KAZIM ER
Bafa Gölü
Tarihi ve doğal güzellikleri içinde barındıran Bafa Gölü, bölgemizin ve ülkemizin gezilmesi ve görülmesi gereken yerlerinden biridir. Antik çağda, Latmos Körfezi olarak kayıtlara geçen, zamanla B. Menderesin Beşparmak Dağlarından getirdiği alüvyonlu toprakları Ege Denizine bırakarak, denizden ayırdığı parçanın adıdır, Bafa Gölü.
Beşparmak dağlarının en yükseğinde bir köyümüzdür, Çavdar Köyü.
Çavdar Köyüne varmadan köylülerimizin 55 kaya dediği büyükçe bir kaya vardır. Tatlı bir yokuşu çıktıktan sonra köyü yukarıdan görürsünüz. Köye girmeden hemen sağda pürenlerin kapladığı bir tepecikle karşılaşırsınız. Bu tepecik pürenlerle kaplı olduğu gibi bir şeyleri saklar. Çam ağaçları ve pürenlerin arasından tepenin yüksekçe bir yerine gittiğinizde o bütün güzelliği ile Bafa Gölünü görürsünüz. Bafa Gölü başka yerden bu kadar güzelliğini sergilemez. Göremezsiniz.
Hele birde ayın 15i ise, ay bütün ışığını göle yansıttığında, Bafa Gölünün bütün yakamozları buralara kadar ulaşır. Yazın öğleden sonra esen melteme doyum olmaz.
Mitolojide anlatılanlar herhalde bu güzelliklerden olsa gerek.
Bafa Gölünün güzellikleri sadece bunlar mı? Gölde bulunan çeşitli balıklar çevresinde yaşayan insanlara aş olmuş, iş olmuş. Bu günde zar zor bu bereketini sürdürmeye çalışıyor. Her gün biraz daha yok olarak.
Geçmişte gölden balık yakalayarak karnını doyurmaya çalışan köylüler, gölden balık yakalamanın zorluklarını, baskıları bugünde anlatırlar.
Hatta tiyatromuza konu bile olmuştu.
1978 yılında Bafa gölü ve gölün uzantısı olan dalyan kamulaştırıldı. Gölde balıkçılık yaparak yaşamını sürdürmeye çalışan köylüler, iktidarında desteğiyle kooperatif kurarak, Bafa Gölü Çevre Köyleri Su Ürünleri Kooperatifi adı altında örgütlendiler. Kooperatif kısa zamanda gelişti ve örgütlülüğünü tamamlayarak, takım alamayacak yoksul balıkçılara, takım yardımında bulundu. Balıkçılar arasında dayanışmayı arttırdı. Zamanla ortak kazançtan pay almalarını sağladı. Köylüler çalışıyorlar, tuttukları balıkları hak edilen değerden satıyorlardı. Bafa, Serçin, Kapıkırı, Sarıkemer, Bucak, Ak-yeniköy köylüleri birbirlerinin haklarına saygılı ve dayanışma içinde gölün, kendilerine sunduğu nimetlerden yararlanıyorlar ve geleceğe umutla bakıyorlardı.
Aynı uygulama Manisadaki Göl Marmarada benzer çalışmalar yapılmış, olumlu sonuçlar alınmıştı.
1980 sonrası iktidar gelenler, ülkede örgütlü üretimden korkanlar ve yoksulların kooperatifler de örgütlenmesinden çekinenler, kooperatifleri gözden çıkardılar. Kooperatiflerin desteklenmesinden vazgeçtiler. Yalnız bıraktılar. Yeteri kadar kontrol edilmediğinden, gelişi güzel avlanmak gölde balık stokunun azalmasına neden oldu.
Bir döneme ait en parlak dönemin yaşandığı bu üretim biçimi, yok olmayla karşı karşıya kalmıştır. Şimdi ise yaşama savaşı vermektedir. Bir dönem 725 ortak ile kurulan Bafa Gölü Su Ürünleri Kooperatifi, şimdi ise 30 ortakla Ak-Yeniköy Su ürünleri Kooperatifi adı altında sürdürülmeye çalışılmaktadır.
Bölünmüş, bölük pörçük haline getirilmiş, bu üretim biçiminden yararlananlar neden bu duruma düşmüştür?
