FARUK HAKSAL
SÖZÜN BİTTİĞİ BİR DİĞER YER...
Kanunlarınızı Avrupa Birliğinden ithal edeceksiniz.
Ulusal kültürünüzün biçimlendirilmesi yetkisini Batılı Amcaların egemenliğine terk edeceksiniz.
Türkiye halkını AB standartlarına özendireceksiniz
Ve sonunda Avrupa Konseyinin icraatlarınızla ilgili eleştirilerine aldırış etmeme kararında olduğunuzu açıklıkla ifade edebileceksiniz!..
Hayret!
Yetmez:
- Hayret-i azam!..
Bizce yine yetmez ama, kelime dağarcığımız bu sözcüklerle sınırlı
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg ülkemize geliyor, ağırlıyorsunuz
Adam karış karış dolaşıyor ülkeyi, buyur diyorsunuz.
Sonra satır satır okuyor, araştırıyor yapılanları, seyrediyorsunuz.
Ve adam sonunda Türkiyedeki özgürlüklerin acıklı hali, adaletin işleyişinin yürekler acısı durumu ve filan ve falan üzerine tam 22 sayfalık bir rapor düzenliyor, şaşırıp kalıyorsunuz!..
Türkiyede ifade özgürlüğü ve medya özgürlüğü ile ilgili durumun kaygı verici boyutlardadır, diyor Avrupa Konseyi raportörü
Bu hakların savunulması ve eleştiriye ve karşıt görüşlere karşı hoşgörülü bir ortamın yaratılması için acil tedbirlere ihtiyaç var, buyuruyor
Ve tutukluluk ve yargılama sürelerinin uzunluğu da kaygı duyulacak boyutlara ulaşmıştır, diyor
Ve devam ediyor;
Türk hükümetinin, kanun hükümlerini ifade özgürlüğünün sınırlaması amacıyla orantısız biçimde kullanmasının önlemesi gerekir
RTÜK Kanununun uygulanışı Avrupa Konseyi standartlarının dışındadır.
Türkiyedeki ifade özgürlüğü ihlallerinin çoğu, mahkemelerin ve savcıların mevcut kanun hükümlerini yorum ve uygulamalarındaki orantısızlıktan kaynaklanmaktadır.
Türk Hükümeti, yurttaşların ileri sürdüğü savların gerçekliğini ispat ve kamu yararını ileri sürme hakkının Türk hukuk sistemine dahil etmelidir.
İnternet sansürü ve internet sitelerine erişimin engellenmesi demokratik bir toplumda olması gereken ölçüleri aşmış durumdadır
Birçok gazetecinin iş güvencesinden yoksun çalışmaktadır.
Gözaltında tutuklu kalma sürelerinin uzunluğu Türk yargı sisteminin büyük sorunlarından biri olmaya devam etmektedir.
Ve işte bütün bu eleştiri ve tespitler karşısında Avrupa Birlikçi Türk Hükümeti aynen şu karşılığı veriyor [Haberden aynen aktarıyoruz]:
Raporun ekinde, Dışişleri Bakanlığının Çok Taraflı Politik İlişkiler Genel Müdürü Erdoğan İşcan imzasıyla Türkiyenin resmi mütalaası yer aldı. Mütalaada, bu raporda yer alan bulgulara ve önerilere bir tepki verilmeyeceği belirtildi
Söyleyecek bir sözünüz kaldı mı?
Bizim kalmadı.
İşte bu nokta sözün bittiği bir diğer yerdir.