“Sözde solcu, sözde halkçı olan partiyi ve temsilcilerini biraz daha şım

“Sözde solcu, sözde halkçı olan partiyi ve temsilcilerini biraz daha şım

Belediye meclis üyesi listesinin halkla kucaklaşmış tek liste olduğunu belirten Uçansoy, kendisini sol diye ifade eden CHP başta olmak üzere hiç bir siyasi partide işçiden, emekçiden, halktan yana bir meclis listesi olmadığını söyledi


Gerçek Gazetesi
Demokratik Sol Parti (DSP) Söke İlçe Başkanı Şeref Uçansoy, Türkiye sol hareketinin işçisiyle, emekçisiyle, köylüsüyle, halkıyla kucaklaşmasını sağlayacak siyaset mücadelesi yapmakta olduğunu söyledi. Kendisini sol olarak ifade eden CHP başta olmak üzere hiç bir siyasi partide işçiden, emekçiden, halktan yana bir meclis listesi görülemeyeceğini söyleyen Şeref Uçansoy açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Demokratik Sol Parti Kültürü Mevlana"ya, Yunus Emre"ye, Pir Sultan"a, Hacı Bektaş"a, Mustafa Kemal"e ve en son Bülent Ecevit ile devam eden almadan vermeyi bilenlerin kültürüdür. Onun içindir ki, Demokratik Sol Parti bu topraklarda can bulmuş, bu toprakların ve halkın partisidir. Onun içindir ki, Demokratik Sol Parti Söke İlçe Örgütü Söke"de ve ülkemizde bir ses, bir nefes, bir ışık olma adına bir hareket başlattı. Ve bu hareketin devamlı aydınlığın kazanılacağı güne kadar devam etmesi için var gücümüzle çalışacağız. Türkiye sol hareketinin işçisiyle, emekçisiyle, köylüsüyle velhasıl halkıyla kucaklaşmasını sağlayacak siyaset mücadelesi yapmaktayız. Belediye meclis listemiz halkla kucaklaşmış tek listedir. Kendisini sol diye ifade eden parti başta olmak üzere hiç bir siyasi partide işçiden, emekçiden, halktan yana bir meclis listesi göremezsiniz. Çünkü biz Demokratik Sol Partiyiz. Ne oldu da insanımız egemen güçlerin sözcüsü olan partilere gitti? Ne oldu da ülkemiz sağcı, gerici iktidarlar sayesinde; bu ülkeyi topla, tüfekle alamayan emperyalist, sömürgeci ülkelere masa başında sandıktan aldıkları güçle satıldı ve satılmakta?
Arkadaşlar;
Yoksulluk kader olamaz, kader değildir. İnanın, firavunlar bile bu kadar gaddar değildir. Ama bu partilere vereceğiniz her oy yolsuzluklara verilecektir. Bu partilere vereceğiniz her oy ne yapacağını şaşırmış sözde solcu, sözde halkçı olan partiyi ve temsilcilerini biraz daha şımartmaya verilecektir. İşte o zaman yoksulluğumuz kaderimiz olmaya başlar ve uygulanmakta olan ekonomik düzen bizi sadaka bekleyen insanlar haline getirir. Artık yeter! Bu karanlığa ve kendisini solda emeğin ve halkın yanında temsil edemeyenlere dur deme zamanı geldi. Kendisini sosyal demokrat olarak lanse eden bir genel başkan düşünün ki, partisinin % 20 olan oy oranını nasıl % 30 yaparım diye hesap yapacağına, mevcut iktidar partisine oyunu % 52"nin altına düşürürsen seni başarısız sayarım desin. 3011 yılında başbakan olursun, daha 40 fırın ekmek yemelisin diyen Başbakan Erdoğan"a, "olurum ya da olmam sana ne, maganda" diye cevap versin. Bu mu sol"un ve halkın lideri. Vizyonsuz, iddiasız, söylemsiz. Ama bildiği bir şey var. O da, benim olsun nasıl olursa olsun. Sol siyaset eriyormuş, ülke AKP karanlığına batıyormuş umurunda mı?
Mustafa Kemal"in, Aşık Mahsuni"nin kemiklerini sızlatıyorlar. Aday tanıtım araçlarından, "kara çarşaf yakışmıyor kullara, sarı saçlım, mavi gözlüm neredesin?" diye türkü çalıyorlar. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal kara çarşaflılara İstanbul"da 3-5 oy için Mustafa Kemal"in kurduğu parti CHP"nin rozetini takıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Bu nasıl bir çelişkidir, nasıl bir aymazlıktır?” dedi. Şu anda ne düşmek dalgalara, ne de kaderci olmak zamanıdır. Zaman yeniden var olmanın mücadelesi zamanıdır. Zaman suyun ortasında boğulmayı beklemektense, dibe batmayı göze alıp yeniden suyun üstüne çıkma zamanıdır. Zaman gerekirse kerem gibi yanmak ve Anka kuşları gibi küllerinin içinden yeniden çıkmak zamanıdır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum