FARUK HAKSAL
DÜNYAYA BİR DE BURADAN BAKIN
Dünyamız alış ve veriş dünyası
Bizler ekonomi çarkının en önemli unsurlarıyız.
Çünkü: Tüketiciyiz!
Biz tüketmesek ekonomi çöker!
Demek ki, üretilen malları satın alan kişiler bulunmalıdır.
Satın alanı olmayan bir üretim önündeki en yakın duvara toslar.
Alın size ürpertici bir örnek: Bugün için dünyada var olan otomobil sayısı, insan sayısından üç katlı fazla!..
Yoksul ülkelerde bu oran doğal olarak daha düşük. Ama bu ortalamayı üç kata yükselten tüketim çılgını ülkeler de var
Bir tarafta kontrolsüz biçimde yoğunlaşan teknoloji ve ürünleri, öte yanda insanoğlunun konfor düşkünlüğü ve reklam sektörü ile sürekli olarak tahrik edilen sahip olma içgüdüsü
Bu denklemde ortaya çıkan tablo, Yeni Dünya Düzenine fatura edilecek bir sosyo-kültürel kirliliktir. Bu kirliliğin merkezinde ise, zembereğinden boşanmış tüketici insan unsuru yer almaktadır.
+ + +
İşte size çarpıcı, şaşırtıcı bir diğer gerçek: Dünyamızda halen yaşamakta olan ortalama olarak her insan, doğum gününü en az 9 milyon kişi ile birlikte kutluyor!..
Yani, sizinle aynı günde doğmuş insanların sayısı 9 milyon kişi... İşte böyle bir Dünyada yaşıyoruz.
Nasıl?
İyi bir Pazar ortamı değil mi?
İşte Dünya nüfusunun artış hızını gıdıklamaya çalışanlar ve örneğin, her ailenin en az 3 çocuk sahibi olması gerektiğini söyleyenler, bu pazarın daha da genişlemesini hedefliyorlar demektir.
+ + +
Gezegenimizin ilginç bir gerçeği de şu:
- Çin'de İngilizce konuşan kişi sayısı Amerika'dan daha fazla...
Peki, Çinin resmi dili ne?
Çince.
Ama, Çinin nüfusu o kadar fazla ki, İngilizce bilen Çinlilerin sayısı, Amerikan nüfusundan fazla.
+ + +
Gelin bir de Dünyada yaşayan karınca sayısına bir göz atalım.
- Dünyada insan başına düşen karınca sayısı 1 milyon...
Şaşırtıcı değil mi?
Örneğin, Şükrü Saraçoğlu Stadı 40 bin seyirci alıyor.
Çarpın 40.000i, 1.000.000 ile...
Eşittir: 40.000.000.000
+ + +
Bu sayıyı doğru olarak okumak bile ayrı bir sorun. Bunu da geçiyoruz. Ama bu kez önümüzde gerçekten tüyler ürpertici bir gerçek var; sıkı durun
- ABD'de Coco-Cola şoförlerinin kimyasal madde taşıma lisansı olması gerekiyor.
Yani, Coca-Colanın ana vatanı, Dünyanın başına bela ettiği bu garip gazozu, kimyasal madde olarak nitelendiriyor...
Bu gazozun taşıma işinde görevli olan şoförler, kimyasal madde taşıma lisansı edinmek zorunda.
Neden böyle?
Oturun ve lütfen iki dakika düşünün, anlarsınız...