Clinic Plus Uzman Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Dt.Sevgen Eralp, konuyla ilgili olarak yaptığı bilgilendirmede, “Çapraşık dişler özellikle ön bölgede estetiği olumsuz etkileyen ve kişinin özgürce gülümsemesini kısıtlayan bir durum olarak tanımlanabilir. Aslında estetik görünümün yanı sıra, dişlerin pozisyonlarından dolayı temizleme zorluğu yaşanması belki de daha öncelikli düşünmemiz gereken konudur. Çapraşıklık sebebiyle temizlenemeyen dişlerde çürükler ve diş eti çekilmeleri olabileceği için, uzun vadede sağlık açısından bir tedavi gerekliliği doğmaktadır. Bu tedavi sonucunda ister istemez estetik problem de ortadan kalkmaktadır. Dişlerde oluşan çapraşıklık, doğuştan genetik kodlama ile gelebildiği gibi sonradan çeşitli alışkanlıklar ya da kazalar sonucu da olabilir. Süt dişli dönemde farkında olmadan yapılan birçok yanlış ya da kazalar sonucu yetişkinlik döneminde dişlerde çapraşıklıklar görülebiliyor” dedi.
“Süt dişlerinin çocukluk döneminde anne babaların yardımıyla korunmaya çalışırken, çocukların en çok şeker ve çikolatadan keyif aldıkları bu dönemde çürükler maalesef kaçınılmaz oluyor” diyen Clinic Plus Uzman Dis Hekimi Ve Protez Uzmani Dt.Sevgen Eralp, “Hele ki süt dişleri de yapısında bulunan organik maddelerin fazlalığı sebebiyle çürümeye daha da yatkın iken, çürük olasılığı daha da artıyor. Süt dişlerinde çürükler olduğunda, nasılsa yerlerine yenisi gelecek düşüncesinden uzak olmamız gerekiyor. Çürük süt dişi tedavi edilmediği ve zamanından önce çekildiğinde, daimi dişlenme döneminde çapraşıklık olma ihtimali çok yüksektir.
Erken süt dişi çekimlerinin yanı sıra, genetik faktörler de dişlerde çapraşıklığa sebep oluyor. Anneden gelen küçük bir çene, babadan gelen iri dişlerle birleştiğinde, çocukta yer darlığı sebebiyle dişlerde çapraşıklık olabilir. Çene kemiği ve dişler arası orantısızlığın dışında, ailede dişlerinde çapraşıklık olan bir birey varsa çocuğunuzda da çapraşıklık olma ihtimali vardır. Süt ve daimi dişlerin bir arada olduğu karışık dişlenme döneminde, çene kemiklerine gelen bir darbe sonucunda, dişlerin sürme yönleri etkilenebilir ve dişlerde çapraşıklık olabilir. Parmak emme, tırnak yeme, kalem ısırma, uyurken ağızdan nefes alma, yalancı emziklerin kullanımı gibi birçok sebepten dolayı dişlerde çapraşıklık olabilir. Çapraşık dişler kısa vadede estetik problem yaratırken, temizlenmeleri zor olduğu için uzun vadede çürük ya da diş eti çekilmeleri gibi problemler yaratmaları da mümkündür. Dolayısıyla mutlaka tedavi edilmeleri gerekir. Çapraşık dişlerin tedavisinde, en az travmatik ve en koruyucu yöntem, ortodontik tedavidir. Ortodontik tedavi ile dişleriniz düzgün bir hatta sıralanacak, böylece hem temizlemesi kolay olacak hem de estetik açıdan oldukça tatmin edici olacaktır. Ortodontik tedavi dışında, restoratif ve protetik yöntemlerle estetik görünüm düzeltilebilirken, temizlenebilirlik de nispeten daha iyi olur. Ortodontik tedavi süresi, hastanın çene kemiği ve dişlerinin pozisyonuna göre 6 ay ile 3 sene arasında değişebilir. Bu uzun sürenin sonunda kendi dişlerinizi ömür boyu özgürce kullanabilirsiniz. Fakat öyle durumlar vardır ki ortodontik tedavi olsa bile restoratif ve protetik yöntemlerle tedavinin desteklenmesi gerekir. Bu durumda tedavi sonunda hayal edilen son durum, süre ve maliyet açısından doktorunuzla değerlendirme yaparak, hangi tedavinin daha avantajlı olacağına karar vermek daha doğru olacaktır.” diye konuştu.