Pazartesi gecesi Ak-yeniköy'deydim.

 Değerli Belediye Başkanı Yılmaz Öz'ün, AKP'ye geçeceği haberini gazete olarak arkadaşımız Yılmaz Ölmez'in özel haberiyle duyurmuştuk. Bu kez  Ak Parti rozetinin takılmasına şahitlik etmek için gittiğim toplantıda 300 kişilik salon kasabalı bay bayanlarla dolmuştu.

Başkan Yılmaz Öz, Demokrat Parti'den Ak Parti'ye geçerken, beraberinde 6 meclis üyesini, Didim Ziraat Odası Başkanı Ahmet Çetin'i aldığı gibi gecenin sürprizi Söke Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Örnek ile Oda Meclis Başkanı Mustafa Karababa'nın da bu rüzgara kapılıp AKP'ye doğru savrulması oldu.

Verdikleri kararın hayırlı olmasını dilemekten başka diyecek birşey yok. Ama verdikleri bu kararın hesabını yarın nasıl verirler bu ayrı bir söz konusu.

Sizler sivil toplum kuruluşu temsilcilerisiniz, belirli bir kesimin önderi konumunda insanlarsınız. Elbette hepimizin olduğu gibi sizlerin de bir siyasi görüşü olabilir. Ancak, bunu alenen söylemeniz veya taraf olduğunuzu beyan etmeniz ne kadar etik olur bu üstünde düşünülmesi gereken bir konu. Özellikle Ziraat Odası gibi bir kurumun başında olan sizlerin bu davranışı sorgulanabilir. Çünkü bulunduğunuz, yöneticisi olduğunuz kuruluşta her siyasi görüşten üyeniz var..

Malum, kurak bir iklim yaşarken bir de barajlardan bırakılan suyun yeterli miktarda Söke ovasına ulaşmayışı nedeniyle Sökeli çiftçimizin mağduriyeti söz konusu. Yarın iktidardan çiftçimiz adına, esnafımız adına birçok destekler isteyeceğiz. Bunların bir kısmı yerine gelmeyince iktidara karşı mücadelenizi nasıl verecek, tepkinizi nasıl göstereceksiniz?..

Bugün AKP iktidarı var, yarın başka bir parti iktidara gelirse bu kez o partiye doğru mu savrulacaksınız?..

Evet, sizler de iyi biliyorsunuz ki, bu yıl Söke çiftçisi olağanüstü bir durum yaşıyor, pamukta şu anda verim kaybının yüzde otuz civarında olabileceğini sizler söylüyorsunuz şimdi bu zararın kapatılması üreticiye bir şekilde destek verilmesi gerekecek. AKP'ye geçerken ampulün bu yönde ışığını mı aldınız?..

Sorulacak o kadar çok soru varki, söylenecek o kadar söz varki bunlar zaten dünden beri konuşulmaya başladı bile.

Bir rüzgar esiyor, insanlar biryerlere savruluyorlar, sonra bir başka rüzgar daha esiyor, yine biryerlere savruluyorlar.

Ama ben bu tür rüzgarlar eskilerden de hatırlıyorum. Bir zamanlar bir ANAP rüzgarı vardı, sonra bir DSP rüzgarı esmişti. O zamanlarda da insanlar hani bölgemizin güzel bir sözü vardır ya akçakavak yaprağı gibi dönü dönüvermişlerdi. Bugün o rüzgarlardan eser yok...

Bakalım, Ak Parti rüzgarı daha ne zamana kadar esecek...

Burada Ak-Yeniköy Belediye Başkanı Yılmaz Öz ile meclis üyelerinin AKP'ye geçmeleri konusunda tek sözüm olamaz. Başkan iktidar rüzgarını arkasına alarak ekibiyle beldesine hizmet yağdıracaktır. Verdikleri kararın hayırlı olmasını hizmetlerin kesintisiz sürmesini diliyorum...