Sarfettiği her sözde küfür, hakaret ve ağır ithamlar olan İsmail Özer için artık yargı kararını verecek. 

Yasal işlem olayın hukuki boyutu bir de işin ahlaki boyutu var. Ahlaki boyutunun hesabını Söke’ye, kendi ailesine, çocuklarına, hakaret ettiği kişilerin ailelerine nasıl verecek?
Bu ahlaksız söylemler İsmail Özer’in kartvizitine işlendi. 
Böyle seviyesiz bir üslup hiç bir kurumun yöneticisine yakışmaz. 

İşgal ettiği koltuğun saygınlığını yok eden bu kişi; Savcının karşısına geçip “ben o sözleri onlar için kullanmadım” derse hiç şaşırmayın çünkü o kişilikte ve eğitimsiz bir kişi.
Kendi ilgi alanının ve iş alanının dışına çıkıp, bilumum bitirim tiplerin kullandığı sakızlı Türkçe kullanarak, memlekete hizmet eden insanlara yönelik sarfettiği ahlaksızca sözlerin hesabı yargı önünde sorulacak.

İsmail Özer’in evladı hukukçu olabilir ve ona güveniyor olabilir ancak Savcılık Makamında da aşağılık hakaretlerin, alçakça iftiraların  hesabını soracak bu ülkenin yetiştirdiği nice evlatlar var.
Savcıya vereceği ifade elime ulaşır ulaşmaz kamuoyu ile paylaşacağım. Her kelimesini siz değerli Sökelilere yorumlayacağım. 
Bakalım kime söylemiş, neden söylemiş?
Ne kadar delikanlıymış?
Söylediklerinin arkasında duracak mı? 
Dahası  o söylediklerini yapabilecek mi?
Sözlerinin arkasında durmalı çünkü yapamayacağı sözleri söylememeli.
Ya da "evet, ben bunları söyledim, boynum kıldan ince ve yargının vereceği karara razıyım" diyecek m ?
Aslında en doğrusu bu olması lazım... 

Madem ki, Tariş Pamuk Kooperatifi Başkanısın,
Madem ki, belinde silah taşıyor ve bazı bazı masanın üstüne koyduğunu iddia ediyorsun, 
"Ben o sözleri o kişilere söyledim" diyebilmelisin.
Alkolün ve sarhoşluğunun arkasına da sığınmamalısın.
Ahlaksızca ve alçakça üslubunun arkasında duracak mı göreceğiz.
Ahlaksız ve mesnetsiz söylemeleri olan bir kişi o koltukta nasıl oturacak onu da göreceğiz ve tartışacağız.
İsmail Özer’in karakteri tahlili, söylediği sözler üzerinden kamuoyu tarafından hâlâ tartışılmaya devam ediyor.
Programa çıkıp söylediği ahlaksızca sözleri "kabul etmem, inkâr ederim, olur biter" havasında. 
Bu sözlerin hiç bir kimse tarafından kabul edilmesi zaten mümkün değil. 
Küfür, hakaret ve namusa kadar dil uzatılması oldukça üzücü 

İsmail Özer'in küfür, iftira ve hakaretle beslenen bir karaktere sahip olduğu Söke kamuoyu tarafından net bir şekilde görüldü.
Sorunlarını hukuk çerçevesi üzerinden çözmesi gerekirken, mafyavari söylemler ve argo çözümler üretme çabası içinde olan İsmail  Özer'e Adli Yargı Sistemine dahil olmuş bir evladın ne kadar başarılı olacağını da yine takip edeceğiz ve kamuoyu ile paylaşacağız.