█Gerçek Gazetesi
Yılmaz ÖLMEZ
Özbaşı-Çalıköy arasında kalan yol 2 ay taşkın suları altında kaldığı için araç trafiğine kapanınca olan taşımalı sistemle eğitim gören öğrencilere olmuştu. Karacahayıt Köyü Muhtarı Ahmet Ateş öğrencilerin yanı sıra köylerinde diyaliz hastası olduğuna da dikkat çekerek, hem öğrencilerin, hem de sürekli tedavi görmek zorunda kalan diyaliz hastalarının Söke"ye ulaşabilmek için fazladan 100 kilometre yol kat etmek zorunda kaldıklarını açıklamıştı.
Ateş"in bu açıklamalarının üzerine de başta AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem olmak üzere Söke Ovası Sulama Birliği Başkanı Necdet Özekmekçi, DSİ yetkililer ve bir grup heyet söz konusu bölgede incelemelerde bulunmuşlardı. 1 Kilometrelik yolun sular altında kalmaması için 2 adet bombeli köprünün yapılması gerektiğine dikkat çekilmişti.
Ancak aradan yaklaşık 5 ay geçti, yaz bitti, fakat ortada ne bir köprü var, ne de alternatif bir başka proje. Kısacası öğrencileri yine çileli bir eğitim-öğretim yılı bekliyor. Taşımalı sistemle haftanın 5 günü Karacahayıt köyünden Özbaşı köyüne ulaşmak için minibüs ile yola çıkan öğrenciler, yol kapalı olmadığı zaman sadece 10 dakika içerinde okullarına ulaşabiliyorlardı. Zira her iki köyün arası 7 kilometre. Fakat her iki köyün arasında kalan sadece 1 kilometrelik yol taşkın suları altında kaldığı için öğrenciler de önce Yeşilköy"e, oradan da Sarıkemer beldesi üzerinden Söke-Milas yoluna çıkarak, Özbaşı köyüne ulaşmak zorunda kalıyorlar. Yani gidiş, geliş yaklaşık 100 kilometre yol kat ediyorlar ve bu yolun tamamına yakını bozuk ve çamurlu.
Öğrenciler fazladan yol kat etmek zorunda kaldıkları için sabah saat 07.30"da kalkmak yerine saat 06.00"da kalkmak zorunda kalıyorlar. Bu nedenle de akşam erken yatıp sabah erken kalkıyorlar. Uykunun en tatlı halinde kalkıp yola çıkmanın kendilerine büyük işkence olduğunu söyleyen öğrenciler de artık yolun taşkından kurtarılmasını istiyorlar.
Mağdur olan elbette sadece öğrenciler değil, hergün Söke"ye gidip gelmek zorunda olan diyaliz hastaları var. Acil durumlarda köylülerin yüreği ağızlarına geliyor. Köy kahvehanesinde görüştüğümüz bazı köylüler ise, hastalarını getirip götürmektense Söke"de yakınlarının yanına bırakmak zorunda kaldıklarını söylüyorlar.