Durmuş TUNA / Gerçek Gazetesi
Söke Organize Sanayi Bölgesi (OSB) konusunda Söke Belediye Başkan Yardımcısı ve Söke OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Karakaş’ta bir açıklama yaptı. Söke OSB Yönetim Kurulu Üyesi Kasım Üzüm’ün yaptığı açıklamalarında geçmiş yönetimleri zor durumda bırakacak ifadeler kullandığını söyledi. Yapılan açıklamalar nedeniyle kendisinin bir açıklama yapma zorunluluğu hissettiğini söyledi. Ahmet Karakaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na haksızlık yapıldığını da ifade etti.
İşte Ahmet Karakaş’ın açıklaması:
Son günlerde ne yazık ki Söke Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili bana göre son derece gereksiz tartışmalar yaşanıyor. Bunda belki de Söke OSB Yönetim Kurulu olarak bizim de hatalarımız var. Belki de yapılanları ve de yapılamayanları zamanında ve yeterince açıklayamadık.
Ben hiçbir zaman bu türlü bireysel açıklamalara sıcak bakmadım. Doğru olan OSB Yönetim Kurulu olarak birlikte kamuoyunun huzuruna çıkıp bu bilgilendirmeleri yapmaktı. Ama ne yazık ki olaylar bu şekilde gelişti. Önce yerel basınımızda Büyükşehir Belediye Başkanımıza yönelik ortaya atılan iddialar ve daha sonra bazı gazetelerde yer alan haber ve yorumlara AKP İlçe Başkanı Sayın Fatih Gürer ile AKP’li Belediye Meclis Üyesi ve OSB Yönetim Kurulu Üyesi Kasım Üzüm’ün birlikte gerçekleştirdikleri basın açıklaması benim için de böyle bir açıklama yapmayı zorunlu hale getirdi.
Saygı değer basın mensupları, bizler yönetim olarak Söke OSB’yi sıfırdan devralmadık. Tam aksine, kuruluşundan bugüne kadar pek çok sorunu çözüme ulaşıp belli kaynaklara sahip yönetilebilir hale gelmiş bir oluşumu devraldık. Bu nedenle de bizden önceki OSB yönetimine şükranlarımı sunuyorum.
Kasım Bey’in açıklamasında bana göre amacını aşan bazı ifadeler yer almış. Özellikle dolgu malzemeleri konusunda bizden önceki yönetimi zan altında bırakacak suçlamalar getirmesi son derece yanlıştı.
Kasım Üzüm OSB ile ilgili bilgiler verirken geçmiş 18 yılda 762 dönüm yer alınmasına karşın bizim bu birkaç aylık dönemde 256 dönüm yer aldığımızı anlatarak çalışmalarımızı överken aslında bizden önce görev yapan arkadaşlarımıza haksızlık yapıldığını hissediyorum. Elbette ki bizler mevcut yönetim olarak çok çalışıyoruz. Yararlı olmak, Söke için önemini çok iyi bildiğimiz bu projenin bir an önce olması gereken doluluğa ulaşmasını sağlamak için çaba gösteriyoruz. Ama eğer bizden önceki arkadaşlarımızın çabaları ve bize devrettikleri o 762 dönüm yer olmasa biz diğer 256 dönümü de alamazdık. Bu yerleri satın almak için Halk Bankasından aldığımız kredi ne bizim kefaletimizle, ne de Kasım Bey tarafından anlatıldığı gibi başka kimselerin kefaletiyle alınmamıştır. Krediyi almak için bizden önceki yönetim tarafından temin edilerek bize devredilmiş olan 762 dönümlük araziyi bankaya ipotek ederek bu krediyi aldık. Zaten kredi ile ilgili çalışmalar da bizden önce o arkadaşlarımız tarafından yapılmış.
Toplantıda dolgu malzemesinin yanlışlığından söz edilerek şimdi dörtte bir fiyata ucuz malzeme temin ettiğimiz ifade edilmiş. Arkadaşlar sözünü ettiğimiz bu dolgu malzemesinin temini için çimento fabrikası ile anlaşma da önceki yönetim tarafından sağlanmıştır. Takdir edersiniz ki, bizim dört aylık bir görev süresi içinde mucizeler yaratmamız zaten mümkün değil.
Sevgili arkadaşlar, OSB’nin bağlantı yolundan hareketle bu tartışmanın buralara kadar çekilmesini hayretle karşılıyorum. Elbette ki bu yolun yapılmasını istiyoruz. Ama biz bunu geçen sene de, evvelki sene de istiyorduk. Böyleyken o zamanlar hiç böyle fırtınalar koparılmıyordu. Şimdi daha oluşumunu tamamlamaya çalışan büyükşehir belediye başkanımıza sırf bu yol için bu kadar baskı yapılması amacını aşan bir davranış olarak görülüyor. Söke’nin artık bunları aşması ve kentin çıkarlarını siyasetin dışında tutması gerekir.
Kasım Bey OSB Yönetim Kurulu seçimimizden söz ederek o toplantıda Vali Bey tarafından kullanılan müteşebbis heyete yönelik güvensizlik ifadelerini dile getirmiş. O suçlama bana göre de haksız ve yakışıksızdı. Biz Sayın Kaymakam Mehmet Demirezer ile uyumlu bir çalışma sergiliyoruz, ama bana göre de aslında Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Kaymakam olmamalıydı. Zaten o toplantı öncesi bir araya geldiğimiz arkadaşlarımızla bir yönetim listesi üzerinde anlaşmıştık. Ne yazık ki Sayın Vali bize listemizi takdim etme fırsatı bile tanımadı. Bu yönetim de Sayın Vali’nin listesidir ve biz devlete olan saygımızdan itiraz etmedik. Ama bu durum uygulamanın demokratik olduğunu göstermez. Büyükşehir Belediye Başkanımız da bu seçimin demokratik olmadığını söylerken kendisinin despot olarak ilan edilmeye çalışılması Sayın Çerçioğlu’na haksızlıktır.
Saygıdeğer basın mensupları, bizler Söke’ye gönül vermiş insanlarız. Hizmet etme çabalarımızı sürdürürken kurumları yıpratmama gayret ve titizliğini de özenle göstermeye çalışıyoruz. Aynı hassasiyeti herkesten bekliyoruz. Söke’nin kavgaya değil uzlaşı ve birlikte çalışmaya ihtiyacı olduğunu tekrar hatırlatırken bundan sonra bu tür açıklamaların daha sorumlu bir üslupla yapılmasını diliyor, sizler aracılığıyla saygıdeğer Sökelilere saygı ve sevgilerimi sunuyorum.