Henüz kendisiyle tanışmak nasip olmadı. Ama, işe başlar başlamaz “SÖKE’NİN SORUNLARINI TANIMAYA ÇALIfiMASI” umut verici ve aynı zamanda sevindiricidir. 22 Eylül 2008 tarihli gazetelere verdiği demeçte Sayın Kaymakamım İsmail Demirhan şöyle diyor: “SÖKE’NİN SOKAKLARI DAR DİYEREK TRAFİK SORUNUNU GÖRMEZDEN GELEMEYİZ” Bu sav çok doğrudur. fiimdiye kadar bu konuya Söke’de eğilen olmadı. Gazetemizin arşivini inceleyin, ben en az bu konuda yüzden fazla yazı yazdım. Bir o kadar da diğer arkadaşlar yazdılar. Ama ne yazık ki hiçbir ciddi çalışma olmadı.

Aslında Söke’de yeteri kadar park alanı olmasına rağmen, bu alanlar yeteri kadar düzenli ve planlı bir biçimde işletilmiyor. Söke Çayı üzerinde otopark olmasına rağmen, inadına kıyısındaki caddeye park ediyorlar. Bazen soruyorum: “Otopark boş neden oraya park etmiyorsun?” Adam diyor ki “Ben enayi miyim? Boşuna park ücreti neden ödeyeyim ki?” Düşünüyorum, haklı söylüyor. Eğer oraya park edenden 5 YTL, parka park edenden 2 YTL ücret alın bak oraya bir daha park eder mi? Bunu Aydın çok güzel uyguluyor. Bizde ise ne yerel yönetim ne de genel yönetim oy korkusu ile uygulayamıyor. Oysa Söke’de arabalıdan arabasız olan daha çoktur. Asıl oy potansiyeli onlarda. Ana caddelerin sokağa açıldığı kaldırımlara bile park ediyorlar. Yayaların hakkı yok mu? Yaya geçiş noktalarında yayalara hak tanıyorlar. Bazı gençler, en az 90’la geçiyorlar. Müzik sesini sonuna kadar açıyorlar. İri traktörler ana caddelerde cirit atıyor. Çamurlu koca traktörün caddede işi ne? Bazı kamyonlar gece yerine gündüz yük indiriyorlar. Bazı arabalara alarm koydurmuşlar. Yanından kedi geçse ötmeye başlıyor. Gece yarısı hasta ve çocukların rahatsız olması umurlarında bile değil. Hele motorsikletler öyle gürültü çıkartıyorlar ki, yer yerinden oynuyor. Şehir dolmuşları için ayrılmış duraklar vardır. Gelin görün ki uyanıklar bu duraklara bile park ediyorlar. Bu olaylar Söke’nin ayıbıdır. Söke çağdaşlaşmak için önce bu ayıptan kurtulmalıdır.

Değerli kaymakamımızın başkanlığında “İLÇE TRAFİK KURULU”nun toplanıp ilçemizde yaşanan bu olumsuz olaylara çare bulması şarttır. Aydın bu problemi nasıl çözmüşse, biz de çözmek zorundayız.

Söke’de bazı alış-veriş merkezlerinin bulunduğu caddeler trafiğe kapalı. Ne gürültü ne de önlerini kapatan arabalar var. Peki diğer caddelerdeki esnaşarımızın suçu ne? İster genel yönetim ister yerel yönetim olsun bu duruma adil bir çözüm bulmalıdır. Belediye yöneticileri gücenmeyin ama vatandaş soruyor: “Parka lunapark olur mu?” diye. Sanki lunapark yokken o alan arabalarla dolu muydu?

Söke’de bazı caddelerde paralı park uygulaması yapmak şarttır. Bunu uygulamadıkça bu sorun çözülmez. Çay üstü sağ ve sol sahil uzun çarşı, Albayrak Caddesi, Değirmen Caddesi, Aydın Caddesi’nin parka kadar olan bölümü, Murat Karayalçın Caddesi, İnönü Caddesi gibi yoğun caddelerde park ücreti otoparkın iki katı olmalıdır ki, caydırıcı gücü olsun. Oydan korkup buna yanaşmayanlar, oturdukları koltuklarından kalksınlar da, halkın çektikleri çileleri görsünler.

Söke’de Çarşamba Pazarı yeri kapalı bir park alanı olarak rahatlıkla kullanılır. Çay üstüne yeni park alanları yapılabilir. Yeter ki bu işi benimseyip el atacak yöneticiler olsun. Biz basın olarak, Söke’nin yaşanır bir kent olmasını istiyoruz. Bunu Söke Halkı’da istiyor. Sayın Kaymakamımıza yardımcı ve destek olmak zorundayız. Otoparka arabasını çeken enayimi de çekiyor. İnsan olan bunu düşünür ve adaleti sağlar.