Üstat Mustafa Uluçay CHP’ye seslendi:

Üstat Mustafa Uluçay CHP’ye seslendi:

Söke Çayı’nın akıntısına kapılıp kıyıyı yürür sanan kim olacak bende merak ediyorum!



Gerçek Gazetesi
(Haber-Yorum)
Bugün sütunlarımızda yerel bir gazeteciye, bir üstada yervermek istiyoruz.
Ellerine sağlık üstat Mustafa Uluçay demek istiyoruz.
Yıllardır, Yenisöke Gazetesi’nde yazılarını okuduğumuz Mustafa Uluçay perşembe günü köşesinde herkese ders vermiş. Gazetecisinden siyasetçisine izlemeleri gereken yolu güzel bir üslupla göstermiş.
Yazısının konusu; CHP Söke ilçe yönetiminin yapmış olduğu basın toplantısı! Basın toplantısındaki yanlışları, CHP Söke İlçe Başkanı’nın izlemesi gereken yolları anlatmış.
Efendiliğini bozmadan, üsluplu bir şekilde. Hakaret etmeden.
Üstat Mustafa Uluçay, yazısında basın mensuplarının hepsinin davet edilmemesini eleştirmiş ve dolayısıyla da basın toplantısının pek iltifata mahzar olmadığını belirtmiş.
Üstat Mustafa Uluçay, basın açıklamasında belirtilen, sözü geçen gazete ve gazetecilerin kimler olduğunu sormuş. Çünkü, yazılı basın açıklamasında gazete ve gazeteci ismi belirtilmiyordu. Basın toplantısında kimse soru sormamıştı. İki gazeteci soru sormuştuş omlar da saptırılmış ve işlerine geldiği gibi cevap verilmişti.
İsterdik ki, bir gazeteci arkadaşımız çıksın yazılı açıklamada sözü geçen gazete ve gazeteciler kim? diye sorsun. Yalan olduğunu iddia ettiğiniz haberler hangileri! Bize bir örnek gösterebilir misiniz? diye sorsun. Biz, Gerçek Gazetesi olarak toplantıya bir muhabirle katılmış ve özellikle de soru sormama kararı almıştık. Çünkü, CHP Söke ilçe yönetimine ve CHP’li belediye başkanları Necdet Özekmekçi’ye muhalefet halindeyiz. Polemik ve kavga ortamı yaratmak istememiştik. Toplantılarını provoke etmekle suçlayabilirlerdi. Bu nedenle de sorularımızı yayın yoluyla toplantının yapıldığı gün sormuştuk.
Üstat Uluçay, yazısında bu sorunun cevabını aramış. Diyor ki, “Kim bu akıntıya kapılan diye merak ettim, yazıyı baştan sona kadar okudum. Dolayısıyla; yazının içeriğinde vardır diye düşündüm. Ama bulamadım ve göremedim. İsim yok, sıfat yok, belirli bir hedef yok!!!”
Üstat bu akıntıya kapılan, neyin akıntısına kapılmış diyor.
Gerçekçi bir siyasetçi olduğunuzu söylüyorsunuz ama sizi eleştirenlerin, tenkit edenlerin kimler olduğunu açık seçik söylemiyorsunuz, diyerek etik bir davranışta bulunmadıklarını belirtiyor.
Açık ve objektif olunmasını istiyor.
Doğru söze ne denilir?
Bu fevri hareketlerinizle nereye varmak istiyorsunuz, diyerek CHP İlçe Başkanı’nın yanlış yaptığını belirtiyor.
Üstat Mustafa Uluçay’ın şu sözlerini çok beğendik! Dileriz muhatapları da ders çıkarırlar.
Biz söylüyoruz, yazıyoruz dinletemiyoruz.
Belki Mustafa Uluçay’ı dikkate alırlar.
“Cumhuriyet Halk Partisi siyasi bir teşekküldür. Elbette mensubu olanda olacak muhalifi olanda olacaktır. Demokratik parlamenter sistemde bu normaldir. Yasalar çerçevesinde, iktidar ve muhalefet tartışmaları bu sistemin gereğidir…”
Demek istediği açık ve net!
Eleştiriye, muhalişere açık olunuz. Kızmayınız, sinirlenmeyiniz.
Üstat Mustafa Uluçay, CHP gibi tarihi bir partinin ilçe başkanı olarak toplantıya davette ayırım yapılmasını eleştiriyor ve CHP’nin bu davranışıyla demokrasi dersi veremeyeceğini belirtiyor.
Üstat Mustafa Uluçay, kamuya mal olmuş icraatlar hakkında fikir beyan etme özgürlüğü olduğunu belirtmiş.
Basının bu özgürlüğünden rahatsız olmamaları gerektiğini vurguluyor.
Böyle ortaya genel suçlamalarda bulunmanız hiç hoş değil, diyor.
Üstat Mustafa Uluçay, bir de mesaj veriyor ve diyor ki, “Mensubu bulunduğunuz parti üyelerinin kendi aralarındaki siyasi ilişkiler ve topluma hizmet açısından ortaya koydukları, elbet te toplumumuz tarafından değerlendiriliyor. Seçim zamanı geldiğinde bunun taktirini oylarıyla göstereceklerdir.”
Bu bölümü siyah puntolarla yazmış. Tabiri caizse altını çizmiş.
Buna kimsenin itiraz edemeyeceğini belirtmiş.
Üstat Mustafa Uluçay, “Sizin başarı olarak addettiğinizi, ben başarı olarak görmeyebilirim. Veya gerçekten de başarısız olabilirsiniz.Sizin yanlış yapmaz, hata yapmaz, diye bir yerlerden tescilli belgeniz mi var! Ki böyle bir şey olması mümkün değil. Ama siz o anlamda ifadeler kullanıyorsunuz?” diyerek hatasız kul olmaz demeye çalışıyor. Hoşgörü sahibi ve eleştiriye açık olunuz, demeye çalışıyor.
Yazısının son bölümünde üstat Mustafa Uluçay, CHP ilçe başkanına seslenmiş ve icraatlarıyla ilgili bir iki söz söylemiş.
Aynen aktarıyorum;
“…O çok öğündüğünüz kağıt üzerindeki Söke Nazım İmar Planı’nı, çok önemli bir icraatınızla siz deldiniz. En azından 50 yıla, belki 100 yıla hitap edecek Belediye hizmet binasını , Nazım İmar Planı’ndaki yerine yapmıyorsunuz. Bu tesisin ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz, Söke’nin sosyal, ekonomik, sanayi, tarım, turizm ve iklim şartları açısından coğrafi yönü itibariyle vatandaşlarımızın nasıl bir ilgi alanı olduğunu anlatmak için, sanırım izahata gerek yok. Sonra Yenikent Mahallesi’ndeki “Hayal Kahramanları Parkı” hani Kuşadası-Davutlar-Güzelçamlı-Didim ve hatta Koçarlı’nın bile ilgi alanı olacağını, yani bu yörenin “Cazibe Merkezi” olacağını söylüyordunuz. Ama, Yenikent’te hiç trafik tıkanmıştır diye duymadık. Neyse, uzatmaya gerek yok. Yaklaşmakta olan Mahalli Seçimler dolayısıyla daha hareketli günler ilerde. Ancak, malum haliyle Söke Çayı’nın akıntısına kapılıp kıyıyı yürür sanan kim olacak ben de merak ediyorum doğrusu!...”
Eline diline sağlık üstat.
Biz işimiz gereği eleştirdik ‘tu kaka!’ olduk. Belki sizi dinlerler.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.