Söke’nin en önemli sivil toplum kuruluşunun seçimleri elbette hem Söke adına hem halk adına hem de basın adına önemli bir organizasyon. Söke halkının ve iş dünyasının yakından takip ettiği bu seçimleri bizler de basın mensupları olarak sıkı bir takip içerisindeyiz.
Yapmış olduğum araştırma seçimlerin çekişmeli geçeceğini gösteriyor.
Erkan Kaçar'ın liderliğindeki Sarı Grup basın toplantısıyla hem listede yer alan iş insanlarının hem de projelerinin tanıtımını yaptı.
Güzel ve sıcak bir tanıtım toplantısı oldu.
Erkan Kaçar’ın tanıtım toplantısından sonra bazı kriterler ortaya çıktı ve sizlerle paylaşmak istedim.

6. Grupta Sarı Listenin lideri Erkan Kaçar, 7. Grupta da Beyaz Listenin lideri Metin Sakalar yer alıyor. Üçüncü grupta ise; mevcut Meclis Başkanı Veysel Kara var.
Üç isim de listelerden çıkabilmek için kıyasıya bir yarış içerisindeler ve çalışmaları bu yönde.

6. Grupta Erkan Kaçar’ın karşısında, AKP Aydın Düz Milletvekili Metin Yavuz'un amcaoğlusu Hasip Yavuz ile 15 Temmuz “FETÖ“ sürecinde devletin yetkili kurumları tarafından gözaltına alınan oğul Hasan Yavuz var.

7. Grupta Metin Sakalar’ın karşısında Söke Ticaret Odası eski başkanlarından merhum Reşat Anya’nın eşi Ayşe Anya ve Söke Sanayi esnafının sevilen ismi Gürhan Selçuk bulunuyor.

Beyaz Grubun lideri Metin Sakalar kendini ifade etmek yerine Milliyetçi Hareket Partisi Aydın İl Başkanı Haluk Alıcık’ı devreye sokarak, Gürhan Selçuk’un listelerden çekilmesini talep ettiğini öğrendim.
Son derece yanlış bir yaklaşım şekli.
Bir de 7. Grupta gittikleri tüm üyelere tek liste olduklarını anlatıyorlarmış.
Bu da oldukça trol bir yaklaşım olmuş.
Bana göre 7. Grupta Beyaz Liste havlu atmış durumda!
Yoksa neden tek listeyiz desinler ve böyle bir yalanın arkasına sığınsınlar.

Sakalar tarafından 7. Grupta bulunan Cumhuriyet Halk Partili üyelerin aranması ve karşı listenin Büyükşehir ve Söke Belediyesi tarafından desteklendiğini söylemesi de ilginç bir manevra şekli.
Aklı sıra CHP içine sızmaya ve partili oda üyelerinin aklını çekmeye çalışıyor.
Kendi içlerinde muhalif olduğunu düşündüğü partililer üzerinden çalışma yapmaya çalışıyor. Metin Sakalar’ın CHP’lilerden aldığı cevap tarihe geçecek cinsten ve bu konuya da daha sonra paylaşacağım.
Metin Sakalar son derece yanlış bir strateji izlediğini sanıyorum ki anlamıştır.
Cumhuriyet Halk Partililer kendi içlerinde her türlü rekabeti yaşarlar ve en ağır eleştirileri yaparlar ancak konu bir seçim olunca kendi partilerinin adayına uzayda dahi olsalar oy verirler, destek olurlar, çalışma yaparlar.
Metin Sakalar'dan birbirine muhalif olduğu düşünülen Cumhuriyet Halk Partililerin aklını çelmek yerine daha etkili ve sağlıklı bir seçim stratejisi geliştirmesini beklerdim.

AKP Aydın Düz Milletvekili Metin Yavuz'un sülalesinden medet uman ve kardeş Tekin Yavuz’u ve de amcaoğlusu Hasip Yavuz’u listesinde vitrin yapan Metin Sakalar, AKP'nin desteğiyle seçimi kazanma hesapları yapıyor.
Metin Yavuz'un talimatıyla Söke AKP'nin kendisine tam destek verdiğini her yerde ballandıra ballandıra anlatıyor ancak işin aslı pek iç açıcı değil.
AKP içinde Metin Yavuz'a muhalif olan isimlerin karşı çalışmaları var.
Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olacak ve bunu göremiyor ya da denize düşen yılana sarılır misali Metin Yavuz'dan medet umuyor.

Metin Sakalar en zor grupların birinde yer alıyor. Eğer ki, kendi grubundan çıkamazsa Ticaret Odası Başkanlığı bir kez daha gerçekleşmez. Önceki seçimde grubunda teveccüh edilmemiş ve bunu tecrübe etmişti.
Sakalar’ın karşısında canla başla çalışan Ayşe Anya ismi dikkat çekiyor. Söke'nin sevilen iş insanı rahmetli eşi Reşat Anya’nın bıraktığı işi devam ettiriyor. Sakalar'ın karşısında Ayşe Anya ismi bir adım önde görünüyor.

Sakalar ve ekibinin bazı gruplarda etnik ayrımcılığı körükleyen söylemleri tepki çekti.
Bu durum seçimlerde elini biraz daha zorlaştırıyor. Çünkü Sakalar ve grubunun ötekileştirmeye çalıştığı etnik grupların çok ciddi hatırı sayılır oyları bulunuyor.

Yanlış bir strateji belirleyen Sakalar liderliğindeki beyaz grup kendi siyasi düşüncesinin tabanından aldığı feyz ile yapmış olduğu etnik ayrımcılık, etnik ötekileştirme Söke halkının ve iş dünyasının tasvip etmediği bir strateji olduğu çok net ortaya çıkmaktadır.
Bu konuda yanlış bir yol izlediklerini geçte olsa anladılar ancak iş işten geçti.