Konumuz; Atatürk Kent Meydanı...
2013 yılında halkın kullanımına sunuldu. 
Çok ta begenildi.
3 yıldır sayısız ön incelemeci ve müfettiş geldi, gitti. Tabir yerinde ise; Atatürk Kent Meydanı Projesi Yapım İşi didik didik edildi. Altına, üstüne her yerine bakıldı. Acaba ucundan, kenarından bir çapanoğlu yakalar da Özlem Çerçioğlu’nun yönettiği Aydın Büyükşehir Belediyesi’ni mahkum ettirebilir miyiz?, diye ne uğraştılari!
Allah’ın işi işte! Art niyetli kişilerin tüm uğraşları her zaman olduğu gibi boşa çıktı. Aydın'ın Özlem'i Çerçioğlu bir kez daha hepsini hem mahkum etti hem de halk nazarında mahçup etti.
Yereldeki sözde gazeteci geçinin zibidileri geçtim, AKP yandaşı yayın kuruluşları; bölge gazetesi konumundaki Yeni Asır başta olmak üzere ulusal yayın kuruluşları atv tv’si, ahbr tv’si Beyaz tv’si hep birlikte saldırdığı bir zamanda Allah’ın eli Özlem Çerçioğlu’na değdi. 

Meksika 1986 Dünya Kupası'nda çeyrek final maçında Arjantin - İngiltere'yi 2-1 mağlup ederken, karşılaşmada ilk gol efsane Diego Armando Maradona'dan gelmişti. Bu golün daha sonra kamera kayıtları incelendiğinde elle atıldığı görülmüş ve Diego gol için "Tanrı'nın Eli" ifadesini kullanmıştı. Bu maçın bir özelliği de, Falkland Adası nedeniyle sorunlu olan ve neredeyse savaş halindeki iki ülkenin karşılaşmasıydı.
Maradona’ya göre; bu maçta Tanrı faktörü vardı. 

Bana göre de Atatürk Kent Meydanında Tanrı faktörü yaşandı. (Her şey de olduğu gibi tabiiki de) 

Adeta bir savaş yaşanıyordu! ve Allah'ın da yardımıyla güzel, doğru, iyi, dürüst olan yanı Özlem Çerçioğlu tarafı kazandı...
Evet;
terbiyesizce, alçakça, acımasızca her türlü kötülük düşünülerek kurulan kumpaslar nedeniyle linç politikası uygulandığı bir ortamda yüce yaradan da sessiz kalmadı haksızlığa?
Siyasetçisi, siyasilerin maşası bürokratı, satılmış, besleme, devşirme, omurgasız sözde gazeteciler şer güç şebekesi oluşturmuş linç girişimi başlatmışken Tanrı’nın Eli Özlem Çerçioğlu’nu işaret etti. 
Hep söylerim! 
Neylerse güzel eyler Allah’ım...
Allah’ü Teala öyle bir zamanda işaret etti ki, bu kadar olur...
Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesi, geçmişte Aydın Belediyesi tarafından yapılan Atatürk Kent Meydanı ihalesine fesat karıştırma iddiası ile açılan davada, aralarında Aydın Büyükşehir Belediyesi personelinin de bulunduğu 10 kişi hakkında esastan beraat ve herhangi bir suç işlenmediğine karar verdi. 
Bu mahkeme kararı herkese ders olsun!!!
Özellikle de Aydınlı geçinenlere...
Özellikle de gazeteciyiz, toplum önderiyiz safsatasıyla halkı kandıranlara...
haşmet aysan’ı... 
metin can’ı... 
bahri kanat’ı... 
hasan kadife’si...
yalçın yıldırım’ı... 

servet töz'ü...

ve deeeee
şebnem bursalı’sı...
Bu mahkeme kararı, sizin gazeteciliğinizin bittiğinin belgesidir!
Sizin yerinizde olsam, şuanda bu mesleği anında bırakmıştım...
Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin kasasını Beyt-ül mal (İslam devletlerinde devlet hazinesi)’e benzeterek soyuluyor yaygarası koparan bu kişilere yargı “yalan yazıyorsunuz” dedi. 