Uygulanan ekonomik anlayış,insanlarımızın sorunlarını dayanışma anlayışı içerisinde ortaklaşa çözülmesini değil, Bireyci ve ne halin varsa gör, anlayışı hakim olduğundan, dağılma ve yok olma süreci başlamıştır. O yıllarda kurulmuş bulunan kaç kooperatif kalmıştır ki?
Bir elin parmakları kadar.
Bafa Gölü, uzun yaşamı boyunca kendi çıkarlarını toplumun çıkarlarından önde gören çok insanla karşılaşmış. Zaman zaman gölün kana bulandığını da görmüştür.
Yaşananlar, bir amaca hizmet etmektedir. Doğanın ve kendisinin bu kadar kirletilmesinin nedeni de kişisel değil mi ?
Kendisini besleyen B.Menderes artık temiz su taşımıyor. Kirli sular nerelerden geliyor ? Bu suları temizleyerek gönderemezler mi ?
Çünkü başka yapılacak şeyler var.
O işlere para harcamak yerine daha çok kazanmak lazım. Bir daha seçimleri kazanmak için göze hoş görünecek şeyler yapmak lazım.
Bafa Gölünü yaşatmak gerekir. İçinde balık olmayan göl olmaz. İçinde balıkların oynaştığı, çeşitli su kuşlarının tünediği, yuva yaptığı eski günlerine dönmesi için ne gerekiyorsa yapılması gerekir.
Yine türküler söyleyerek balık tutan balıkçıları, kuzulukları balıkla dolu dalyanın sürdürülmesi için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
Bunun için 7 Aralık tarihinde bir önerge vererek bu fikrimi desteklemek istedim. Verdiğim önerge kabul edilerek komisyona gönderildi. Bir adım atılması dileğiyle.
İl Genel Meclisi Başkanlığına ;
S.S Ak-Yeniköy Su Ürünleri Kooperatifi, Bafa Gölü Sakız Burnu Dalyanında faaliyette bulunmaktadır.
Bafa Gölü Sakız Burnu Dalyanı, uzun yıllardan bu yana sürdürülerek gelmiş. Dalyan Ak-yeniköy Kasabasında mahalleye adını vermiştir. Bu günde Dalyan Mahallesi olarak anılmaktadır.
Bafa Gölü Sakız Burnu Dalyanı, Bafa Gölüne 5 km uzunluğunda bir kanalla bağlantısı sağlanmıştır.Bugün dalyanın kurulu bulunduğu yerde ve kanal üzerinde kuzuluklar bulunmaktadır. Gölden balıklar kanal sayesinde kuzuluklara gelmektedir. dalyan gelirini kuzuluklardan tutulan balıklarla karşılanmaktadır.
28 Ağustos 2006 tarihinde 3 yıllık bir sözleşme yapılmış. Sözleşme yapıldıktan sonra ödenmesi gereken kiralama ücretleri gelir sağlanamadığından ödenememiştir.
2007 yılında Bafa Gölüne bağlantı sağlanan kanalda 15 ton kefal balığının ancak 2 tonu tutulabilmiş. 13 ton balık kirlilik ve oksijensizlik nedeni ile ölmüştür.
DSİ tarafından gölle bağlantıyı sağlayan kanal çift taraflı kapatıldığından balık ölümlerinin meydana geldiği belirtilmektedir.
Bu nedenle kooperatif gelir sağlayamamıştır. Kooperatifin geçmiş yıllardan İl Özel
İdaresine 18 milyar TL bulunmaktadır.dalyanın mevcut durumuyla yarar sağlaması zor görünmektedir.
Dalyanın mevcut yapısının yeniden gözden geçirilerek,yaşatılacaksa bakım ve onarımdan geçirilmesi gerekmektedir.
Dalyanın geleceği ile ilgili olarak DSİ, Sulama Birliği, İl Özel İdaresi, İl Tarım müdürlüğünce oluşturulacak bir komisyon tarafından karar verilmesi, zarar eden bir yapıdan kurtarılarak,ortaklarına ve ülke ekonomisine katkı sağlayacak duruma getirilmesi için gerekli çalışmanın yapılmasını önerir,gereğinin yapılmasını saygıyla arz ederim.