DURMUŞ TUNA
Yemek Başkan Özekmekçinin parasıyla organize edilmiş
Dünkü yazımda, Söke Belediye Başkanı Necdet Özekmekçinin organize ettiği bir yemekten bahsetmiştim. Geleneksel hale gelen ve yıllardır yapılmakta olan bir yemekten. Gelmiş geçmiş tüm belediye başkanlarının seçildikleri dönemde tanışma yemeği adı altında bu yemeği organize ettiklerini biliyorum. Herkes bu geleneği bir şekilde sürdürmüştü. Yeni dönem meclis üyeleriyle ve belediye birim amirleriyle tanışma, kaynaşma amaçlı bir birliktelikti. Buraya kadar söylenecek birşey yok.
Herşeye eyvallah.
Kafama takılan ve itiraz ettiğim konu yemeğin parasının Söke Belediyesine fatura edilip-edilmeyeceğiydi. CHP, MHP, AK Partili Belediye Meclis Üyeleri ile Söke Belediyesi birim amirlerinin yediği yemeğin yine kendileri tarafından ödenmesi gerektiğini savunmuştum. Bu arada Yemeğe CHPden Refik Karataş, MHPden Metin Mutafoğlu, Şule Tuntaş, Mehmet Kabasakal, Oğuz Eryıldız, Ali Çalışkan, Ak Partiden de Kemal Karakaşın katılmadıklarını yaptığım araştırmada öğrendiğimi belirtmiştim. Çaptan düşüyorum herhalde! Meğersem katılmayanların sayısı bu kadar değilmiş. CHPden Abdullah Arıcı, İbrahim Muslu bir de (tek mazeretli) Mehmet Çınar yemeğe iştirak etmemiş.
Neyse gelelim asıl konumuza!
Uzun bir zamandan sonra ortak bir dostumuzla makamında bir araya geldiğim Başkan Necdet Özekmekçi, yemeğin parasını kendi cebinden ödediğini belirtti. İnanmam diye de, fotokopisini çektirtti ve bir örneğini bana verdi. 24 Haziran Çarşamba günü yenilen yemeğin ödemesinin iki gün sonra yapıldığı evrakta görülmekte. Ben ise; yazımı 29 Haziranda yazmıştım. Geriye dönük evrak düzenlenmediğini düşünerek, kerameti kendimde aramıyorum.
Yemeğin beni ilgilendiren bölümü burasıydı.
Yenilen yemeğin parasının kim tarafından ödeneceği beni ilgilendiriyordu. Bunu da böylece öğrenmiş oldum. Onuruna düşkün olduğunu bildiğim Başkan Özekmekçinin tutumu beni sevindirdi. Dilerim bu gelenek bundan sonra da devam eder ve yemeğin parası Söke halkına fatura edilmez.
Bir de meşhur asansöre binme şerefine nail oldum. Sıfır kilometre, son modeldi. Havalandırması çok hoşuma gitti. Yoksa bu sıcaklarda hiç çekilmezdi. Allah muhafaza, bir arıza yapsa ve içinde kalakalsanız vay halinize. İnsanın bunaltıcı sıcakta hem de asansörde kalmasını düşünmek bile istemiyorum.
Başkan Özekmekçinin odası da güzeldi. Söke manzaralı.
Ah!!! bir de keşke seçim yatırımı olarak görülmemiş olsaydı...