DURMUŞ TUNA
VEFA KİM, SEN KİM...
Erol Özhavutçu isimli meslektaşım (!) cumartesi günü sosyal medya üzerinden paylaşımda bulunarak beni 'tiye' almaya çalışmıştı. Bununla da yetinmeyip, şahsıma yönelik 'iş takipçisi' imasında bulunmuştu. Bunun üzerine ben de, sosyal medya üzerinden cevap vermek zorunda kaldım. 'Allah yarattı' demedim tabii ki de. Çünkü aylarca sırtınızda taşıdığınız, iyilik yaptığınız bir insan kalleşçe hançerleyince üzülüyorsunuz, öfkeleniyorsunuz.
Ortada fol yok, yumurta yokken ne diye sataşırsın be adam? Durduk yere şaftını kaydırtır, haşat ettirirsin kendini!
Karşındaki kişiye yumruk atacaksan, bu eylemini gerçekleştirmeden önce düşünmelisin. "Karşıdan ne gibi bir darbe gelecek" diye hesap etmelisin. Atacağın yumruğun tepkisel etkisini hesaplamalısın. Neticede etki ve tepki olayıdır yaşanacak olan.
Haltı yiyorsun sonra da aman diler gibi özelden mesaj atıp, zeytin dalı uzatmaya çalışıyorsun. "Sen yaz ama ben hiç bir şey yazmayacağım Durmuş" şeklindeki mesajına çok güldüm.
Benim hakkımda ne biliyorsan yaz lütfen. Yazmazsan şerefsizsin.
Farzedelim ki, en ufak açığım var ve sen bunu biliyorsun. Acaba bahçedeki köpeğimi uyutur musun? Şantaja başlarsın. Herkese yaptığın gibi...
Benim herkes olmadığımı anlamaya başlamaşsındır herhalde. Cumartesi günü sosyal medya üzerinden şahsıma yönelik göndermiş olduğun mesaj nelere mâl oldu görüyor musun? Bugün bana yakın insanları arayıp, zırvalamışsın. Daha yeni başladık. Rahat ol. Sakin ol. Sinirlerini bozma. Kasma kendini, gevşe…
Elinde benimle ilgili ne varsa kullan. Bu kavgada bir taraf yok olup gidecek. Bunun başka yolu yok. Bu kavgayı sen başlattın ama ben bitireceğim...
Şimdi bugünkü konumuza gelelim…
Konumuz vefa…
Sosyalden yazmışsın! Ben AK Parti üyesiymişim de. Saldırıya uğradığımda AK Parti milletvekili Mehmet Erdem bana sahip çıkmış ta. Sonra da adamı eleştirmişim de…
Çok sevdiğim ve saydığım Namık Yıldırım ağabeyim 'fi tarihinfe' AK Parti Söke İlçe Başkanı olduğun da onun için üye olduğum doğrudur. O başkanlıktan alınınca da bu defter kapandı. Mehmet Erdem gibi Ali Uzunırmak ta beni hastanede ziyaret etmişti. Sırf bu yüzden her ikisinin beş yıl boyunca haberlerini abartılı bir şekilde yayınladım. 2014 seçimlerinden beri de CHP'yi açık, açık destekliyorum. AK Parti'yi de, milletvekillerini de en ağır şekilde eleştiriyorum. Bu saatten sonra benden AK Partili olursa senden de şimendifer olur Erol.
Şimdi ben CHP'ye yakınım ya! Aydın BŞB Başkanı Özlem Çerçioğlu'nu desketliyorum ya! Aklınca beni şikayet ediyor. 'Bak, bak AK Partiliymiş' diyecekler ve beni aforoz edecekler.
'Küçük beyinler, küçük hesaplar yapar' diye boşuna söylememişler...
Belki bilmiyorsundur! Benim adım yine o 'fi tarihinde' AK Parti Söke İlçe Başkan Adayı olarak ta anıldı. Sadık Atay AK Parti İl Başkanı olduğu dönemde Aydın'a çağırıldım ve İl Yönetiminin huzuruna da çıktım. O görevi kibarca geri çevirdim.
