Aydın Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Necmettin Ünüvar, Ayla Ekin Deniz ve Suat Deniz’in açıklamaları hakkında yazılı basın açıklaması yaptı.

Ünüvar, “Bak Ayla Ekin Deniz ve Suat Deniz! İkiniz de benim evladım yaşındasınız. Önünüzde yaşayacağınız uzun yıllar var. Gazetecilik mi yapacaksınız, siyaset mi yapacaksınız önce ona bir karar verin. Ondan sonra ne yapacaksanız da düzgün yapın!..” diye öğüt verdi.

Aydın Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Necmettin Ünüvar basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"Bak Ayla Ekin Deniz ve Suat Deniz! İkiniz de benim evladım yaşındasınız. Önünüzde yaşayacağınız uzun yıllar var. Gazetecilik mi yapacaksınız, siyaset mi yapacaksınız önce ona bir karar verin. Ondan sonra ne yapacaksanız da düzgün yapın!..

Tayfun Elibol kardeşimiz kaza geçirdiğinde ve takip eden tedavi sürecinde Büyükşehirdeki tüm amirleri süreçle yakından ilgilenmişlerdir.

Tayfun, taşeron işçilere kadro veren yasadan yararlanamamıştır. Zira yasa, eski iş akitlerini otomatik olarak feshetmiş, eski sözleşmeler sona ermiş, yeni sözleşme yapılması için de bizzat başvuruyu ve sınava girmeyi şart koşmuştur.

Tayfun kardeşimiz bu rahatsızlığından dolayı başvuramadığından ve sınava giremediğinden kadroya geçememiştir.

Ancak, askere giden çalışanlarda olduğu gibi rahatsızlığı dolayısı ile sınava giremeyenlerin de hakkı bakidir. Tayfunun da iyileşir iyileşmez kadrosu belediyemizde hazırdır.

Kaldı ki belediye bürokratları da, ailenin mağdur olmaması için tazminatlarının babasına ödenmesini sağlamış, Tayfunun malulen emekli edilebilmesi için ellerinden geleni yapmışlardır. Tayfun’a yardım edebilmek adına belediyede birçok çalışma yapılmış olup yapılmaya da devam edilmektedir. Bürokratlarımız aileyle zaten sürekli olarak iletişim halindedir.

Sizin gözünüzü nasıl bir kin ve nefret bürümüş ki; şu an hasta yatağında şifa bulmaya çalışan bir kardeşimiz üzerinden dahi iftira siyaseti yapmayı kendinize yedirebiliyorsunuz?
Bu konuda gerekli hukuki işlemler de yapılacaktır.

Benden size bir abi tavsiyesi; bundan sonra Büyükşehir’e saldıracak olursanız, önce bu abinize bir ulaşın, sorun, gerçekleri öğrenin de baltayı taşa vurmayın!"