Sonuca saygılı olabilmek
Bir seçim dönemini daha geride bıraktık. Sandıktan Türkiye genelinde Adalet ve kalkınma Partisi açık ara ile birinci çıkarken, CHP ikinci MHP üçüncü olarak TBMMne milletvekili gönderdi.
Mehmet Ağarlı Demokrat parti, Cem Uzanlı Genç Parti mensupları adeta eşekten düşen karpuz gibi darmadağın oldular. Bu sonuçları beklemeyen Ağar ile DPnin birkaç kurmayı çareyi parti genel başkanlığı ve yöneticiliklerinden istifa etmekte bulurlarken CHPnin Deniz Baykalından MHPnin Devlet Bahçelisinden ses soluk yok. Hepimiz AKPnin sandıktan birinci parti olarak çıkacağını tahmin ediyorduk ama bu kadar farklı bir sonucu AKPlilerin bile beklediğini sanmıyorum.
İlimiz genelinde seçim sonuçlarına gelince Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye genelinde oyunu 101 binden 135 bine yükselten tek il oldu. Sökeye bakarsak 3 Kasım 2002de genel seçimlerinde CHP 14.105 oy alırken, 28 Mart 2004 Belediye Başkanlığı İl Genel Meclisi seçimlerinde Söke genelinde 14.498 oy almış, 22 Temmuz 2007 milletvekili seçimlerinde ise 14.236 oy alarak oyu her ne kadar biraz azalmış olsa da korumuş gibi görülüyor. Sökede seçimin tek galibi MHPnin bile hayal kırıklığı yaşamasını anlayamıyorum. 3 Kasım 2002 seçimlerinde MHP Söke genelinde 7497, 2004 seçimlerinde 7.655 oy alırken bunu neredeyse üçe katlayarak 19642ye yükseltti. Yükseltti ama Yusuf Keremiti meclise göndermeye yetmedi. Demokrat Parti Sökede 3254 oy alarak 4304 oy alan Genç Partinin bile altında kalması parti çevresinde tam bir hayal kırıklığı yarattı.
İktidar partisi AKP 2002 genel seçimlerinde 6396, 2004te 14.498 oy alırken, 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde 15.174 oy alarak yükselişini az da olsa sürdürmesi dikkat çekti. Bu sonuçlar ne getirir, ne götürür önümüzdeki günler gösterecek. Ancak AKPnin bir beş yıl daha ülkemizin yönetiminde söz sahibi olduğunu, hatta 2009 yerel seçimleri hazırlıklarına daha bugünden başladığını hepimizin bugünden görmesi gerekir. Seçim sonuçlarının hepimize hayırlı olmasını ve ülkemize her anlamda istikrar getirmesini diliyorum. Zira ne ülkemizin ne de bizlerin gerginliklerle geçirecek beş dakikamız bile yok...