FARUK HAKSAL
TADINI TADANLARA AFİYET OLSUN
F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Silivrideki duruşma salonunda gazetecilere şöyle çıkışıyor:
- Dün Memleket elden gidiyor, diye açıklamalar yapmıştım. Siz hâlâ şikeden bahsediyorsunuz. Ne şikesi, ne şike davası?.. Memleket elden gidiyor, memleket!... Korkmayın. Biz korkmuyoruz. Erkek adam bin defa değil, bir defa ölür
İlginç bir çıkış
Silivrideki bir sanık, özgür basın mensuplarına, korkmayın, diyor Gerçekleri yazın!..
Ve kendi ağzından çıkan bir sözü [korku/belası] yazdıkları için onları eleştiriyor, halk deyimi ile, fırçalıyor
Bu noktada, Silivrinin damı altında risk altında olan kimdir?
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım.
Özgür basının ileri demokrasi ortamı içinde görev yapanlar kimlerdir?
Medya mensupları.
Ve Aziz Yıldırım onlara korkmamaları gerektiğini demir parmaklıklar ardından söylemektedir.
Demir parmaklıkların özgürlük tarafında kalan gazeteciler ise, susmaktadır.
Peki, ileri demokrasimizin özgür medya unsurları neyi yazmaktan korkmaktadırlar?
- Memleketin elden gittiğini!..
Peki, memleket sahiden elden gidiyor mu?
Evet, galiba böyle oluyor.
Bir ülkenin gazetecileri, Fenerbahçe Kulübü başkanının ağzından çıkan bir sözü, ağzından döküldüğü gibi yazmaktan korkuyorlarsa, o ülke gerçekten elden gidiyor, demektir.
Çünkü demokratik bir ülkede basın 4. kuvvettir!
Demokrasinin, Cumhuriyetin ve rejimin bir numaralı savunucusudur.
Medya, bir mahkemede Fenerbahçe kulübü başkanının söylediği bir sözü gazetesine aktarmakta [ya da aktarılan bu sözü yayınlamakta] sakınca görüyorsa, gerçeği halka taşıma görevini yapmaktan korkuyorsa, o ülke elden de gitmiştir/ gönülden de
Ayrıca, Sayın Aziz Yıldırımın söylediği söz her hangi bir suçu mu oluşturmaktadır?
Hayır Ve asla!
Peki, geçtiğimiz gün duruşma salonunda Aziz Başkandan yedikleri fırçanın içeriği [ya da özü ve esası] neden kaynaklanmaktadır?
İşte zurnanın zıt dediği yer burasıdır.
Yaşadığımız süreçte Türk insanı, suç işlemekten ya da ayıp etmekten değil, istemeden de olsa, birilerinin ayağına basmaktan korkmaktadır.
O birilerinin çıkarlarına, bilmeden de olsa höt demekten korkmaktadır.
Çevrilen çembere çelme takmış olmaktan korkmaktadır
Medya mensupları ise, [maalesef] bu korkuyu afiyetle içlerine sindirip, hazmetmekte ve yazıp çizdiklerini kendisine gösterilen sopaların arasına sıkıştırarak görevini icra etmenin yolunu/yordamını aramakta ve böylece arz ettiği hizmetin avantasına talip olmaktadır
İşte Aziz Başkanın ettiği söz bu noktada yeniden anlam kazanmaktadır:
- Dün, Memleket elden gidiyor, diye açıklamalar yapmıştım. Siz hâlâ televizyonlarınızda, gazetelerinizde şikeden bahsediyorsunuz. Ne şikesi,?.. Ne şike davası?.. Memleket elden gidiyor, memleket!.. Korkmayın; biz korkmuyoruz. Erkek adam bin defa değil, bir defa ölür
İlginç ve tarihe not düşen bir fırça!..
Anlamlı bir söz
Tadını tadanlara;
- Afiyet olsun