Geçen yıl yazdığım bir yazımda;  “(…) Pasaj çıkışında sizi Belediye binası karşılıyor. Ve  park etmiş araçların hiç de uygun düşmediği, hatta görüntü kirliliği yarattığı kısıklardan yürüyerek belediyeye ve kentin diğer yönlerine geçebilirsiniz. Aslında Belediye binasının çevresi de taşıtlardan arındırılarak, parkla bütünleştirilmiş çiçekli yollardan Belediyeye girip, işlerini halletmek vatandaşa daha huzurlu gelebilir diye düşünüyorum. Çünkü yolunuzun üzerine, hatta zaman zaman kaldırıma park edilmiş araçlar, yarattıkları engel yüzünden havuzun verdiği hoş duyguları yok ediyor.” demiş,                                                                                                                                                         

Bir diğerinde ise; “(…) Kent mobilyalarını oluşturan ve bulunduğu yere ayrı bir hava katan lostra -Ayakkabı Boyacı- kulübelerinin bakımsızlığı, yıpranmışlığı ve amaç dışı kullanımı nedeniyle görüntü kirliliği yarattığını” ifade etmiştim.

      O günlerden bugünlere çok şey değişti, hatta Büyük Şehir  bile olduk. Bazı kent alanlarının Büyük Şehir Belediyesi’nin yönetimine geçtiği söyleniyor. Bu bağlamda belediye parkının  durumu nedir bilmiyorum nedir? Ama önce Belediye önündeki taşıt kirliliğinden başlanarak acil bir düzenlemeye gidilmesinin yararlı olacağını düşünüyorum. Havuz çevresindeki çiçeklendirme ve yeşillendirme çalışmalarının, alanın tümüne yayılması, yer yer çimlendirilememiş yerlerdeki kaba toprak görüntüsü ve çiçeklendirmedeki yetersizlik giderilmeli, her gün onlarca insanın soluklandığı, hayır lokmalarının  dağıtıldığı bu, canlı kent köşesinin banklarını da yenilemek zamanı gelmiştir sanırım. Alanı gölgeleyen  tarihi ağaçların arasına yerleştirilmiş ışıklı kablolu düzenek çok yapay ve gereksiz bir obje gibi duruyor. Kulübeler onarım ve bakımdan geçirilerek, amacına uygun olarak kullanımı sağlandığında kentimize gelen yerli ve yabancı turistlerin de ilgi odağı olacaktır. Amacına uygun derken, üzerlerine gelişi güzel asılmış reklam duyurularının ne kadar yakışıksız olduğu sizlerin de dikkatini çekmiş olmalı. Alana tarihsel bir güzellik katan çeşmedeki bakımsızlık, gelişi güzel akan suyun çevrede yarattığı görüntü bence oraya hiç yakışmıyor. Oraya yakışmayan diğer bir görüntü de çöp konteynırları, parkın caddeye bakan cephesine park yasağı getirilerek, çöp konteynırları da cami duvarına kaydırılarak, üç tarafı yapılarla zaten kapalı olan parka, açık bir yön bırakılmış olacaktır. Çöpler duvarın yanında daha bir derli toplu görünecektir. Saatli uygulama ya da vatandaşın biraz daha özen göstererek kullanması sağlandığında çevre kirliliği de azaltılmış olacaktır. Bana göre kentimizin kalbi olan bu yer bu denli ihmal edilmeyi hak etmiyor.

Bu çalışmalara belediyemizin gücü yetmiyorsa, hayırsever iş adamlarımız, odalarımız, bankalarımız kendi reklamlarını yansıtacak şekilde bazı onarım ve düzenlemeleri yapabilirler. Banklara uygun şekilde kurum adları, kulübelerin bir duvarlarına asılacak reklam panolarıyla süslenerek yenileşme finanse edilebilir.

Aydın Büyük Şehir Belediye’since üretilen lalelerin ünü de ulusal basına değin yayıldı. Başkanımız Sayın Çerçioğlu, seçimlerde tam destek aldığı Söke’mize bir güzellik yapabilir ve  bu güzel alan renk renk, öbek öbek lale bahçesine dönüştürülebilir. Hatta, bir lale satış kulübesi oluşturularak, üretilen laleler maliyetine halka satılarak Söke evlerinin balkonları ve bahçeleri de bu, lale güzelliğinden payını alabilir. Begonvillerle özdeşleşmiş rengarenk Bodrum evleri gibi bizim balkonlarımız da bu lalelerle bir canlılık kazanabilir. Ne dersiniz?

#kendimiseviyorumkentimiseviyorum#