DURMUŞ TUNA
TOYRAN'A KÜFÜR EDENLER (1)
Beni takip edin!
Bakın neler yazacağım!
Hem de Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran'a kadar!
Söke Belediyesi'nde neler oluyor, Söke'yi kimler yönetiyor herkes görsün!
Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran kimlerle çalışıyor?!
Bu kişiler kimdir?!
Basın bürosundaki bu kişiler ve şimdi kendisini para için destekleyenler dün Toyran'a küfür ediyorlardı.
Örneğin Ali Esmer!
Toyran; Söke Ticaret Odası Başkanıyken ve potansiyel Söke Belediye Başkan adayı olduğu için sahibi olduğu radyodan yapmadığını bırakmamıştı.
Adeta anasından emdiği sütü fitil, fitil burnundan getirmişti.
Hatta bir keresinde Toyran'ın oda başkanı olarak düzenleyeceği basın toplantılarını sabote etmeye kalkışmıştı. Bunu gazeteciler cemiyet başkanı kimliğiyle yapmıştı. Bizler; bir türlü iflah olmayan bu kişi yüzünden Toyran'a yapılan bu çirkin davranış nedeniyle toplu olarak cemiyetimizden istifa etmiştik.
Bu istifacılar arasında bugün cemiyet yönetim kurulunda yer alan ve bana kınama yazısı gönderme cüretinde bulunan Levent Tuncer'de vardı.
"Dün dündür, bugün bugündür" zihniyetine sahip bu kişler şimdi aynı çanağı pisliyorlar.
Örneğin Levent Tuncer!
Yine bu arkadaşımız, Ali Esmer isimli bu kişinin cemiyete zarar veren eylemleri nedeniyle bir önceki Aydın Gazeteciler Cemiyet Başkanı Suat Deniz’i benimle birlikte Söke’ye davet eden ve de kokuşmuşluğa el koymasını isteyen kişiydi. Suat Deniz Söke’ye yönetim kurulundan bir üyeyle katılmıştı ve nerede ağırlamıştık biliyor musunuz? Bugün; Söke cemiyetinin yönetim kurulu üyesi Levent Tuncer isimli kişinin Söke Belediyesi basın bürosundaki odasında.
Yanlış okumadınız!
Levent Tuncer bu baş kaldırışta benimle birlikte başı çekmişti.
İki gün sonra ne oldu biliyor musunuz?
Bilmiyorsunuz tabii ki...
Ben de bilemezdim, bilemedim de...
İki gün sonra sessiz ve de sedasız istifasını geri almış.
Sonradan haberimiz oldu tabiiki de...
İşte size cemiyetin Söke şubesini yöneten iki isim hakkında bir iki satır yazdım.
Varın değerlendirmesini siz yapın!
Örneğin Ali Sarayköylü! Neyse onu sonra yazacağım. Yerim sınırlı.
CEMİYET BABANIZIN MALI DEĞİL...
Ben; Aydın Gazeteciler Cemiyeti'nin kurucu başkanıydım. Söke Şubesi'nin 1 no.lu üyesiydim. Buna rağmen hiç bir zaman cemiyeti özel işlerim için kullanmadım ve şahsi meselelerime alet etmedim. İzlediğim yayın politikası nedeniyle, cemiyetime yararlı olamayacağımı düşündüğüm gün başkanlık görevimden (rahmetli başkanımız Mustafa Çezik'in bırakmamam yönündeki tüm ısrarlarına rağmen) istifa ettim.
Cemiyet şimdilerde koltuğa yapışmış bir kişilikle karşı karşıya. Benim tarafımdan o koltuğa oturtulan kişi cemiyeti sabun köpüğü gibi erittiği yetmiyormuş gibi istediği gibi kullanıyor.
Kendisine karşıyım, aramızda tartışma yaşandı, diye bir kez daha kınama yazısı yayınlamış.
İşte toplu istifa etmemizin nedenleri!
Şimdi de Aydın'da bir basın-yayın kuruluşuna üyeyim hatta Söke temsilcisiyim de. Bu konuda ne dernek başkanımı aradım ne de derneğimi bu işe alet ettim.
Hakkımı yazı yazarak ve yasal olarak arıyorum. Hukuki süreç başladı ve haberlerimi çarpıtarak kullananlar yargı önünde hesap verecekler.
Çocukça davranışlar içerisine girenleri gördükçe de emek verdiğimiz cemiyetimizin içler acısı durumuna üzülüyorum.
KINANACAK DAVRANIŞA İMZA ATIYOR...
Salı günü yayınlanan Gerçek Gazetesi'nde, kınadığım Ali Esmer isimli kişi alel acele kınama yazısı yayınlamış.
Ben kendisini kınadım, diye beni kınamaya çalışıyor.
Bu davranış bile kınanacak türden.
ACINACAK ve KINANACAK OLAN ASIL SİZLERSİNİZ...
1 numaralı üyesi ve kurucu başkanı olduğum için gurur duyduğum ancak şu günlerde 1 kişinin hegemonyasında yönetilen, 5-10 kişiden ve 1-2 yayın kuruluşundan ibaret ve de Söke Belediyesi direktifli Aydın Gazeteciler Cemiyeti Söke Şubesi'nin geldiği durum içler acısı bir hal aldı!
Gerçek Gazetesi çalışanları olarak toplu istifa edip, ayrılmamızın üzerinden çok zaman geçti. Ogün de bir basın açıklaması yapan ve beni kınayan Ali Esmer ve bir kaç arkadaşı şahsıma yönelik yine kınamada bulunmuşlar.
Başka icraatları da yok, hiç olmadı zaten.
ŞEHİDİMİZ GELİR AMA BUNLARIN TERÖRÜ KINADIKLARI GÖRÜLMEMİŞTİR...
Yıllardır bir tek basın açıklamaları yok. Teröre canlar veriyoruz ama bunlardan ses yok.
Bağarası şehidine ağlıyor yine yok, yok, yok, yoklar.
Terörü ve teröristi kınamazlar.
Çünkü ha var ha yoklar.
Bu davranışınızla bile acınası ve kınanası insanlar, beni kınasanız ne yazar.
SÖKE KAYMAKAMI TAHSİN KURTBEYOĞLU'DA GÖRDÜ...
Söke Kaymakamı sayın Tahsin Kurtbeyoğlu'na verdikleri kahvaltıda da bunu gördük. Söke basınının aktif isimlerinin olmadığı bir cemiyet!
Tam bir komedi.
Duyumlarıma göre; Kaymakam Bey de gördüğü manzara karşısında şaşırmış...
Cemiyet o kadar kişiden ibaret işte!
Cemiyeti düşürdüğünüz durum ortada!
BENİ KINAYACAK EN SON KİŞİLER...
Şahsıma yönelik 2009 yılında yazdığı ahlaksızca yazı nedeniyle ceza alan ve bana tazminat ödemeye mahkum olan ve daha o tazminatı ödeyemeyen ve benim acıdığım için hâlâ maaşına haciz koydurtmadığım Söke Belediyesindeki kişi ve Ali Esmer; sizler beni kınayacak en son kişilersiniz.
Asıl kınanacak ve acınacak halde olan sizlersiniz