Aydın’ın Buharkent ilçesinde Zorlu Enerji tarafından faaliyete geçirilecek olan Kızıldere Jeotermal Santrallerinden 3.’sü için bir tanıtım, genel bilgilendirme toplantısı ve tesis gezisi düzenlendi.
Zorlu Enerji Genel Müdür Yardımcısı Ali Kındap’ın katıldığı bilgilendirme toplantısında Kızıldere Jeotermal Santralleri İşletme Müdürü Ali Er bir sunum gerçekleştirdi. Yeni kurulacak Kızıldere 3 Jeotermal Enerji Santralinin 165 MW’lik bir üretim kapasitesine sahip olacağı ve mevcut tesisler gibi elektriğin yanı sıra şehir ve sera ısıtmasında kullanılacağı bilgisi verildi. Yeni kurulacak santralle birlikte toplam üretim miktarı 260 MW’a çıkacak. Öte yandan Türkiye’deki enerjinin yüzde 1’i jeotermal enerji ile karşılanırken kurulacak olan yeni jeotermal santralle birlikte bu oranın yüzde üçe çıkarılmasının hedeflendiği ifade edildi.
DIŞA BAĞIMLILIK ORTADAN KALKABİLİR
Toplantıda konuşan Ali Kındap, “Türkiye’nin neresine gitsek kaplıcayla karşılaşabiliyoruz. Bu da demek oluyor ki Türkiye’nin her yerinde az ama çok jeotermal potansiyeli var. Anadolu’nun her ücra köşesinin temiz ve çevreci bir şekilde ısıtılması mümkün. Jeotermal bu ülkenin en büyük zenginliklerinden bir tanesi. Enerjide dışa bağımlılık ortadan kalkabilir. Jeotermal konusunda artık bilgi ihraç eder noktaya geldik. Güneşin ömrü ne kadarsa yer altındaki enerjinin kaynağı da o kadar” dedi.
KINDAP SORULARI YANITLADI
Bir soru üzerine jeotermal tesisler üzerine getirilen eleştirilere değinen Ali Kındap yapılan eleştirilerin bilimsel bir geçerliliğinin olmadığını ifade etti. Kındap, “Jeotermal tesislerin yapımında çok az alan işgali oluyor. Bunu da alan işgalini minimize ederek birinci sınıf tarım arazisi olmayan alanlarda yapıyoruz” dedi. Kındap, “Jeotermal tesislerin bir takım atıklarından dolayı tarım ürünlerine zarar verdiği yönünde bir iddia var. Biz atığı olmayan bir tesis kuruyoruz. Enerjisini aldığımız akışkanlardan geriye kalanları yerin altına iade ediyoruz” ifadelerini kullandı. Jeotermal santrallerde doğada var olan karbondioksit dışında fazladan bir gaz açığa çıkmadığını ifade eden Kındap “Diğer enerji üretimlerinde insan eliyle yeni karbondioksit meydana gelir ama jeotermalde zaten doğada var olan karbondioksittir. Salınımı noktasında belki bir parça hızlandırıyor ama miktarı ne artıyor ne azaltılıyor” dedi. Kındap, su buharının de nemi arttırarak tarım ürünlerine zarar verdiği iddiasının bilimsel olarak kanıtlanmış bir durum olmadığını kaydetti. Kındap, bu iddiayı önemsediklerini belirtirken gerekli takip ve incelemeleri yaptıklarını paylaştı.
Buharkent’te 30 dönüm üzerine kurulan Kızıldere Jeotermal Santrali-1’de yılda 15 mw enerji üretilirken 70 dönüm üzerine kurulan Kızıldere-2’de 80 mw enerji üretiliyor. Aynı bölgede 100 dönüm üzerine kurulacak olan Kızıldere Jeotermal Santrali-3’te ise 165 mw enerji üretimi yapılacak. Zorlu Enerji grubu Kızıldere 1 ve Kızıldere 2 santrallerinden yıllık 550 milyon kilovat saat enerji üretirken 550 milyon kilovat saatle 400 bin konutun yıllık elektrik ihtiyacı karşılanıyor. Jeotermal enerjinin entegre kullanım özelliğiyle Türkiye’de bir ilk olan Kızıldere II JES, elektrik üretiminin yanı sıra, doğal gaz hattı bulunmayan Sarayköy ilçesindeki 2.500 konutun ısınma ihtiyacını karşılarken ayrıca, içecek sektörüne ürün sağlayan çevredeki endüstriyel gaz tesislerine karbondioksit gazı, termal otellere jeotermal su ve seralara da ısıtma sağladığı kaydedildi. Kızıldere II JES ile toplam 500 dönümlük seranın ısıtmasının gerçekleştirildiği bilgisi verildi.