilerin “fabrika ayarlarına geri dönmeleri”dir.

Çünkü CHP, ALTI OK’tur.

MHP, vurucu-kırıcı faşist damgasının lekesinden arınmış Atatürk milliyetçisi bir siyasi güçtür.

Vatan Partisi ise, “demir-çekirdek” bir sosyalist partidir.

Milli demokratik cepheyi kendi içinde kurmaya çalışan bir kitle partisi değil…

 

@farukhaksal42

www.soruyusormak.com

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar