BİZ KAZANACAĞIZ!..

İşte size demokrasimizin en “ileri” uygulamalarından örnekler…

Bir yanda milletin vekili olabilmek için birbirinin ü zerinden atlayarak, sağındakini solundakini bir kaşık suda boğmaya ant içmiş çalışan “uygar ve çağdaş” rakipler…

Öte yanda ülkenin bugünü ve yarınlarını aydınlığa ulaştırmak için canını dişine takmış idealist insanlar.

Birileri, parti kodamanlarının gözüne girebilmek için iki adımda üç takla atmanın yarışı içinde…

Diğer birileri, savcı-hakim-Silivri üçgeninde  “Vardiya Bizde”nin nöbetini tutmakla meşgul…

Bir yanda vatan savunması, öte yanda şan, şöhret ve itibar kavgası…

Hangi yan kazanacak dersiniz?

İşte Türkiye’nin kaderi bu noktada yürütülen mücadelenin sonucuna bağlıdır.

Bir zar belirlemeyecektir ülkenin kaderini…

Her birimizin sorumluluğu, bilinci, özverisi ve mücadele azmi belirleyecektir sonucu…

Görebilen gözler için Türkiye bir kavşak noktasına gelmiş; getirilmiştir…

Bu noktadan sonra yapılacak şey, görebilen gözleri çoğaltmak ve ülkenin aydınlık geleceğine seferber etmektir.

Birleşmektir.

Örgütlenmektir.

Kişiselliği, çıkar odaklı davranış türünü yerin dibine gömmek ve “biz olma” bilincini yeniden yeşerterek ka labalıkların eylem birliğinin pusulası haline getirmektir…

Ancak o zaman Cumhuriyetimizin değerlerine sahip çıkabileceğiz.

Ancak o zaman Anayasamızın değiştirilemez hükümlerinin değiştirilmesine engel olabileceğiz.

Ancak o zaman Türkiye’nin doğusundan, batısından, kuzeylinden ve güneyinden Ortaçağ düşüncesini söküp atabileceğiz.

Ve işte ancak o zaman gerçek “ileri Demokrasi”nin temellerini sağlamlaştıracak ve O’nu, tüm kurumları ile birlikte yeniden kurarak ülkemizi “çağdaş uygarlık düzeyi” yönünde zenginleştirebileceğiz…

O zaman…

İşte ancak o zaman başarılabilecek bütün bu işler.

Ve sonunda, şiddetle inanıyoruz ki,

-Biz kazanacağız…

Önceki ve Sonraki Yazılar