E. TURGUT TEKİN
Söke sahipsiz mi?
Seçim meydanlarında atıp tutanların sesleri kesildi. Ne iktidar ve ne de muhalefet suspus olmuşlar!.. Demek ki bunların hepsi laf ebeliği yapıyormuş. Hani seçimlerde verilen sözler, atılan nutuklar? Ey beyler şimdi neredesiniz? Aydın Milletvekilleri, İl Genel Meclisi üyeleri, Belediye Meclisi üyeleri, sivil toplum örgütleri, esnaf odaları yöneticileri neredesiniz? Sökenin durumunu bilmem görüyor musunuz, yoksa görüyor da ilgilenmiyor musunuz?
Bir gün dahi olsun, toplanın da Sökenin acıklı halini dile getirin. İnsanlar aç, insanlar borç batağında. Sayın Kaymakamımızın başkanlığında toplanın, yanınıza banka müdürlerini de davet ederek hep birlikte bir şeyler düşünün ve yapılacak olan kolaylıkları ortaya koyun. Bu yaz ayları, çiftçi, esnaf ve bütün vatandaşlarımız için sıkıntılı geçecek. Bu toplantılarda görüşülen, karara bağlanan konuları sayın banka müdürlerimiz, bölge veya genel müdürlüklerine bildirerek, az da olsa Söke için bir esneklik, bir soluk alma olanağı tanırlar. Bugün 2009 yılına ait icra dairesinde üç binden fazla dosya birikmiş. Ya eski yıllar? Peki bunca dosya ve borç ne ile ödenecek? Banka Müdürleri bu toplantılara istinaden üstlerine rapor vererek, kolaylıklar talep eder. Yazın birçok insan turizmde, çapada, tarlada, inşaatta çalışacak. Çalışmak, para akışını başlatır. Çiftçi nefes almalı, esnaf nefes almalı, geçmiş yıllara ait faizler silinmeli, çalışma ve iş yapma barışı yeniden sağlanmalı. Bunları yerelde gelip hükümet yapacak değil. Kaymakamlar, belediye başkanları, valiler, sivil toplum örgütleri yaparak, daha üst makamlara rapor ederlerse, hükümette bu tıkanıklıkları gidermek için önlemler alır. Sizler yerinizden kıpırdamasanız, yerel ve genel idareden destek ve yardım dilemezseniz hiçbir kimse size yardımcı olamaz. Bu konuda Türkçede çok güzel bir deyim var: Ağlamayan çocuğa, meme vermezler.
Sayın millet vekillerimizden Ahmet Ertürk, diyor ki: Tariş ayakta kalmayı başarmalıydı. Sayın Ertürk, ülkemizde kim ayakta ki, Tarişte ayakta olabilsin? Memleket ateş almış yanıyor, siz kalkmış ayakta kalmaktan söz ediyorsunuz. Tekstil fabrikalarının bir çoğu artık pamuk işlemiyor. Konfeksiyon mağazaları kapanmış. ÇİNDEN ÜLKEMİZE TEKSTİL ÜRÜNLERİ HARIL HARIL GELİRKEN, BİZİM YERLİ PAMUĞUMUZU KİM ALIR? Tekstil sektörü çökmüş, ayakta değil ki, pamuk işlesinler. Bu işler, öyle Hamdolsun, teğet geçti, meyet geçtilerle olmuyor. Sayın Erdoğan Hükümetinde ekonomiden anlayan ve ihracatla ülkeyi ayakta tutan tek bir bakan vardı, onu da görevden aldılar. Sayın Tüzmen bu işi çok güzel yapıyordu. İşçi ve işverenlerle çok iyi diyalog içinde idi ve o bu işi biliyordu. Benim sayın Kürşat Tüzmenden hiçbir beklentim ve çıkarım yoktu. Ama ne oldu da böyle kaliteli bir bakanı uzmanı olduğu işin başından aldılar?
Bugün Tariş, güney batı egenin can damarıdır. Tıkanmıştır ve bu tıkanmanın nedeni de son yıllarda ulusal ekonomimiz üzerinde oynanan politik oyunlardan kaynaklanmaktadır. Türkiye gibi bir ülke, kendi pamuğu dururken dışarıdan pamuk alırsa, tekstil ürünü alırsa, Tariş tıkanır, pamuk üreticileri ürettiklerinin parasını alamazlarsa işte böyle sıkıntılar, başlar ve tekstil fabrikaları da kapılarına kilit vururlar. Tarişi kurtarmak ulusal bir görevdir. Sayın AYDIN MİLLET VEKİLLERİ SUÇU TARİŞE ATACAKLARINA, TARİŞİ KURTARMAYA ÇALIŞSALAR DAHA İYİ OLUR. AMA SÖKE BUNU HAK EDİYOR. ÇÜNKÜ GENEL NÜFUSU İKİ YÜZBİNDEN FAZLA OLMASINA RAĞMEN MECLİSE SÖKEDEN BİR MİLLETVEKİLİ GÖNDERMEYİ BİLE BECEREMİYOR. Söke sahipsiz. Sahipsiz olunca da bu hale geldi. Hani meydanlarda nutuk atanlar, nerdesiniz? Bu acı günlerde Sökenin yanında olmayıp ta ne zaman olacaksınız?