Gerçek Gazetesi / Durmuş TUNA

Aydın Valisi Erol Ayyıldız, geçtiğimiz hafta Milliyet Gazetesi’nde yayınlanan ve kendisini yerden yere vuran bir köşe yazısı ile sarsılmıştı. Vali Ayyıldız, bu çok ciddi uyarı sonrasında cevap vermek yerine tahmin ettiğimiz üzere ve her zaman yaptığı gibi sessizliğe bürünmüştü. Milliyet Gazetesi yazarlarından Hamdi Türkmen, “Şikayetim Var…” başlıklı yazısında Başkan Özlem Çerçioğlu’nu överken, Aydın Valisi Erol Ayyıldız’ı hem eleştirdiği hem de adeta azarladığı görülmüştü.

Türkmen’in yazısına, “Aydın; ekonomisi, tarımı, sosyal yaşamı, Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun yerel hizmetleriyle, Ege Bölgesi'nin son yıllarda "sınıf atlayan", gelişme kaydeden illerinden biridir.” şeklinde övgü dolu sözler kullanmıştı.

VALİ AYYILDIZ İÇİN AĞIR İFADELER KULLANMIŞTI

Vali Ayyıldız’ın Başkan Çerçioğlu’na yönelik düşmanca tavırlarını anlamakta zorlandığını ifade eden Türkmen’in, Büyük Menderes Nehri konusunda Vali Ayyıldız’ı çok ağır eleştirileri Aydın’da yankı bulmuştu. Aydın halkının da Vali Ayyıldız’dan şikayetçi olduğunu belirten Türkmen, “Anladığım kadarıyla şikayetçi olan sadece halkın seçtiği Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu değil. Nitekim önemli olduğu için bunlardan birini sizlerle paylaşmak istiyorum.” diyerek, Aydın Valisi'ne mektup yazan Av. Selahattin Yılmaz’ın "Sayın Vali, çok ağır vebal altındasınız” şeklinde başlayan mektubunu yazısında yer vermişti.

VALİLİK VE AK PARTİ'Yİ SEYİRCİ KALMAKLA SUÇLANMIŞTI

Tüyler ürperten ifadelerin yer aldığı mektupta, Büyük Menderes Nehri’nden kanser aktığı ve başta Aydın Valiliği olmak üzere AK Parti Hükümeti seyirci kalmakla suçlanıyordu.

Yazıda, “Menderes havzasında yaşayan insanımızda kanser hastalığı, Türkiye ortalamasının çok üstündedir. Aydın’da son üç yılda kanser oranları, Türkiye ortalamasından 2,5 kat fazla artmıştır. Son üç yılda Türkiye genelinde ölümler yüzde 21 artmışken, Bu rakam Aydın'da yüzde 30'dur. Aydın ve yöresinde en fazla kanser hastalığı ve bu hastalıktan ölümler Menderes Nehri’ne en yakın yerleşim yerlerinde görülmüştür. Menderes Nehri, yaklaşık 25 yıl öncesine kadar çevreye hayat verirken, şimdi hayat almaktadır.” şeklinde bilimsel verilere yer verilmişti.

VALİ'NİN AYDIN'DAKİ GÖREV SÜRESİ TARTIŞILIYOR

Bu mektup ve Türkmen’in mektubu köşe yazısında konu etmesiyle birlikte, 2013 yılının Ağustos ayında Aydın’da göreve başlayan Vali Ayyıldız’ın görev süresi boyunca Büyük Menderes Nehri’nin kirliliği konusunda ne gibi önlemler aldığı sorusunu gündeme getirmişti. Aydın’da son üç yılda yani Vali Ayyıldız’ın görev süresini kapsayan dönemde Türkiye ortalamasının 2.5 katı artıp, Türkiye genelinde ölümler yüzde 21 artmışken, bu rakamın Aydın'da yüzde 30 olduğu gerçeği ise; “Aydın Valisi ne iş yapar? Madem ki; Büyük Menderes Nehri’nden ölüm akar, Vali bu olaya neden bakar?” dedirtmişti.

Hamdi Türkmen’in Vali’nin büyük vebal altında olduğunu belirttiği yazısında, “Sayın Vali; bu kirliliği durdurmak, Menderes’i koruma altına almak çok mu zordur?” sorusunu yöneltmesi ise dikkatlerden kaçmamıştı.

TÜRKMEN BİR KEZ DAHA SESSİZLİĞİ BOZDU

Aydın Valisi'ne mektup yazan Av. Selahattin Yılmaz, karşı karşıya kaldığımız tehlikenin boyutlarını gözler önüne sererken, Vali Ayyıldız'ın bir çok konuda olduğu gibi yine sessizliğe büründüğü görülmüşken, Hamdi Türkmen’in, “Aydın’da Neler Oluyor?” başlıklı köşe yazısı sessizliği bir kez daha bozdu.

Türkmen’in yine çevre duyarlılığıyla kaleme aldığı yazısında bu kez jeotermal konusunu gündeme getirerek, “…Aydın, ne yazık ki çok uzun süredir bu ‘nimet’in faydadan çok zararlarını tartışıyor...” dedi. Jeotermalin bir nimet olduğunu belirten Türkmen, “Tabi yer altındaki bu doğal enerji kaynağı bilimsel olarak kullanılıp, üretime dönüştürülebilirse. Aksi ise tam bir felakettir.” uyarısında bulundu. Jeotermal enerjinin kafamıza göre kullanılması halinde; havaya salınan buharda var olan yüksek dozajdaki karbondioksit, hidrojen, sülfit, amonyak, cıva ve borik asit, insanlar, doğa ve su kaynakları göl ve nehirler için tam bir felaket olduğu belirtilen yazı bir kez daha gözleri Aydın Valiliği’ne çevirdi.

