Türkiye, hiçbir tehdit algılamadığı bir komşu ülkeye karşı sürdürülen saldırı ve tehdit stratejisinin merkezi olmayı kabul ediyor Hatta Hatta bu konuda anlaşılmaz bir şekilde istekli, hevesli.
Ortadoğu bir iğneli fıçıdır.
Emperyalist devletlerin bölge üzerindeki çıkarları Ortadoğuyu her an patlayabilecek bir barut fıçısı haline getirmiştir.
Ve Türkiye bu barut fıçısının üzerine oturmak için parmağını kaldırmış ve talebi doğrultusunda Petriot Füzeleri Anadolunun çeşitli bölgelerine yerleştirilmektedir.
Adım adım ilerleyen saldırı siyaseti Dünya ülkelerini doğal olarak iki karşı safta toplanmaya itelemiştir:
Bir tarafta Amerika ve çıkar ortakları Ve diğer yanda da Rusya, Çin, Hindistan ve benzeri Asya ülkeleri mevzilenmiş, risklerle dolu bir satranç oyununda hamle yapmaktadırlar.
Birisi filini ileri sürmekte, diğeri ona karşı atını oynamaktadır.
Peki, Türkiye bu oyunda nerededir? Ya da hangi işlevle yükümlü kılınmıştır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi bu oyunun aktörü müdür?.. Yoksa piyonu haline mi sokulmak istenmektedir?
Türkiye, hiçbir risk altında değilken ve her hangi bir ulusal çıkarı yokken bu oyunun içine niçin sürüklenmiştir?
Petriot Füzelerini kullanma yetkisine sahip olan yabancı birliğin en üst komutanı, gazetecilerin sorularına yanıt olarak, Türk askerinin Petriot Füzelerinin komuta merkezinde bulunmasının mümkün olmadığını, ifade etmiş ve söz konusu füzelerin Türkiyeyi korumak için Anadoluya yerleştirildiğini söylemiştir.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin en gözde komutanları hapishanede çile doldurmaktadır.
Ve Yabancı komutanlar Türkiyeyi koruma[!] görevini üstlendiklerini söylemektedirler
Bu ne yaman bir çelişkidir!..
Bu ne acı bir tecellidir
Ve aynı zamanda ne aşağılayıcı bir muameledir.
Ama derken Ve bütün bunlar olurken Ansızın
Türkiye Gençlik Birliği [TGB] ortaya çıkmış ve Türkiyeyi korumak için [!] Anadoluya barut fıçılarını yerleştiren yabancı askerlerden Türkiyeyi korumak için bu barut fıçılarının Anadolu topraklarına çıkartıldığı sahil kentlerimizde nöbet tutmaya başlamıştır.
Ve yine derken Bu yabancı askerlerin başına çuval geçirmişlerdir!
Kuzey Irakta Amerikan askerleri tarafından Türk subaylarının başına çuval geçirilmesinin ardından bir yüksek rütbeli subay, bu ayıbın acısı yüzyıl boyunca çıkmaz, demişti
Ancak TGBli gençler, yüz yıl beklemeyi içlerine sindirememişlerdir
TGB Başkanı İlker Yücel ve arkadaşları, Anadoluya barut fıçısı yerleştirmek üzere ayak basan yabancı askerlerin başına çuval geçirdikleri için hep birlikte tutuklanmışlar ama, Türk Ceza Kanununa göre her hangi bir suç işlemedikleri sabit olduğundan tahliye edilmişlerdir. İlker Yücelin tahliye sonrasında basına verdiği demeç önemlidir:
- Biz ülkemizi savunuyoruz. Türk gençliğini 12 Eylülden sonra pasifize etmek istediler. Biz bu engelleri aştık. Bağımsız bir ülkede yaşamak hepimizin hakkıdır. Bu yöndeki eylemlerimiz devam edecektir. Bu etkinliğimizi yurtsever subaylarımıza armağan ediyoruz
Evet Bu nokta sözün bittiği yerdir. Ve nedense bu aynı noktada eski Cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirelin bir sözü çağrıştı kafatasımızın içinde:
- Vaa mı bunun başka bir izah tarzı?..