MUSTAFA AÇICI
Sivil anayasa mı
Yoldayım, Didim'e doğru gidiyorum. Tüm ısrarıma rağmen eylül ün 5 ine duruşma koymuş mahkeme. Neylersin adaletin kestiği parmak acımıyor(muş)
Kafamda bin bir düşünce. Olmadık sokakları giriyor çıkamıyorum. Yolun sağında solunda tarım emekçilerini arıyorum. Çoluk Çocuk çadırlarını kurmuş pamuk toplamaya gelen emekçi insanları. Ama yok. Ovayı baştan sona geçtim eskisi gibi yol kenarlarında yada içlerinde derme çadırlardan köyler göremedim. Demekki kuraklık gerçekten etkilemiş ovayı.
Kanallarda su yok. Tarlalarda pamuk yok. Eskiden ağustosun sonu eylülün başı geldiğinde bembeyaz bulutlar kaplardı ovayı, gök bulut haline gelirdi. Pamuktan beyaz bulutlar. Ve yerde pamuk toplayan tarım emekçileri. Yağmur, sıcak demeden çalışan eller ve çocukların umutsuz bakışları.
Köprüden geçiyorum, altımızda şen akan menderes yerine balçık ortaya çıkmış. Yer yer su birikintilerinden başka bir şey yok.
Çiftçilerimizin haberi olmasa da önce küreselleşme vurdu, şimdide kuraklık. Ama nafile kimsenin uyunacağı yok. Kuraklıkta sanki sermaye için çalışıyor. Küçük çiftçilerin batması an meselesi. Zaten küreselleşmenin de kuralı, dayatması bu değil miydi. Küçük çiftçiler tarafından çekilecek yerine büyük sermayeli çiftçiler gelecek ve eskiden 50-100 dönüm toprağı olanlar bu çiftçilerde ırgat olarak çalışacaklar.
Nasıl ki süper,hiper marketlerin alış-veriş mağazaların karşısında bakkal amcalar yavaş kenara çekiliyorsa küçük toprak sahibi çiftçilerimizde aynı biçimde sonlarını yaşayacaklar.
Küreselleşmeyi savunan siyasi iktidarı kuruluş olarak görüp seçimlerde bu iktidara oy veren çiftçilerimize ve çiftçilerimizin örgütlerine duyrulur. Medet umduğunuz küreselleşme savunucuların peşinden gitmeyi artık bırakın.
Sivil Anayasa diye yutturulmaya çalışan yeni anayasanın temel amacı uluslar arası büyük sermayenin bu ülkeye daha rahat hakim olması için yeni kurallar manzumesini içereceğidir. Sivil anayasa çiftçiler için, emekçiler için, memurlar için, esnaf için değil küçük, büyük burjuva sermaye için yapılacaktır. Amaç ve yer altı ve yer üstü zenginliklerimizin küresel sermayenin kullanımına açmaktır. Bu doğrultuda Anayasadaki engelleyici hükümler sivil anaya adı altında ve özgürlüklerin genişletilmesi adı altında temizlenecektir.
80 Ay sı özgürlükleri kısıtlayıcı bi anayasa idi. Ancak yeni Anayasa'nın özgürlükleri genişletici yapısından önce Halk için olup olmadığına bakılmalıdır.