Gerçek Gazetesi
Cumhuriyet Halk Partisi Söke İlçe Başkanı Sevim Şahin, yaptığı açıklamada hükümetin Güneydoğu sorununu, Kürt sorunu olarak lanse ettiğini ve bölgede terörü bitirmeye yönelik atılan adımların yanlış olduğunu belirtti. “Güneydoğu ve Doğu"da terörün çözüm kaynağı sadece oy bazında değil, her bakımdan stratejik bir bölgede, etnik kökenini onur olarak taşıyan yurttaşlarımızın oluşturduğu Türk milletini, hak ettiği gibi yönetebilmektir” diyen Şahin şöyle devam etti, “Kandil ve Mahmur kamplarından gelen 34 terörist pişman oldukları için değil, İmralı"daki terörist başının talimatı doğrultusunda ve ellerinde vatan evlatlarının kanıyla zafer kazanmış bir komutan edasıyla sınırdan giriş yaptılar. Bu girişlerinden görülüyordu. Çünkü sözde pişman olan kişiler veya çevreleri, şenlik ve neşe içinde bir gösteri sergilediler. Hele hele cumhuriyetimizi, vatanın bölünmez bütünlüğünü, ulus olma duygusunu yüreğinde taşıyan evlatlarımızın şehit edilmesi ile isimleri terörist olan kişilerin, yurda girişte başları öne eğik olcağına tam tersi dimdikti.
Bu görüntü; şehit ailelerini, ülkemizi bir kültür mozaiği olarak kabul eden ve hep birlikte kardeşçe bir yere yumruk vuran vatanseverleri derinden yaralamıştır. Kişisel düşüncem odur ki, çoğu Kürt vatandaşımız da aynı düşüncede olup, bu şekilde sınırdan geçilmesini asla kabul etmiyor. Belki aralarında zorla dağa çıkarılmış, ellerine silah verilmiş kişiler olabilir. Peki, bunların ayrımı nasıl yapılacak? Bilindiği gibi teröristler kod adı verilerek faaliyet gösteriyorlar. Ölen ya da öldürülenlerin kimlikleri, asla bilinemiyor. Bu nedenle, sınırdan şenlikle geçirilen bu kişilerin suç işleyip işlemediklerini, kim, nasıl ispatlayacak? Bu durum herkesçe bilindiği halde, gelenlerin suçsuz bulunması nasıl açıklanabilir? Bu yüz karası durum, büyük acısını yüreğinin derinliklerinde hissederken “vatan sağ olsun! Bir oğlum daha olsa, vatan uğruna onu da şehit veririm “ diyebilen şehit ve gazi anasının-babasının ruhunda tesellisi mümkün olmayan yaralar açmaz mı?
AKP hükümeti bu kararları alırken, bunların İmralı'daki bebek katili terör başının ve yurt dışındaki terör karargâhlarının talimatı olduğunu bilmiyor mu?
Bu nasıl bir devlet anlayışıdır ki, kendi bayrağına, evladına kurşun sıkan canileri affediyor da; aç kaldığı için ekmek çalan vatandaşını yıllarca mahkûm edebiliyor.
Şehit aileleri işte bu nedenle haykırıyor, yüreklerini parçalıyor. Dün şehidi için gözünden akan yaş, bugün gözünden kan olup yüreğine akıyor.
İşte bu nedenle vatandaş, bu yüz karası görüntü karşısında kahroluyor. Ama sakin olunmalı ve aklıselim davranılmalıdır. Kışkırtma ve tahriklere kapılmadan, sağduyulu olunmalıdır. Şu anda hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. AKP hükümeti bu kara görüntüleri tarihler boyu, boynunda veba olarak taşıyacaktır.
Sayın Başbakan acaba bu yürekleri kanatan icraatları karşısında da “HAMDOLSUN BAŞARDIK! “ diyebiliyor mu? Gerçekten tebrikler. AKP hükümeti bu son olayları da beceriksizce ülke zararına başardı, tebrikler. Güneydoğu sorununu Kürt sorunu olarak lanse ederek, daha neyi başaracaksınız bilinmiyor? Etnik mozaiğimizi zenginlik olarak kabul ettiğimiz, farklı kültürlerimizi kutuplaştırarak, kız alıp verdiğimiz kardeşlerimizle aramızda neler yapmak istiyorsunuz? Hükümet anlamıyorsa bir kere daha söyleyelim: Doğu ve Güneydoğu da, terörü bitirme yolu sizin yaptıklarınız değildir. Güneydoğu ve Doğu"da terörün çözüm kaynağı sadece oy bazında değil, her bakımdan stratejik bir bölgede etnik kökenini onur olarak taşıyan yurttaşlarımızın oluşturduğu Türk milletini hak ettiği gibi yönetebilmektir. Eksiklik buradadır. Çözüm CHP"nin Doğu ve Güneydoğu raporlarında belirtilen yol haritasında açıkça ortaya konmaktadır. Buna birkaç örnek verirsek;
1 – Bölge; baskı, hukuksuzluk, yolsuzluk ve yaygın eşitsizlik altında ezilmekten kurtarılmalıdır.
2 – Bölgenin ulusal gelirden aldığı pay arttırılmalıdır.
3 – Bölgeye verilen sözler tutulmalı; açıklanan paket programlar ve projeler derhal uygulamaya konulmalıdır. Eşitsizlik, işsizlik, hukuksuzluk, kuralsızlık terörü yeşertiyor.
4 – GAP ihmal edilmemelidir.
5 – Feodal yapının aşılması için gerekli toprak reformu derhal yapılmalı, toprak dağılımındaki eşitsizliğin feodal yapıyı güçlendirmesine engel olunmalıdır.
6 - Çözüm, demokratikleşme ve sos yo-ekonomik kalkınmayı sağlamaktır.
7 – Çözüm siyasetçilerde, yetki hükümettedir.
8 – Bölgesel kalkınma için devlet sürekli ve yeterince kaynağı bölgeye aktarmalıdır.
9 – Ekonomik kalkınma kurumu (EKK) bölgesel ekonomik kalkınmadan sorumlu olmalıdır.
10 – Boşaltılan köylerin mağduriyetleri giderilmeden bölgesel kalkınma da başarılamaz.
11- Köy mezarları boşaltılmış ancak köye dönüş projesi uygulamasına katılmayan yurttaşlarımıza yönelik projeleri acilen hayata geçirilmeli.
12 – En önemli sorun olan eğitim sorunu derhal çözülmeli. Okul, öğretmen, araç-gereç ve donanım sağlanmalı. Diğer büyük şehirlerde ki fırsat eşitliği buralarda da sağlanmalıdır.Bu maddeler CHP"nin Güneydoğu raporunda yer alan çözüm önerilerinden yalnızca birkaçıdır. Görüldüğü gibi CHP halktan gizli ne olduğu belirsiz ülkeye zarar verebilecek hiçbir açılıma asla izin vermez. Kapalı kapılar ardında da halktan gizli pazarlıklara oturmaz.
Umarız sayın başbakan bunu çok iyi anlamıştır.