FARUK HAKSAL
DURMA ve SUSMA SAYIN BAŞBAKAN!..
Bakın
Ankarada, Başbakanlığa 500 metre uzaklıkta [ya da yakınlıkta] kurulup, en karanlık işleri, en açık biçimde tezgâhlamakla görevli 35 kişilik CİA bürosunun İstanbuldaki devşirme çocuğu ne yazıyor:
O açılımcı ve değişimci başbakanın bu aşamada güçlü bir hamle yapması, bir başbakanın üstüne düşeni yerine getirmesi beklenirken, başbakan eski alışkanlıkların içine kayıyor.
Genelkurmay başkanıyla bir görüşme yapıyor ve susuyor.
Başbakanın durabileceği ya da susabileceği bir yerde değiliz.
Sözünü ettiğimiz büronun adı, ODC [Oficce of Defence Cooperation]
Türkçesi, Savunma İşbirliği Dairesi
Yani, ABDnin en üst düzey askeri örgütlenme birimi
Ve yani, Türkiye Devleti içindeki gerçek Gladyo örgütlenmesinin komuta konseyi
A-simetrik savaş planlarının yapıldığı, işbirlikçi kadroların devşirildiği ve çeşitli yasa-dışı eylemlerin hayata geçirildiği eylem merkezi
Belge mi üretilecek?.. Kuru mu; ıslak mı?.. Emriniz olur!
Provokasyon mu düzenlenecek?.. Kanlı mı; kansız mı?.. Emriniz olur!
Medyaya asparagas haberler mi servis edilecek?.. Askeri mi; magazin mi?.. Emriniz olur!
İşte, dünkü medya organlarındaki haber de bunlardan biridir:
Paşa paşa
Ya da zorla!..
Yani, henüz bir mahkeme kararına bağlanmamış olan bir olayın sanığı albayı, savcıdan önce ifadeye çağıran ve eğer paşa paşa gelmezse, zorla getirileceği yalan haberini servis yapan merkez
Ve aynı anda ve aynı gün, İstanbuldaki devşirmelerine, Başbakanı bu konuda fiştekleyen yazılar yazdıran merkez
Hayır, susma, deniyor Başbakana
Ve durma!.. Çünkü, Başbakanın durabileceği ve susabileceği bir yerde değiliz!..
Peki, ya nasıl bir yerdeyiz?..
Daha doğrusu, sizler nasıl bir yerdesiniz?
Evet, anlamak çok zor değil.
Bastığınız yer, yeteri kadar sağlam değil
Çünkü ateşle oynuyorsunuz.
Üstlenmiş bulunduğunuz, Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratma görevi, zor bir görev, riskli bir vazife
Kabul.
Peki siz Türkiye Başbakanının ne yapmasını istiyorsunuz. Onu hangi yöne doğru itelemeye çalışıyorsunuz?.. Niçin döndürüyorsunuz dilinizin altında; açıklasanıza!..
Evet
İlerleyen satırlarınızda, sabırsız ve tedbirsiz davranıyorsunuz ve önemli bir sırrınızı ifşa ediyorsunuz:
Eğer ordu yönetimi bugünkü yapıyı sürdürmek için direnirse belli ki yeni ve daha da zorlayıcı belgeler çıkacak ortaya
Demek ki, kapıda daha bir çok provokasyon bizleri bekliyor
Demek ki, tezgâhta daha birçok belge ıslak-kuru imzalarını bekliyor
Demek ki, yapılanlar yeteri ölçüde etkili olmadı; daha yenileri, daha derinleri ve daha zorlayıcıları gerekiyor
Demek ki, Türk Silahlı Kuvvetleri, bugünkü çizgisini sürdürmeye devam ederse, bütün bu melanetler gökten [daha doğrusu Ankaradaki CİA merkezinden] yağdırılmaya devam edecektir
Bu ne cüret, bu ne pervasızlık ve bu ne büyük bir itiraftır Sayın Provokatör?..
Ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı bu ne yaman bir kalkışma ve açık bir Gladyo eylemidir!..