TEBRİKLER OBAMA!...

Amerikan işbirlikçisi Ahmet Altan biradere Leibzig Bankası’nın kurduğu bir Vakıf  tarafından “özgürlük” ödülü verilebiliyorsa, Amerikan Başkanı Obama’ya Nobel Barış Ödülü neden verilmesin ki?..

Birisi, Dünyanın kanını  emen ahtapotun kollarında yer alan bir “görevli”;diğeri ise, ahtapotun bizzat başı, beyni, vurucu karar organı…

Tarih bilincinden biraz nasibini almış çağdaş bir aydın, bu türden ödül senaryoları  karşısında, ödülü alanı değil; tam tersine, ödül veren “mercii” teşhis etme imkanına kavuşur…

Leibzig Bankası’nın Türkiye üzerindeki çıkarlarının ne olduğu konusunu araştırma fırsatını bulamadık ama, sıra Nobel Barış Ödülü’ne gelince, iş biraz daha kolaylaşıyor…

Türkiye insanı, Orhan Pamuk’u iyi tanımaktadır…

Türkiye aydını, Orhan Pamuk – Nobel ödülü bağlantısı içinde, “kültür emperyalizmi”ni iş-üstünde yakalamış ve bu işin suç ortaklarını sanık sandalyesine çıkarıp, sorgusunu yapmıştır…

Bu sorgunun iddianamesi binlerce sayfa değil, sadece bir tek A-4 kağıdı boyutundadır…

Çünkü suç, basit, yalın ve apaçık ortadadır.

Bir diğer gerçek, Nobel ödülü’nün, görevi başındayken alan 3. başkanın Obama olmasıdır…

Lütfen dikkat: Nobel Ödülü isminin başında “Barış” sözcüğü  yer almaktadır.

Ve Nobel Barış  Ödülü, Dünya yüzündeki vahşi savaşların çok büyük  çoğunluğunu fiilen çıkartan bir ülkenin başkanına verilmiş  olmasıdır.

Bu nasıl bir barış  ödülüdür ki, ödülün sahibi olan ülke, halen Dünyanın bir çok bölgesinde asker bulundurmakta, sivil halk dahil onbinlerce kişiyi kendi ekonomik ve siyasi çıkarları uğruna katletmeye devam etmektedir…

Nobel Barış Ödülü  sahibi Başkan, Dünyanın dört bir tarafını bombalarla, uzun menzilli füzelerle kuşatmış… Ve hatta “Barış”  ödülünün kendisine verildiği gün, Dünya yetmemiş, Dünya’nın tek uydusu olan “Ay”ın bombalanması emrini vermiştir…

Ayın bombalanma nedeni basına şöyle açıklanmaktadır:

.        Bu bombalama, ay yüzeyinde su molekülleri bulunup bulunmadığını belirleyecek ve böylelikle ay yüzeyinde askeri üst kurulma imkanı konusunda bizlere fikir verecektir…

Evet, Dünya’nın  her köşesinin bombalarla, uzun menzilli füzelerle, nükleer tehdit silahları ile donatılması yetmedi… Sıra o güzelim “mehtap”ın askeri üs olmasına kadar götürüldü…

İşte bu yeni silah deposu operasyonu konusunda düğmeğe basma emrini veren kişiye verilmektedir “Barış Ödülü!..”

Dünya insanı gözünü  açmak zorundadır…

Türkiye insanı, herkesten fazla gözünü-kulağını ve aklını açık tutmak zorundadır…

Nobel Barış ödülü  senaryosu, tüm insanlık üzerinde sürdürülen psikolojik savaşta kuru sıkı atılan alelade bir mermiden başka bir şey değildir…

Ön yargılarımızı, peşin-kabullerimizden ve kemikleşmiş siyasi düşüncelerimizden bir an için sıyrılarak insanlık üzerinde oynanan bu vahşi, bu kanlı ve bu korkunç oyunu görmek, bu oyunun senaryosundaki kurnazlıkları teşhis ederek, etkisiz hale getirmek zorundayız…

Yoksa halimiz, makûs talihine boyun uzatan kurbanlık koyundan öteye geçemez.

Bu acı gerçeği görmek ve duruşumuzu ona göre belirlemek, içinde yaşadığımız süreçte, bir yurttaşlık görevi ve bir insanlık ödevidir… 

Önceki ve Sonraki Yazılar