Ger­çek Ga­ze­te­si

Türk Ocak­la­rı Ge­nel Baş­ka­nı Nu­ri Gür­gür, ana­ya­sa­da be­lir­ti­len ve dev­le­tin ku­ru­luş il­ke­le­ri­ni kap­sa­yan üni­ter, ulus dev­let il­ke­siy­le bağ­daş­ma­yan hiç­bir adı­mın atı­la­ma­ya­ca­ğı­nı söy­le­di.

Nu­ri Gür­gür, açı­lış tö­ren­le­ri kap­sa­mın­da Ku­şa­da­sı'nda dü­zen­le­nen ''Türk Ocak­la­rı ve Açı­lım'' ad­lı kon­fe­rans­ta yap­tı­ğı ko­nuş­ma­da, ül­ke­nin sı­kın­tı­lı bir sü­reç­ten geç­ti­ği­ni, Türk mil­li­yet­çi­le­ri­nin so­ka­ğa dö­kül­me­si­ne yö­ne­lik oyun­lar oy­nan­dı­ğı­nı, bun­dan ka­çı­nıl­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni söy­le­di.

Gür­gür, şöy­le ko­nuş­tu: ''Tür­ki­ye, çey­rek yüz­yıl­dır sü­rüp ge­len si­lah­lı bir baş­kal­dı­rı ha­re­ke­tiy­le, bö­lü­cü te­rör­le kar­şı kar­şı­ya. Bö­lü­cü te­rör ey­lem­le­ri, et­no mil­li­yet­çi Kürt­çü­lük ha­re­ke­tin be­nim­se­yip uy­gu­la­dı­ğı bir yön­tem­dir. İlk baş­lar­da mev­zi bir asa­yiş ola­yı şek­lin­de de­ğer­len­di­ri­len PKK ha­re­ke­ti, ko­nu­nun öne­mi­nin al­gı­lan­ma­ma­sı ne­de­niy­le hız­la ge­liş­ti. Ör­güt son de­re­ce acı­ma­sız ve gad­dar dav­ra­na­rak böl­ge hal­kı üze­rin­de kor­ku­ya da­ya­lı bir ege­men­lik kur­du. Or­ta­da çok zor bir prob­le­min bu­lun­du­ğu ve çö­zü­mün ko­lay ol­ma­dı­ğı açık­tır. Bu açı­dan ka­mu­oyu­nu çok yük­sek bek­len­ti­le­re ve be­lir­li ta­rih­ler­le bağ­lan­tı­lı va­at­le­re sevk et­me­mek ge­re­kir.''

Me­se­le­nin çö­züm ye­ri­nin TBMM ol­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni an­la­tan Nu­ri Gür­gür, şun­la­rı söy­le­di: ''An­cak il­gi­li ku­rum­lar­la çok ya­kın ve sı­cak iliş­ki ku­ru­la­rak, gö­rüş ve dü­şün­ce­le­ri alı­na­rak bir 'Dev­let Pla­nı' ha­zır­lan­ma­lı. İk­ti­dar par­ti­siy­le iki ana mu­ha­le­fet par­ti­si­nin bu plan üze­rin­de or­tak me­sa­i ya­pa­rak gö­rüş bir­li­ği sağ­la­ya­rak 'mil­li po­li­ti­ka' oluş­tur­ma­la­rı za­ru­ri­dir."

Bu me­se­le­de en bü­yük sı­kın­tı­nın PKK'nın böl­ge­de­ki var­lı­ğı ol­du­ğu­nu an­la­tan Gür­gür, söz­le­ri­ne şöy­le de­vam et­ti: "56 bin si­lah­lı mi­li­ta­nın böl­ge hal­kı üze­rin­de­ki teh­di­di or­ta­dan kal­dı­rıl­ma­dan, in­san­la­rın ira­de­le­ri­ni öz­gür­ce ser­gi­le­ye­bi­le­cek­le­ri bir or­tam oluş­tu­rul­ma­dan atı­la­cak her adım ha­va­da kal­ma­ya mah­kum­dur."

Çe­şit­li alan­lar­da kı­sa va­de­de atı­la­bi­le­cek adım­lar ol­du­ğu­nu, bun­la­rın doğ­ru tes­pit edil­me­si ge­rek­ti­ği­ni an­la­tan Gür­gür, söz­le­ri­ni şöy­le sür­dür­dü: ''Gü­ven­lik güç­le­ri­nin mo­ra­li­ni üst dü­zey­de tut­mak için ge­re­ken­ler ya­pıl­ma­lı. Böl­ge­nin sağ­lık ve eği­tim alan­la­rı baş­ta ol­mak üze­re doğ­ru­dan in­sa­na hiz­met ve­ren bi­rim­le­ri ıs­lah edil­me­li­dir.'' (iha)