Benim için yazacaksan, benim senin için yazdıklarım gibi, varsa evrakta sahteciliğimi yaz Erol. Varsa Devlete ve Maliye Bakanlığını nasıl ters köşe yaptığı mı yaz Erol. Varsa yüz kızartıcı bir olayımı bul ve yaz Erol.
Aklınca (!) beni birilene şikayet etmeye çalışmışsın ya o birileri zaten bu yazdığını biliyorlar. Sen boşuna yorulmuşsun.
Peki, birileri şimdi yazacaklarımı biliyor mu Erol?
Zeynep Karahan Uslu'nun Söke'ye geleceğini basına kim servis yaptı Erol? Milletvekili Mehmet Erdem'in AK Parti'de yönetimle yaptığı açıklamaları bana kim servis yaptı Erol? Sen nereden öğrendin bunları Erol? Yine bir gün Başkan Çerçioğlu Dalama'daydı ve biz basın mensupları kendisini takip ediyorduk. Mehmet Erdem o anda Söke'deymiş ve bunu kime bildirdin Erol? Daha sonra neler yaşandı Erol?
Hani yine bir gün Davutlar'daydık Erol! MHP'li milletvekilleriyle aranda geçen diyaloglara ne demeli Erol? O anda oradaki Sökeli'ler herşeyi gördü! MHP'ye ait ayaklı kamera da kayıt yaptı. MHP Nazilli İlçe Başkanına, "Zeynep Karahan Uslu'nun kardeşi dağ kadrosunda mı?" sorusunu neden sordun Erol? Haberi sahibi olduğun televizyonda yayınlarken, sesin anlaşılmasın diye soru bölümlerini neden kestin Erol? Bu kaset kaydını, Aydın dönüşünde AY TV'ye gittiğimizde sen teslim etmedin mi Erol?
Beş yıl destek verdikten sonra bir haberde eleştirdiğim için bana beddua okuyan Mehmet Erdem'e vefasızlık yaptığımı iddia etmişsin. Şuan sana kargalar bile gülüyor. Asıl onun bana vefasızlığı söz konusu ve şuanda kul hakkıyla yaşıyor.
Erol efendi şimdi gelelim sana...
Sen nasıl AK Partilisin? Karın yönetimde olduğu halde bu yaptıklarının bir izahı olabilir mi? Bu yaptıklarından Esin Hanım'ın bilgisi olduğunu sanmıyorum ama onu düşürdüğün durum hoş mu? Bu vefasızlık değil mi? Ya da bunun adı nedir?
Peki, bir ricanla sana 50 bin lira kredi sağlayan Metin Yavuz hakkında aylardır yazdıklarına ne demeli? Aşağılamaya çalışıyorsun. Hakaret ediyorsun. İftira atıyorsun adama.
2014 yerel seçimlerinde AK Parti'den Söke Belediye Başkan Adayı olan Metin Yavuz için tavuk, onun listesinden seçilen 8 belediye meclisi üyesi için de defalarca civciv benzetmesinde bulunmadın mı Erol? Yakışıyor mu, bu vefasızlık değil mi Erol? Köprü olsa üzerinden geçmemen gerekirken, Metin Yavuz'a yaptığın nankörlüğün daniskası değil mi Erol?.
Bir de kalkmış bana vefadan bahsediyorsun! Senden olsa, olsa o da belki Vefa bozacısı olur Erol?
Sen kim, bana insanlık öğretmek kim!
Evladı ile bile mahkemelik olmuş bir kişi bana insanlık dersi veremez. Kız çocuğuna üç kuruş nafakayı vermemek için dava açacak sonrada ahkam keseceksin. 'Topu, topu 200 lirayı vermemek için soluğu mahkemede almış. 200 lira çok, 100 lira verebilirmiş' şeklinde yazdım diye özelden bana mesaj atmış. Nafakanın 200 liradan birkaç yüz lira daha fazla olduğunu bildirmiş.
Afferin sana Erol afferin!!!
Bak Erol! ben boş konuşmam, boş hiç yazmam…
Şimdi sana bir soru soracağım!
Görülecek mahkemede şahit olarak gösterdiğin kişilerin ne şekilde ifade vermeleri gerektiğini de öğrettin mi Erol?!?!?!
Ne diyeyim ahir zamandayız! Bindik bir alâmate, gidiyoruz kıyamete…