Yani bu kadarına da pes diyor insan ama bu ülkedeki  BARBARLIKLAR  bu kadarla da bitmiyor bitmeyecek anlaşılan.
Fransa da yapılan saldırı düşünce ve ifade özgürlüğüne yapılan korkunç bir saldırıdır. Kapitalizmin göbeğinde, ortaçağdan geldiği anlaşılan  terör saldırısı sonucu bütün dünyanın ayağa kalkmış olması karşısında, günler geçtikçe başlarda terörün her türlüsüne karşı olduğunu söyleyenler amalar üretmeye başlayarak ortaçağ mantık ve düzeninden kopamayacaklarını gösterdiler/gösteriyorlar.
 Devamında, bir başka kutsal dinin başkanı olan Papa’nın yapmış olduğu açıklama da kabul edilir cinsten olamaz.
Tamam halkların kutsal saydıkları değerler ile alay edilmesi, dalga geçilmesi, hakaret edilmesi kabul edilemez ancak bu kutsalları savunanların savunmalarına yönelik eleştiri olamaz demekte aynı biçimde kabul edilmemelidir. Aksi durumda İNSANLIK ortaçağın karanlığına geri dönmek ve  O KARANLIKTA BOĞULMAK ZORUNDA KALACAKTIR.
Nasıl bir mantık bu? Nasıl bir insanlık nasıl bir vicdansızlık ki bu? Samsun’da şehre inen bir domuzu ya da domuz yavrusunu kalabalık bir güruhun koşturması, büyük parke taşları atarak vurarak canlı canlı öldürmeye linç etmeye çalışması ruh halinin bildiğimiz dillerdeki karşılığı nedir? Örneğin Osmanlıcada bu tür kişilere ne ad verilmektedir?
Örneğin tüm kutsal dinlerde bu tür kişilikler nasıl adlandırılmakta, nasıl tahlil edilmektedir?
Bir hayvana bu kötülüğü bu canavarlığı gösteren ve adına insan denen bu güruhu hangi din kendinden kabul etmektedir? İşte bu mantık tam da ortaçağ mantığıdır.
İşte 12 yaşındaki çocuklarımızı katleden mantık şimdide savunmasız hayvanlara saldırmaktadırlar.
Bu katliamı yapanlar yarın ahirette bunun hesabını nasıl vermeyi düşünmektedirler?
Bu canavarlık hangi dinde mübahtır  hangi düşüncede mübahtır? Ya da bir savunmasız hayvana bu vahşeti yapan bu insan denen yaratıklar yarın, bize, size, çocuklarımıza hatta kendi çocuklarına neler yapmazlar ki?
Bu yapılanlara bir polisin müdahale ettiği ya da zabıtanın müdahale ettiği görülmektedir. Ancak bu vahşeti yapanları yargı hemen tesbit etmeli ve yasalarımızda uluslar arası yasalarda ki cezalar bu kişilere uygulanmalıdır.
Bu görüntülerden sonra eğer bu ülkede halkımız, adliye, savcılar, valiler, kaymakamlar, polisler emniyet müdürleri ve yargıçlar ve hatta yüksek mahkeme harekete geçmez ise vay halimize…