FARUK HAKSAL
YUNAN BAŞBAKANIN ÇİZGİSİ TUTARLIDIR
Siyaset çoğunlukla istismar üzerine kurulu
Hemen hemen her Allahın kulu bu gerçeği biliyor, açıkça ifade edebiliyor.
Ancak iş gün içindeki uygulamalara gelince, hesap şaşıyor, tespitler garipleşiyor
Televizyon ekranında Yunan Başbakanını izliyoruz.
Adam kurnaz. Ama [nispeten] dürüst
Konuşmasının ilk sözcükleri Türkçe
Aldı mı size koskocaman bir alkış?..
Devam ediyor
Ve derken, Türk Ordusunun Kıbrısta işgal etmiş bulunduğu topraklardan söz ediyor.
Ve aynı anda da Türk medyasında kızılca kıyamet kopuyor!..
Başbakan hiddetli ama ölçülü ve yumuşak
Yani, Davostaki gibi haşmetli değil hazret.
Örneğin, ettiği birçok kelamın arasına, Türk Ordusu Kıbrısta işgalci değildir! cümlesini ekleyememiş olsa da, ifadesi az biraz sertçe
Yani ölçülü, hiddetli ve yumuşak bir sarmalın içinde yüzüyor Sayın Başbakanın göz bebekleri
MHP lideri sıcağı sıcağına açıklama yapıyor:
- Başbakanın söylemini doğru buluyorum!..
Kılıçtaroğlu ise, Başbakanın acz içinde olduğundan söz ediyor ve özetle diyor ki:
- Başbakan, Türkiye işgalci değildir, diyememiştir!..
Şimdi koyun bütün bu demeçleri alt alta
Ne görüyorsunuz?
Ama bizce olup bitenlere dürüst bir biçimde yaklaştığımızda Yunan Başbakanını eleştirmeye hiç hakkımız olmadığını teslim etmek zorundayız.
Çünkü adam birileri gibi, orada öyle/ burada böyle konuşmamıştır
Davosta van münit şovu yapıp, Ankarada İsraile Güneydoğu sınırlarımızı teslim eden sözleşmeler imzalamak gibi bir ikilemin içinde yüzmemiştir.
Davet edildiği Erzurumda gerçekçi bir siyaset adamı olarak ülkesinin Kıbrıs konusunda yıllardan beri yürüttüğü siyasetin ana başlıklarını bir kez daha tekrarlamıştır
Söylediklerinde Yunanistanın Kıbrıs siyasetini aşan bir tek cümle mevcut değildir.
Bir Başbakana ya da daha doğru ifadesi ile bir lidere yakışan da aslında budur.
Eğer bir ülkenin belirli bir konuda belirli bir siyaseti mevcutsa, o ülkenin Başbakanı o siyaseti, her zeminde ve bulunduğu yerde açıklayabilmeli ve cesaretle savunabilmelidir.
Gerçekte bunun tersi olan tutum eleştirilmeye layıktır.
Yurt dışında her duaya âmin dedikten sonra kendi ülkenize döndüğünüzde, mangalda kül bırakmamaktır siyasi istismar.
Ya da belirli ülkelere yalancıktan çıkışlar yapıp, belirli kesimlere mesajlar gönderdikten sonra, ülkenin en can alıcı menfaatlerini bu aynı ülkeye tepsi içinde sunmaktır siyasi istismar içinde yüzmek
İşte bunlardır asıl yerilmesi gereken tutum.