E. TURGUT TEKİN
Türkiyeyi Yeni Şafak Gazetesi mi yönetiyor?
Türkiyeyi Yeni Şafak Gazetesi mi yönetiyor?
* Önceki sayıdan devam
Gelin Yetki Gasbını analiz edelim. Sayın Tosun diyor ki: Anayasanın 101. maddesi cumhurbaşkanını Yedi yıllık bir süre için seçilir diyor.
Yedi yıllık süre 16 Mayıs 2007de dolmuştur doğruyu söylüyor. Bunu herkes zaten biliyor. İşte anayasanın 101. maddesi. Gelin Anayasadan birlikte okuyalım.
İKİNCİ BÖLÜM
YÜRÜTME
I. Cumhurbaşkanı
A. Nitelikleri ve tarafsızlığı
MADDE 101- Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kırk yaşını doldurmuş ve yükseköğrenim yapmış kendi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından yedi yıllık bir süre için seçilir.
Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri dışından aday gösterilebilmesi, Meclis tamsayısının en az beşte birinin yazlı önerisiyle mümkündür.
Bir kimse iki defa Cumhurbaşkanı seçilemez.
Cumhurbaşkanı seçilen varsa partisiyle ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.
101. Madde budur. Cumhurbaşkanı seçimi ise 102. maddeye göre yapılır. işte 102. madde
B. Seçimi
MADDE 102- Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantıya çağırılır.
Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından otuz gün önce veya Cumhurbaşkanlığı makamının boşalmasından on gün sonra Cumhurbaşkanlığı seçimine başlanır ve seçime başlama tarihinden itibaren otuz gün içinde sonuçlandırılır. Bu sürenin ilk on günü içinde adayların Meclis Başkanlık Divanına bildirilmesi ve kalan yirmi gün içinde de seçimin tamamlanması gerekir.
En az üçer gün ara ile yapılacak oylamaların ilk ikisinde üye tamsayısının üçte iki çoğunluk oyu sağlanamazsa üçüncü oylamaya geçilir, üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğunu sağlayan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. Bu oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu sağlanamadığı takdirde üçüncü oylamada en çok oy almış bulunan iki aday arasında dördüncü oylama yapılır, bu oylamada da üye tam sayısının salt çoğunluğu ile Cumhurbaşkanı seçilemediği takdirde derhal Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri yenilenir.
Seçilen yeni Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder.
Sayın Sezer, Cumhurbaşkanlığına bu maddenin son paragrafında ifade edilen hükme göre devam ediyor. Bu anayasanın ona verdiği anayasal bir görevdir. İtirazı ne? Onun itirazı şu; 106. madde niye işletilmiyor? İşte Tosunun yanıldığı veya oyuna getirip halkı aldattığı noktada budur. Anayasamız, her maddeyi bir başlık altında toplamıştır. 106. maddenin başlığı (F. Cumhurbaşkanına vekillik etme) adıyla anılır. Önce Anayasadan maddeyi okuyalım:
F. Cumhurbaşkanına vekillik etme
MADDE 106- Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, görevine dönmesine kadar; ölüm, çekilme ve başka bir sebeple Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde de yenisi seçilinceye kadar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cumhurbaşkanlığına vekillik eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.
Bu madde de açık değil mi?
Vekalet konusu, asli görevi başında olmadığı zamanlarda işler. Yani,
1- Cumhurbaşkanı ağır hasta ise;
2- Yurt dışına çıkmışsa;
3- Geçici olarak görevinden ayrılma;
4- Ölüm halinde;
5- Çekilmiş ise;
6- Herhangi bir başka sebeple Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması durumunda TBMM Başkanı bu görevi Cumhurbaşkanı adına vekaleten yürütür.
Şimdi bu altı olay ortada var mı? Yoktur. Cumhurbaşkanı sağdır, görevi başındadır ve 102. maddeye göre de görevini anayasaya ve ondan aldığı güce göre yürütmektedir. Hukuk bunu söylüyor. Devlet memurluğunda da bu kural işliyor. Yenisi göreve başlayıncaya kadar, eskisi göreve devam eder. Sen, Cumhurbaşkanlığı makamını yasal süresi içinde seçip doldurmamışsan, Sezeri neden suçluyorsun? Sonra, Sayın Sezer, ülkeyi mi satıyor? Bu telaşınız niye? Adama 7 yıl dayandınız da iki ay mı dayanamıyorsunuz? Bekleyin seçim yapılsın. Yeni meclis toplansın. Cumhurbaşkanını onlar seçsin. Çünkü sayın Sezer hem Ecevit Hükümeti ile ve hem de Erdoğan Hükümeti ile zaman zaman anlaşmazlığa düştü. Yeni meclis, yeni hükümet, yeni cumhurbaşkanı en doğrusudur.