Gerçek Gazetesi
Dünyada her yıl 3,2 milyon kişi hareketsizlikten hayatını kaybederken, fiziksel aktiviteler uzun yaşama katkı sağlıyor.
Sağlıklı ve uzun bir yaşam sürdürebilmek için stresten uzak, sebze ve meyve ağırlıklı gıdalar tüketmenin oldukça önemli olduğunu hemen hemen herkes biliyor. Ancak en az tüketilen gıdalar kadar, hareket etmeye de dikkat etmek gerekiyor.
Sadece fiziksel aktivite yoksunluğundan dünyada her yıl 3,2 milyon kişinin hayatını kaybettiğini belirten Özel Medline Aydın Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Serkan Kurnaz, “Teknoloji hem gündelik işlerde hem de iş hayatında daha hızlı ve pratik olmamıza yardımcı olurken büyük küçük herkesin daha az hareket etmesine de neden oluyor. Toplumun fiziksel aktivite konusunda bilgi düzeyinin yetersiz olması, fiziksel aktivitenin sağlık için öneminin yeterince anlaşılamaması da giderek daha hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmesini kolaylaştırıyor. Bu anlamda özellikle tüm gün masa başında çalışanların hastalıklara yakalanma riski de artıyor. Bununla birlikte bilgisayar oyunları ile gereğinden fazla vakit geçiren ve çok fazla televizyon seyreden çocuklar da sağlık problemleri ile karşı karşıya kalıyorlar. Oysa fiziksel hareketler; birçok hastalık ve sağlık sorununa yakalanma riskini azaltırken genel yaşam kalitesini de yükseltiyor” dedi.
HAREKETSİZ YAŞAM SAĞLIĞI TEHDİT EDİYOR
Hareketsiz yaşam sürdüren kişilerde kalp rahatsızlıkları, diyabet, yüksek tansiyon, kolon kanseri, depresyon ve anksiyete ve obezite görülme riskinin fazla olduğuna işaret eden Dr. Kurnaz, “Bununla birlikte kemik, kas ve eklemler güçsüz kalacağı için ileriki yaşlarda osteoporoz görülebilir, kalça kırığı vakaları ile daha sık karşılaşılır. Tüm bu problemlere karşı savaş açabilmek için her gün en az 30 dakika orta düzeyde bir aktivite yapılmalıdır. Ancak sağlık problemi olan kişilerin egzersize başlamadan önce bir hekime başvurması önerilir. Sağlıklı nesiller için ise çocuklara küçük yaşlardan itibaren düzenli aktivite alışkanlığı kazandırmak ve egzersizi günlük yaşamlarının bir parçası haline getirmek önemlidir. Genç yaşta edinilen hareketsiz bir yaşam alışkanlığı ve yerleşmiş olan kötü beslenme alışkanlıklarını daha sonraki dönemlerde değiştirmek çok zordur” şeklinde konuştu. (iha)