Her yıl olduğu gibi, bu yıl da geçen yılın değerlendirmesini Belediye Sosyal tesislerinde 9 Ocak 2014 Perşembe günü yaptığı basın toplantısında Sayın Kaymakamımız değerlendirdi. Bu değerlendirmeye bazı daire müdürleri ile İlçe Emniyet Müdürü ve Söke Jandarma İlçe Komutanı da katıldı. Basın mensuplarının çoğunluğu da toplantıda idi. Sayın Kaymakamımızın ilçemize atanması ile ile ilçede gayet şeffaf bir yönetim uygulamaları başladı. Elbette insanların yaşadığı dünyada olduğu gibi bizim ilçemizde de bazı olaylar oldu ve benzerleride olmaya devam edecek. Biz gazetemizde haber olarak bunların bir çoğunu verdik. Haberden daha çok yorum ve destek isteyen bazı özel konular üzerinde duracağım. Bunların ilki Söke'de fakültelerin yükselmesi. Bu konu çok önemli bir konu olduğu için bu yazımda biraz olsun üzerinde duracağım.

Söke'ye sıcak para eskiden 51. Piyade Alayı kanalı ile giriyordu. Güney doğu olayları nedeni ile alayın birçok ünitesi Söke'den gidince dıştan akan para kaynakları azaldı. İkinci sıcak para ise pamuk çapası ve pamuk toplaması ile gelirdi. Pamuğun çapası ve toplaması makineleşince bu sıcak parada kesildi. Bu yollardan para kazanan esnaf kesimi açıkta kaldı. Bu boşluğu doldurmak, Söke'ye ekonomik canlılık ve sosyal değerler kazandırmak amacı ile "SÖKEV" (Söke Eğitim Vakfı) kuruldu. Rahmetli Avukat Ahmet Güçsav ile bir ağabey ve kardeş gibiydik. SÖKEV'in kuruluş hazırlıkları yapılırken rahmetli emekli gazeteci Selim Sabit Pülten ve yine Rahmetli Ahmet Güçsav ile birlikte Kaymakam sayın Emir Durmaz'ı ziyarete gittik. Sökev’in ilk öyküsü o ziyaret günü başladı. Daha sonraki toplantılara başkaları da katılarak Söke Eğitim Vakfı resmen kuruldu ve başkanı kaymakam olmak üzere faaliyetine başladı. Görev bölümünde Selim bey ile bana "SÖKEV" adlı üç aylık süreli bir tanıtım dergisi çıkarma görevi verildi. Derginin ana amacı ise Sökev’i ve amaçlarını halka tanıtarak, vakıfa bağış ve hibe yoluyla para ve gayrimenkul mallar kazandırmak olacaktı. O yıllarda şimdi ki gibi digital teknolojiler, böyle gelişmiş bilgisayar ortamları yoktu. Daktilo ile yazarak, bilgisayarı olanlara dizdiriyor, sonra bir matbaada bastırıyorduk. Derginin tam  ilk sayısının taslağını bitirdiğimiz gün Emir Durmaz için sevindirirci, Söke için üzücü olan bir haber aldık. Sayın kaymakamımız Vali olmuş gidecekti. İlk haberi bana verdi. Okula telefon ederek:

- Hocam, Vali oldum. Yakında Söke'den ayrılacağım. Yerime Şener Can adında bir kaymakam geliyor. Dergiyi baskıya vermeyin ve yeni arkadaşı bekleyin. Belki onun da öneri ve görüşleri olabilir. Biz de beklettik. Sayın Valim gittikten sonra sayın Kaymakamım Şener Can geldi. Biz de sevinçle değil, buruk bir duyguyla karşıladık. Çünkü Emir Durmaz'dan aldığımız enerjiyi ondan alamadığımız gibi, onun yerini ve koltuğunuda ne yazık ki dolduramadı. Selim Bey ile birlikte dergi taslağını inceledikten sonra, onca amaç ve emeğe karşı bir "Teşekkür" bile etmedi. İlk sözü de şu oldu:

- Söke'de ilköğretim sorunları sıra dağlar gibi dururken, yüksek öğretimle benim ne işim olacak? Önce ilköğretimi düzene koyalım. Ondan sonra orta öğretimi, zamanımız ve kaynağımız kalırsa yüksek öğretimlede ilgileniriz. Sayın Can Sökev'i dondurdu. Vakfı işletmedi. Uzatmayalım Söke'nin yüksek öğretimden pay almasına hep engel oldu. Yapılan toplantılar, havanda su dövmeler, olumlu olan rektör öneri ve yaklaşımlarını efece karşılamalar, hep yüksek öğretimde geri kalışımızı hızlandırdı. Nihayet Şener Can gittikten sonra gelen kaymakamlar, ve sivil toplum örgütleri, özellikle Ticaret Odası Başkanı Süleyman Toyran ve arkadaşları, Şoförler Odası Başkanı Sayın Refik Karataş ve arkadaşları, Bakkallar Odası Başkanı Sayın İbrahim Çallıoğlu ve arkadaşları ve diğer emek verenlerin çaba ve gayretleri ile Sökev hayat bularak ikinci fakültesini de yapmaya başladı. Yapacaklarına eminim. Hiçte kuşkum yoktur. Sökeli hayırsever hemşehrilerimiz destek vereceklerdir. Toyran, Söke Belediye Başkanı olursa bu konuda da önemli katkı ve destekleri olacaktır. Yeni Ticaret Odası Başkanımız Reşat Bey'de değerli bir arkadaşımızdır. Onunda bu uğurda Süleyman Toyran'ı aratmayacağını biliyorum. Değerli Sökeliler, Söke hepimizin. Hepimiz bu güzel kente bir tuğla katarak yükselmesine destek olalım. Hayırın azı ve çoğu olmaz. Hayır, hayır. Başka kurumlara kurbanlarınızı fitrelerinizi vereceğine Sökev’e verin ki, yavrularımız okusunlar ve yüksek eğitim olanaklarına kavuşsunlar. Bu arada Sayın Kaymakamımdan özel bir ricam olacak. Sökev’in kurucu üyelerinin adları vakıf senedinde vardır. Üniversitenin salonlarına, bazı dersliklerine bu kişilerin adları verilerek yaşatılırsa çok iyi olur. Bizler, bu dünyadan uçar gideriz ama eserlerimiz kalır. Başta bu davaya gönül veren sayın Kaymakamım Demirezer ve arkadaşlarına teşekkür ederim. İnşallah bir gün "SÖKE ÜNİVERSİTESİ" haline gelişini de görür ve yazarız.

Sökeli rektörümüz sayın Birincioğlu ise yaptığı konuşmasında, "Mimarlık ve Tasarım Fakültesi" start aldı. Yakında amacımız Söke'deki Yüksek öğretim öğrenci sayısını 8000'e çıkarmak olduğunu söyledi. Şimdi Sökeliler'e düşen görev, temelleri atılan bu fakülteye elimizden geldiği kadar yardımcı ve destek olmak. İnşaatları hızla bitirmek.

"SÖKEV'İ YARDIMLARINIZLA DESTEKLEYİN! BİR TORBA ÇİMENTODA SİZDEN OLSUN!"