Kanla yazılan bir destanın içinden cımbızla çektiğim bir konuyu sizlerle paylaşmak istedim. Şu günlerde kutladığımız bölgesel ve ulusal kurtuluş savaşlarını tekrar yaşamaktayız. On altı beylik ve yüzlerce yıllık bir imparatorluk kuran Türklerin son liderleri olan ATATÜRK’Ü sevmeyen bazı kalpler, kalplerinden silip beyinlerini unutturmak istiyorlar.

Oysa kimlerle kurtuluş savaşı yaptığımız ne çabuk unutuldu. Savaştığımız milletler, Türk Milleti’nden her fırsatta intikam almaktadırlar. Onların bu Bizans oyunlarını her konuda görebilirsiniz.

 Japon imparatoru, ülkesi atom bombalarına maruz kalınca mağlubiyete razı oldu. Ne var ki, mağlup bir imparator halkına serzenişte bulunurken şunları söylemiştir: (Biz savaşta mağlup olduk ama ekonomide biz onları mağlup edeceğiz) Ve de sözlerini tuttular. Dünya devi oldular.

Türk devleti, dünya savaşlarından ve kurtuluş savaşından çıktığı zamanlar, her şeyden yoksun yeni kurulmuş bir devletti. O yoksulluğa rağmen hiçbir    devlete boyun eğmedi. Dik durup devlet olmasını bildi. Üstelik ulu önder Atatürk’ün, hiçbir liderin ayağına gitmediğini söylerler. Ne çare ki Atatürk Cumhuriyetine karşı olan tüm nizimler, sorgulamaya çalışılıyorlar.

Öte yandan Türkiye’de bulunan Atatürkçü dernekler ve benzer dernekler, nedense halka gidip üye yapmıyorlar. Şu bir gerçek ki birçok yurttaş, Atatürk’ü bir lider olarak değil, onun resminin yer aldığı parayı     seviyorlar. Ama o bir dünya lideridir. Hiçbir güç onun ismini ve görüşlerini yok edemeyecektir.