Yerel yönetimler...

Yıllardır adet aynı...

 

Yerel yönetimler göreve gelirler, hizmetlerini yaparlar, ancak kimileri memnun olur, kimileri kızar ve bir daha bunlara oy atmam, diyerek yönetime küser.

 

Peki yönetim kimin ne istediğini nereden bilebilir?

 

Yerel yönetime aday olan kişi, öncelikle araştırır.

 

Halk ne istiyor?   

 

 

Sorar, dinler derken gün gelir çıkar meydanlara; bunu yapacağım, bunu vereceğim, diyerek vaatlerde bulunur.

 

Sonra seçilir, makamına oturur.

 

Vaatte bulunduğu işlerin yanında, önceki yönetimden yarım kalan projeler, yapılması gereken rutin işler, mevsimlerden kaynaklanan olumsuzluklar ve personel sorunları gibi pek çok sorunla karşılaşılır. İstekler ikinci planda kalır. Nasıl olsa yönetici, halkı dinlemiş ve ne istediğini bilmektedir.

 

Rutin işlerle uğraşılırken zaman değişir, isteklerde de zamana endeksli olarak farklılıklar meydana gelir.

 

Yerel yönetici, zaman zaman vaatlerini de unutur zaten.

 

Zaman zaman, basın-yayın kuruluşları yönetimi eleştirir.

 

Bunların büyük çoğunluğu karşı görüşten olduğu için sürekli olumsuz eleştirirler.

 

Mevcut yönetimin görüşünü paylaşan ve sürekli olumlu yönde yazılar ve haberlerle destek olanlarda görülür.

 

Geriye kalan ise; birkaç gazeteci ve köşe yazarıdır, objektif olarak eleştiri yapan ve halkın isteklerini bildirmeye çalışan.

 

Tabii ki, bu karambol ortamında ne kadar sesi duyulursa!!

 

Asıl önemli olan halktır aslında.

 

Sokakta gezen vatandaş ne bekliyor?

 

Öğrenci, ev hanımı, esnaf ne istiyor?

 

Daha doğrusu şehrin esas sahipleri ne istiyor?

 

Yapılanları ve yapılmayanları sadece gazeteciler değil, tüm halk biliyor. Ama kalem gazetecide o eleştirir, yerer.

 

Bu yönde halkın katılımını pek göremeyiz.

 

Şimdi kalem halkta.

 

Yerel yönetimi başarılı buluyor musunuz, bulmuyor musunuz?

 

www.sokegercekgazetesi.com adresinden anketimize katılın ve olumlu olumsuz tüm görüşlerinizi bize bildirin.

 

Biz de görüşlerinizi gerek haberlerimizle, gerek köşe yazılarımızla, gerekse bire bir yetkililere iletelim.

 

Unutmayın, sessizlik asla çözüm olamaz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar