DURMUŞ TUNA
Sessizliğe büründüler!
Atatürk Parkında ağaç katliamı gerçekleştiren Söke Belediye yönetimi, turunç ağaçlarının akıbetini sorunca sessizliğe büründü.
Cevap vermeyelim, nasıl olsa susarlar! düşüncesiyle hareket ediyor olsalar gerek...
Fakat yanılıyorlar...
Bu konuda pes! etmeye niyetimiz yok!
Turunç ağaçlarını diktiğiniz yerleri bir bir gösterene kadar yayınlarımız sürecek.
Turunç ağaçları kesilirken, belediye yönetimi ağaçlardın değerlendirileceğini, başka yerlere dikileceğini açıklamıştı. Çevreci vatandaşların tepkilerini bu açıklamalar biraz olsun dindirmişti.
Şimdi sıra, o gün ağzınızdan çıkan sözlerin doğruluğunun ispatına geldi...
Gerçekten ağaçları bir yerlerde değerlendirdiyseniz tamam, yok eğer ki o günkü söylemleriniz gerçek değilse yazık!
Ağaç katliamı konusunda sicili bozulan Söke Belediye yönetiminin acilen basın-yayın kuruluşları aracılığıyla kamuoyunu aydınlatması gerekiyor. Turunç ağaçlarını katletmedik. Şu kadar adet turunç ağacı yerlerinden sökülmüş ve buralara dikilmiştir şeklinde bir açıklama hem emanetçi konumundaki Söke Belediye yönetimini rahatlatacak hem de ağaçların asıl sahibi olan Söke halkını mutlu edecektir. Söke Belediye yönetimi için önemsiz olabilir ama çevreye duyarlı olan vatandaşlar için turunç ağaçlarının dikildiği (!) yerleri görmek çok önemli...
Atatürk Parkındaki ağaç katliamından sonra sessizliğe bürünen bir diğer kesim de, çanak-çömlekçiler oldu...
Gezi Parkı için her gün izinsiz yürüyüş yapan öğrenciler vardı. Başlarında da bazı CHPli Söke Belediye Meclis üyeleri ve bazı parti ilçe yöneticileri... Çevreye duyarlı olduklarını sandığımız bu gençleri ve yöneticileri görünce sevinmiştik.
Takiyye yapıyorlarmış da haberimiz yokmuş...
Atatürk Parkı ağaç katliamı gerçekleri görmemizi sağladı. Gençlerin ve yöneticilerin o günkü amaçları siyasiymiş...
Gezi Parkı işin bahanesiymiş...
AK Parti ağaç kesince bağıracağız...
Çanak-çömlekle yollara düşeceğiz...
İzinsiz yürüyüşler yapacağız...
CHPli belediye ağaç kesince, deve kuşu gibi kafanızı kuma gömeceksiniz...
Neredesiniz eyyyyy çevreci öğrenciler, meclis üyeleri, parti yöneticileri...
Hesap sormayacak mısınız???
Kilometrelerce uzaklıktaki (bir çoğunuzun hiç görmediği) Gezi Parkı için kendinizi parçaladınız ama burnunuzun dibindeki Atatürk Parkı için suspus oldunuz...
Yakışıyor mu size!!!
Atatürk Parkının yanından geçerken üzüntüsünden kafasını çeviren gerçek çevrecileri görüyorum. Bir de ne görüyorum biliyor musunuz???
Utancından kafasını çeviren sözde çevrecileri...
En azından utanabiliyorlar ya buna da şükür...
Gerçek anlamda çevreci olup, o günkü yürüyüşlere katılan ve Gezi Parkını protesto eden insanları da kullandılar. Safiyane duygularla yürüyüşlere katılan insanlara yalan söylediler. Ağaçların hesabını soracağınızı sanıp size katılan insanlar siyasi hesaplarınıza alet oldular.
Atatürk Parkı artık beton yığını görünümünde.
Doğallığı kalmadı. Demir ve beton ön plana çıktı. Yürüyüş bandı diye diye parkı katlettiler. Sağlı, sollu iki şerit çekiniz toprakta yürür insanlar. Sizden parke taşından yürüyüş bandı, betondan park isteyen mi oldu???
Çocuk oyun alanlarının çevresi bırakınız toprak olsun. Yere düşen çocuklar yaralanmadan oyunlarına kaldıkları yerden devam edebilsinler. Neylesin çocuklar toprak zemin varken sert zemini.
Ağaçları katledenler...
sevin, ağacı sevin...
kuşları...
toprağı sevin.
ağacın yaprağını...
dalına konan kuşu...
topraktaki börtü böceği sevin.
yeşili çok sevin...
doğayı sevin...
canlıyı sevin...
kendiniz için değilse bile çocuklarınız için sevin...
CANLI OLAN HERŞEYİ SEVİN...