Neymiş Efendim; Atatürk Kent Meydahı Projesi Yapım İşi’nde 17 milyon (trilyon) TL. yolsuzluk yapılmış...
Aklınıza yanayım sizin...
17 milyon bu 17 milyonnnnnn...
Bu para çalınırken kör olsa görür be!
Yazımı; Tanrının Elini her daim üzerinde hisseden Aydın’ın Topuklu Efe’si Özlem Çerçioğlu’nun sözleriyle bitirmek istiyorum.
Çünkü bu sözler ders niteliğinde... Güzel ve özlü sözler bunlar...

Tabiiki anlayana... 

“Biz yola bu aşk ve sevda ile çıktık. Ama içinde Aydın sevdası olmayan insanlar maalesef sadece ve sadece siyasi hırsları veya büyükşehir hizmetlerini engellersek, koltuklarımızı muhafaza edebilir miyiz düşüncesiyle hareket ediyorlar. Fakat Aydın halkı her şeyi, gerçeği biliyor.  Onun için buradan bir cacık olmaz. Benim o kişilere tavsiyem, Aydın halkına zarar vereceklerine gelsinler Aydın’ın sorun ve problemlerini hep beraber çözelim. Bu karın ağrısını bıraksınlar. Bunla bir yere ulaşamazsınız.
Atatürk Kent Meydanı’nı 2013 yılında Aydın halkı ile açtık. O günden bugüne kadar sayısını hatırlayamayacağım kadar ön incelemeci ve müfettiş geldi. Sonuçta hiçbir şey çıkmadı. Müfettişlerden bir şey çıkmayınca maalesef Savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.  O günden bugüne kadar mahkemesi devam ediyordu. Dün mahkeme bitti. Arkadaşlar, atılan iftiralar karşısında mahkeme kararıyla beraat ettiler.  Şimdi burada acı olan ne biliyor musunuz? İnsanlar işini doğru, dürüst yapıyor. Ama kendini bilmez bir takım insanlar, dürüst ve namuslu insanlara iftira atıyorlar. Bu iftiraya atarken, unutmasınlar ki, insanların ailesi, çocuğu çoluğu, yakınları var. 2 yıl boyunca bu kişiler zan altında bırakıldı. Türk yargısı kararını verdi ve arkadaşlarımız bu baskıdan kurtuldular. Aklandılar. Sadece kent meydanı değil, bizim yaptığımız tüm işler 8-9 tane ayrı müfettişten geçiyor.  Daha sonra da yargıya intikal ediyor. Burada yapılan, tamamen Büyükşehir Belediyesine baskı altında tutmak. Aydın halkının hizmet almasını nasıl engellerizin çabası var. Bütün hesapların 2019 yılı yerel seçimleri olduğunu düşünüyorum. Benim o kişilere tavsiyem, Aydın halkına zarar vereceklerine gelsinler Aydın’ın sorun ve problemlerini hep beraber çözelim. Bu karın ağrısını bıraksınlar. Bunla bir yere ulaşamazsınız. 
Belediye başkanlarımız ve meclis üyelerimizle tek amacımız Aydın halkına hizmet etmektir. 
Bu işlerle fazla uğraşmasınlar. Onlara ikinci bir tavsiyem ise, Aydın Büyükşehir Belediyesi ve Özlem Çerçioğlu’na harcadıkları enerjiyi, Aydın için ne yapaliriz diye harcasalar Aydın uçacak, uçacak.  Lütfen Aydın’ın kollarını, kanatlarını kesmeye çalışmayın.  Sizin gücünüz yetmez. İmkansız.  Gelin hep beraber Aydın’ı nasıl kalkındıracağımızı düşünelim.  Aydın’da tarım girdileri çok yüksek. Tarımda neler yapabiliriz, jeotermalin sıcak suyunu üreticiye nasıl kullandırabiliriz bunları düşünün. O kadar yapılacak çok iş var ki! Siz de bir ucundan tutun kardeşim. Ama bütün gün ne yapıyorsunuz siz! Büyükşehir Belediyesine nereden darbe vuralım, Büyükşehir Belediyesine nasıl iftira atalım, onu, bunu ayarlayalım, şöyle yapalım. Bırakın ya! Bu işlerle uğraşmayın, geçin bunları.
Birisi yanlış yaparsa gereğini yaparım. Bunu personel ve Aydın halkı bilsin. Ama birileri iftira atıyorsa da onunla da hukuk çevresinde sonuna kadar mücadelemizi veririz. ÖZLEM ÇERÇİOĞLU...”