TÜRKMEN'DEN, JEOTERMALİ SAVUNAN VALİ'YE AĞIR ELEŞTİRİ GELDİ

Hatırlanacağı gibi; Vali Ayyıldız’ın jeotermal konusundaki tartışmalar üzerine, "Jeotermal kanser yapmaz, bunun aksini iddia edenlere herkes güler" sözleri eleştiri konusu olmuştu.

Vali Ayyıldız’ın sözlerini; hiç bir bilimsel ve maddi kanıta dayanmayan ve nesnel dayanaktan yoksun olarak yapılan açıklama olarak değerlendiren Türkmen, “Jeotermal enerji, asla ve asla kaplıca sularıyla bir tutulamaz. O ayrı, bu ayrıdır. Aydın'da Vali Bey'in; Jeotermal kanser yapmaz, bunun aksini iddia edenlere herkes güler’ sözleriyle... ‘Kaplıcaya giren insan kanser mi oluyor?’ söylemi bu nedenle bilimsellikten uzak tutarsız bir yaklaşımdır.” diyerek eleştirdi.

TÜRKMEN, BAŞKAN ÇERÇİOĞLU'NU HAKLI BULDU

Türkmen’in çevreci tutumu nedeniyle Başkan Çerçioğlu’nu bir kez daha övdüğü ve jeotermal konusunda taraflar arasında yaşanan tartışmada haklı bulduğu, “Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun her coğrafya için bir ‘nimet’ olan yer altındaki jeotermal kaynaklar nedeniyle Vali Bey ile karşı karşıya gelmesi; Bu doğal enerji için vilayetin her isteyene ‘su kuyusu’ açma izni verir gibi, bilimsel hiç bir dayanak ve araştırma yapılmadan ‘kullanım izni’ vermeye kalkışmasındandır.”  ifadelerinde görüldü.

VALİLİK İNSAN HAYATINI HİÇE SAYMAKLA VE CİNAYET İŞLEMEKLE SUÇLANDI

Mevcut jeotermal santrallere bağlı olarak Aydın'da artış gösteren kanser ve solunum hastalıklarını ortadayken, bu tür yatırımlardan gerekli rapor istenmemesi nedeniyle Aydın Valiliği’ni insan hayatını hiçe saymakla suçlayan Türkmen, “Dikkat edin, Aydın'da; incir, pamuk ve kestane başta olmak üzere diğer tüm tarım ürünlerinde görülen rekolte ve kalite düşüklüğünden söz bile etmiyorum. Önemli olan insan hayatıdır. Enerjiyi öyle ya da böyle değişik kaynaklar kullanarak bir şekilde elde edebilirsiniz. Ama insan hayatını, bu bölgede yaşayan çoluk-çocuğun sağlığını, değil 36, açılacak milyonlarca kuyudan kazanılacak trilyonları da harcasanız geri getiremezsiniz. Aydın'da jeotermal enerjiyi bilimsel verilere dayanmadan yer üstüne çıkartmaya çalışmak, önlem almadan buharını havaya, atığını nehirlere su kaynaklara salıvermek çağımızın tabiriyle cinayettir.” şeklinde çok ağır ifade kullandı.

TÜRKMEN, VALİ'NİN İTİBARINI YERLE BİR ETTİ

Bir çok Aydınlı’dan daha fazla Aydınlı bilinciyle hareket eden ve Aydın halkını uyaran yazılarıyla dikkat çeken Türkmen’in;

“Devlet, böyle bir gelişmenin önderliğini yapamaz.

Teşvik edicisi hiç olamaz.

Aydın’ın zehirlenmesine göz yumamaz.

Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, jeotermal konusunda ‘yasal zeminde’ sürdürdüğü mücadelesinde haklıdır.

Nitekim, valilikçe ihaleye çıkarılan 36 jeotermal sahası ile ilgili karar, Başkan Çerçioğlu'nun ‘hak arama’ adına başlattığı hukuki süreçte Danıştay 8. Dairesi tarafından iptal edilmiştir.

Gerekçesi; çevre ve insan sağlığına ciddi zararlar verebileceği, ihaleye çıkılacak jeotermal alanların ağırlıklı olarak zeytin tarımının yapıldığı bölgelerde olmasıdır.

Bu kavga böyle sürmemeli.

Ama herkes bilmeli ki, kentin asıl yöneticileri atanmışlar değil seçilmişlerdir.

Atanmış, görev süresi tamamlandığında çekip gider.

Seçilmiş ise son nefesini verinceye kadar, o kendisi seçen insanlarla birlikte, yüz yüzedir.”

şeklindeki yorumu Vali Ayyıldız’ın Aydın’daki itibarını yerle bir etti. Bir hafta içerisinde yazdığı iki çevre yazısıyla Vali Ayyıldız’ı şamar oğlanına döndüren Hamdi Türkmen çevreci kuruluşların ve Aydın halkının en çok okuduğu yazar durumuna geldi.

"AYDIN'IN ASIL YÖNETİCİSİ ATANMIŞ VALİ DEĞİL, SEÇİLMİŞ BAŞKANDIR"

Aydın’ın Devlet eliyle zehirlendiğini belirten Türkmen, Başkan Çerçioğlu’nu mücadelesinde haklı bulduğunu ve Aydın’ın asıl yöneticisinin atanmış olan Vali Ayyıldız’ın değil, ikinci kez seçimle göreve gelen Özlem Çerçioğlu olduğuna vurgu yaptı. Türkmen’in, Vali Ayyıldız için acı bir gerçek olan bu ayrıntıyı dile getirirken kullandığı, “Atanmış, görev süresi tamamlandığında çekip gider.” İfadesi de yetki ve sorumluluk bildirmek olarak değerlendirildi.