E. TURGUT TEKİN
Başbakan alanlarda demogoji yapıyor
* Önceki sayıdan devam
Rezervlerin nispi durumundaki zayıflama esasen ülkemizin karşı karşıya kaldığı riskin arttığını ortaya koymaktadır.
Şüphesiz böyle bir riskin gerçekleşmesi ihtimali karşısında ortaya çıkacak krizin üretim maliyeti oldukça yüksek olacaktır. Bir diğer ifadeyle cari açık, sıcak para, özel sektör borçlanması ülkemizi önemli bir riskle karşı karşıya getirmiştir.
Bunlar gerçek rakamlar değil mi?
AKP Hükümeti kişi başına GSMHnin (kurun değer kazanmasının da etkisiyle - parite etkisi) 2006 yılında 5.477 dolara çıktığını ifade etmektedir. Bu hesaplamayla da halkın gelirinin arttığını ekonominin iyi yolda olduğunu ifade etmektedir. Ancak, kişi başına borçtan söz etmemektedir.
2002 yılında kişi başında borç 3.194 dolar iken, 2003 yılında 4.036 dolara, 2004 yılında 4.608 dolara, 2005 yılında 4.873 dolara ve 2006 yılında 5.281 dolara çıkmıştır.
Alınan borçlar yatırımlara, üretime yönlendirilip ekonomiye yararlı hale getirilmemiş, artan ithalatın karşılanmasına harcanmıştır. İthalata dayalı büyüme nedeniyle ortaya çıkan AKPnin övündüğü kişi başına gelir artışı, gerçekte ne vatandaşın gelirlerin artmasına yansımış ne de borçların azalmasını sağlamıştır. Aksine AKP politikaları nedeniyle hem vatandaşın kişisel borçları, hem de Türkiyenin borcunun artması nedeniyle üzerine düşen yük artmıştır. İşte sayın Başbakanın gül gülistan gösterdiği ülkenin hali bu!
Alanlarda demogoji yapmak, boşuna kıranlığa kurşun sıkmak ok kolay. Oysa ekonomide veriler, rakamlar, istatistikler konuşur.
Size birşey söyleyeyim mi? Şu yazdıklarımızı, şu rakamları halk içinden kaç kişi anlar? Biraz din, biraz iman, biraz Cumhur, halk bundan anlıyor.
Vay ülkeme vay!..