İSMAİL VERGİLİ
DOST KİM? DÜŞMAN KİM?
Ey! Aziz Türk Milleti, senin aklın ne zaman başına gelecek? Sen izandan bu kadar yoksun musun ki? Dostunu, düşmanından ayırt edemiyorsun Bu kadar mı akıldan, mantıktan yoksunsun? Hâlbuki sen, beşeriyetin tarihini yazmış, Ön Türk atalarınla Dünyaya uygarlık taşımış bir ulusun temsilcisisin. Senin genlerinde uşaklık ve kölelik yoktur. Senin genlerinde özgürlük ve bağımsızlık vardır Genlerinde bulunan bu değerin farkına ne zaman varacaksın da, dostunu düşmanından ayırt etmeyi bileceksin?
Sen, 16 İmparatorluk kurmuş, şanlı bir geçmişi olan Türk Ulusunun bir temsilcisisin. Daha ne kadar zaman geçecekte, bu gerçeği görüp kendine geleceksin? Oysa o zaman, çoktan geldi de geçti bile
16 Türk imparatorluğunun sonuncusu olan, Osmanlı İmparatorluğunun parçalanıp, yıkılışının nedenleri üzerinde bir iki konuya değineceğim.
Birincisi: Osmanlı Devleti, İslam Dinini kabul edince
Arapçanın etkisi altında kalarak, kendi öz dili Türkçeyi unutur. Hatta Türkçe konuşmaktan utanır. Böylece Türk kültüründen hızla uzaklaşır. Hatta Türküm demekten utanır olmuştur.
Osmanlının çeşitli uluslara bakış açısı:
Araplara kavmi necip(temiz, soylu ırk)der.
Ermeni ve Rumlara milleti-sadıka (sadık millet) der.
Türkler içinse etrak- ül bi idrak-i ker (anlayışsız, kaba, cahil eşek Türk) der.
Kaynaklar:
1- Abdizade Hüseyin Hüsameddinin Amasya tarihi
İsimli eser.
2- Prf. Dr. İlhan Arselin, (Arap milliyetçiliği ve Türkler) isimli kitabının 173. Sayfası.
İkincisi: Orta Çağda karanlıkta olan Avrupa milletleri, aklın ve bilimin ışığında, aydınlanmayı gerçekleştirirler. Başta elektrik olmak üzere, pek çok icat ve yenilikler yaparak, kalkınmalarını sağlarlar. Osmanlı Devleti de Cahil, bilgisiz din adamlarının toplum üzerinde kurdukları baskı ile,
Avrupada gelişen bu yeniliklere, Gâvur icadı diyerek, Türk Milletini bilimin ışığından uzak tutmuştur. Örneğin matbaa icadından 267 yıl sonra ancak İstanbula gelebilmiştir. Bunun gibi daha pek çok neden saymam mümkündür.
İşte üç kıtaya (Asya-Afrika-Avrupa) hükmeden Osmanlı Devleti bu ve benzeri nedenlerle zayıflar.
Ezelden düşman olan Avrupa ülkeleri aralarında ittifak kurarak, Osmanlı Devletini parçalayıp, topraklarını aralarında paylaşırlar. Sevr Barışını 10-Ağustos-1920 tarihinde Osmanlı Devletine zorla kabul ettirirler. Anadoluyu işgal ederler.
İşte bu şartlarda, Türk Ulusunun aziz bir evladı M. Kemal ATATÜRK tarih sahnesine çıkar. Anadoluda yaşayan (Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi) bütün halkları, ortak amaçta (özgürlük ve bağımsızlık) ilkesinde birleştirip, 7 düvel Avrupaya savaş açar. Düşmanı denize döker. Yurdu düşmandan temizler. Sevr Barışı belgesini de yırtıp çöpe atar. İsviçrenin Lozan kentinde yapılan barış görüşmeleri sonucu İsmet Paşanın başkanlığındaki Türk Heyetinin ortaya koyduğu şartlar kabul edilir. 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barışı imzalanır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bütün Dünya tarafından tanınır. Yalnız Amerika Birleşik Devletleri imza koymaz ve tanımaz. Lozan Barışı, Türk Ulusunun onur ve şeref belgesidir.
Sevgili okurlarım, burada bir konunun üzerine önemle parmak basmak istiyorum ve soruyorum.
Amerika Birleşik Devletleri, Türkiyenin dostu mu, düşmanı mı? Bu soruyu biraz inceleyelim. Bu soruya yanıt verebilmek için, ABD ile ilişkilerimizi bir gözden geçirelim.
1- Lozan Barışını imzalamayıp, Türk Devletini tanımamıştır.
2- Kayseride kurulan uçak fabrikasını, 1952lerde uçak bakım atölyesine dönüştürmeyi sağlamıştır.
3- Adanadaki İncirlik üssünü kurulmasına izin vermişizdir.
4- Türkiye Cumhuriyetinin kalkınma hamlesi olan Köy Enstitüleri eğitim seferberliğinin komünizm öcüsüyle önünü kesmiştir.
5- Marşal yardımı ile verilen kredinin yalnız kara yollarına harcanması istenerek, makinalaşmış sanayisinin ürettiği tırdan, otomobile kadar ürünleri satacak önemli bir Pazar ele geçirmiştir.
6- 1952de Türk askerini Kore savaşına sokarak, koruyuculuğunu yaptırmıştır.
7- 4 Temmuz 2003 yılında Kuzey Irakta Türk askerinin başına çuval geçirmiştir.
8- Kuzey Irakta bir Kürt bölgesi oluşturarak, bu bölgeye Türkiyenin Güneydoğusunu da katarak, bir Kürdistan Devleti haritası çizmiştir.
Şimdi soruyorum: ABD, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin dostu mu, düşmanı mı?
Yorum sizin...