Diyelim ki, değerler sisteminizde [sizin için] A, B, C doğrudur.

D, E, F yanlıştır.

G ile H haklı ve K ile M haksızdır.

Karar verildi.

Aklınız sorgulama işlevini tamamladı ve mührünü vurdu!..

Aklınız artık tatildedir.

Yüreğiniz mutlu ve ruhunuz "huzur" içindedir...

Ama... Aman dikkat, sözünü ettiğimiz huzur, tırnak içindedir.

Mutlusunuzdur, [belki!] ama, çobanın yönetimindeki sürü mutluluğudur bu...

Çünkü uygar dünya aracılığı ile bize kadar ulaşan, insanlığın kültür mirasından süzülüp gelen sorgulama öğesi çöpe atılmıştır.

Ve eğer sorgulama bir yetenek olarak insanın dimağında var-olmamışsa, o insanın çağdaş bir aydın olmasına imkân yoktur.

Kendinizi istediğiniz kadar modern giysiler, moda söylemler ve çağdaş kalıplar ardına gizleyin ve saklanın; nafiledir, nafile...

En doğru bildiğiniz en sağlam yargılarınız öylece bıraktığınız yerde sorgulanmadan oturuyorsa, görüntünüz [belki] aydın, içeriğiniz ise, [o derecede] bağnazdır.

Örneğin, diyelim ki, çevrecisiniz, nükleer santrallere karşısınız.

Evet, haklısınız.

Ama hayır!

Sorgulayacaksınız...

Bilgilerinizi artıracaksınız.

Bilgi hazinenize kattığınız her yeni gerçeği ayrıca sorgulayacaksınız.

Günün, sürekli değişen koşullarını yeniden, yeniden gözden geçireceksiniz.

Sonra da ortaya çıkan tabloya uzaktan bakıp, ihtiyatla yaklaşacak ve aklınızın tüm gücü ile her şeyi yeniden yargılayacak, yeniden sorgulayacaksınız.

Nükleer santraller konusundaki yargınız değişti mi?

Değişmedi. Güzel, tamam.

Peki, bu en sağlam bildiğiniz yargınızda küçük değişiklikler mi oluştu?

Olabilir; korkmayacaksınız.

Bu yeni gerçeği [size ait öznel yargıyı] sosyal ortamınıza taşımaktan çekinmeyeceksiniz.

Ve yine, yeniden, sil baştan sorgulama işlevinizi sürdürecek; sürdürmekten usanmayacak, vazgeçmeyeceksiniz.

Çünkü bu duruşun aksi bağnazlıktır.

Softalıktır. Aklın egemenliğinden kaçıştır, gerçeğe saygı gösterme ilkesinden vazgeçiş, kolaya kaçış ve inancın alaca-karanlığına bodoslama... saplanıştır.

@farukhaksal42

www.soruyusormak.com