TAKLACI GÜVERCİN

TAKLACI GÜVERCİN

Kapı kapı dolanıp Recep Tayyip Erdoğan'ın Cem Uzan'a yapmış olduğu haksızlıkları anlattı.

Süleyman Toyran'ın en büyük destekçisi, belediyede iş takip etmenin yoğunluğu arasında siyasi çalışmalar yapmakla tanıdığımız bir mühendis var.
Aslında Sökeliler onu siyaseten çok iyi tanıyorlar.
Mesela bu arkadaşımız DYP'de siyaset yaptı. Sonrasında Cem Uzan'ın partisi Genç Parti'de siyaset yaptı.
Hatta kendini o kadar kaptırmıştı ki; kapı kapı dolanıp Recep Tayyip Erdoğan'ın Cem Uzan'a yapmış olduğu haksızlıkları anlattı.
Daha sonra siyasi fikirlerinde değişiklik oldu ve gün oldu devran döndü arkadaş AK Parti'de siyaset yapmaya başladı.
Bizim bildiğimiz üç parti.
Böyle bir adamdan siyasi bir duruş, siyasi bir omurga beklemek olur mu?
Sevgili dostlar.
İnanın eleştirmek adına, yermek adına değil.
Hepimiz yapmışızdır.
Evimizde besledik.
Bizim dönemde çok meşhurdu güvercin beslemek.
Güvercinin de taklacısı makbuldür.
Bir adamın siyasi geçmişine bakarak
taklacı güvercin olup olmadığını anlayabilirsiniz.
Nedir bu mühendisin durumu mecliste...?
Her mecliste çıkar kendince konuşur, sağa sola sataşır.
Polemik yaratır, lafı yer oturur.
İşi gücü belediye odaklı iş takipçiliği yapmak. Bununla ilgili olarak önümüzdeki günlerde bir yazı kaleme alacağım. Şu sıralar araştırmasını yapıyorum. Çalışma çok iyi gidiyor.
Süleyman Toyran sıkıştığı anlarda bu arkadaşı devreye sokar. Kendi bir şey söylemeyecek konumda ise; bu arkadaş devreye girer, taklasını atar, parkurunu tamamlar ve sonra yine sırasını bekler. Tabi bu arada belediyede işleri yolunda ilerler.
1/5000'lik planların üzeri kapanmış.
Herkes söyleceğini söylemiş, meclisten geçmiş.
Dostum sen belediye meclisinde değil misin?
O komisyonda değil misin?
Süleyman Toyran'a yaranacağına, sorsaydın ya!
"neden bizim görevimiz olmamasına rağmen bu işe girdiniz?" diye.
"Sorununuzu neden kendi CHP'li belediyeniz ile çözemiyorsunuz da bizden destek istiyorsunuz?" diye neden sormadın?
Hani Mine Aşçı ile birlikte konuyu bakanlığa taşıyacaktınız?
Süleyman Toyran'a "korkma başkan, Ak Parti arkanda. Bakanlığa beraber gideriz" diyordun!
Gittin mi?
Yaptın mı?
 Sen ancak mecliste böyle bağırır bağırır ve sonrasında da mamana bakarsın.
Levent Tuna Söke siyasetinin en beyefendi isimlerinden birisidir. Tuna bir şeye "hayır" diyorken bile kimseyi kırmaz, kimseyi üzmez. Beş yıl belediye başkan yardımcılığı yaptı. Şuan üç kişinin yapmaya çalıştığı organizasyonu serçe parmağı ile yapar. Bunu Söke'de bilmeyen yok.
Taklacı güvercin siyasetçilerinin Söke'de eleştireceği en son isimdir Levent Tuna.
Usta siyasetçi Levent Tuna, yeni yılın ilk ayında siyasete kazandırdığı "kıfayetsiz muhterisler" sözünden sonra bu defa şovmenlere "tribünlere oynama" diyerek, meclisin ortasında haddini bildirmiş. Ağzına sağlık, yerinde bir tespit.
Ya Süleyman Toyran'a ne demeli!
Böylesi taklacı güvercinlerden medet ummak, büyükşehir belediye başkanına ve kendi partinin belediye meclis üyelerine mecliste siyasi vuruş yaptırtmak ne kadar doğru, ne kadar yakışık alıyor?
Sakın benimle ne alakası var demesin!
Buna kargalar bile güler.
Zaten gülünmeyecek, eleştirilmeyecek bir yanınız kaldı mı?
Söke içine düştüğünüz durumu izliyor. Koskoca Söke'nin düştüğü durumu herkes görüyor.
İçinde bulunduğunuz durumdan, böylesi taklacı meclis üyeleri ile ve kardeşinizin çarşıda yapmış olduğu fısıltı ile ve de para verip bağıttırdığınız borazancıbaşı adamlarınız ile kurtulamazsınız.
Özlem Çerçioğlu tarafından gözden çıkarıldığınızı siz de biliyorsunuz.
Peki neden böyle olduğunu, neden bu duruma geldiğinizi hiç sordunuz mu kendinize?
Ben söyleyeyim, hayır sormadınız.
Neden derseniz! Çünkü hep hazıra kondunuz. Hep dört ayak üstüne düştünüz. Hep mağdura yattınız. Ama işler şimdi değişti.
Türkiye'nin en başarılı belediye başkanını karşınıza aldınız. Halka hizmet yolunda el ele yürümek varken, siz sırtından hançerlemeyi seçtiniz.
Başkan Çerçioğlu, %64.7 oyla birinci çıktığı gün yaygara yaptınız.
"Genel Merkez Özlem Çerçioğlu'nu aday yapmayacak" dediniz.
Kapı kapı gezdiniz ve kötülediniz.
Yalan mı?
Yalan deyin, belgeli çıkarım karşınıza.
Yazık... Ayıp... Günah...
Mahkemeye verdiniz.
Genel Merkeze şikayet ettiniz
Basından eleştirdiniz.
Muhtarlara şikayet ettiniz.
Diktatör dediniz.
Dedikodu yaptınız.
Hani Söke için her şeyi yapardınız.
Başkan Çerçioğlu ile Söke için uyum içerisinde neden geçinmediniz?
Kocaman bir yalan!
"Söke için her şey yaparız" bir masal.
Önemli olan Toyran'ın egosu, önemli olan
Toyran'ın kendisi.
Kendi belediye meclis üyelerinize
"kıfayetsiz muhterisler" tarafından yayın yaptırdınız.
Yakışır mı?
"Kıfayetsiz Muhterislerin" hain dediği kişinin
babası ile 14 yıl aynı yerde çalıştın.
Hiç mi hatırın yok?
Hiç mi vefan yok?
Bu kadar mı gözün döndü???

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.